
Titanik Gizemi (o değil!)
Titanic gösterime girdiğinde gişe rekorları kıran en yüksek hasılat yapan film oldu. Hala tüm zamanların en yüksek hasılat yapan beş filmi arasında yer alıyor (Titanic'i de yöneten James Cameron tarafından yönetilen iki Avatar filmiyle birlikte).
Gişede başarılı olmak, kolay bir film çekimi anlamına gelmiyor elbette. Cameron'ın çalışmasıyla ünlü olduğu biliniyor. Görünüşe göre bir zamanlar bir ekip üyesine “Seni işe almak, iki iyi adamı işten çıkarmak gibidir” demiş ve bir ışık teknisyeninin çalışmasını izlemek "iki maymunun bir futbol topuyla sevişmesini izlemek gibi" diye tanımlamıştı.
Terminator 2'de çalışan kişiler, “Benden korkutamazsınız - Jim Cameron için çalışıyorum” yazılı tişörtler bastırmıştı. True Lies ekibine tuvalete gitmenin işten çıkarılma sebebi olduğu söylenmişti.
Bu yüzden birinin James Cameron'a zarar vermek istemesi şok edici, ancak o kadar da şaşırtıcı olmayabilir ve bu 1996 yılında oldu.
Cameron ve ekibi, filmin ana anlatısını çerçeveleyen modern zaman sahnelerini filme almak için Nova Scotia'daydı. 9 Ağustos 1996'da, oyuncuların ve ekibin yediği istiridye çorbasına, PCP veya Angel Dust olarak bilinen Fensiklidin karıştırıldı. 50 kişi, uzun süredir Cameron'ın işbirlikçisi olan Bill Paxton da dahil olmak üzere hastaneye kaldırıldı, ancak Paxton kısa süre sonra taburcu oldu. Cameron da tedavi edilenler arasındaydı. İlginç bir şekilde, daha önceki bir Cameron filmi olan Terminatör'de PCP'ye geçici bir gönderme var.
Film platosundaki catering şirketlerinden biri herhangi bir karışıklığını veya bunu kasıtlı olarak birine zarar vermek için yapıldığını reddetti. "Hollywood kalabalığıın getirdiği psikedeliklerdi. Bence birini incitmek için kasıtlı olarak yapılmadı. Abartılan bir parti olayıydı.”
Ancak Cameron bunun bir ekip üyesi olmadığını reddetti ve polisin de hiçbir ipucu yoktu.
Şubat 1999'da hiçbir suçlama veya tutuklama yapılmadan dava kapatıldı ve hiçbir şüpheli asla açıklanmadı.
Peki, Titanic'in oyuncu ve ekibini kim zehirledi? Neden?
Zor bir yönetmene karşı kin besleyen biri miydi, yoksa yanlış giden bir şaka mıydı?
Gerçeği hiç öğrenebilecek miyiz?