
SenseTime, Hong Kong Borsası'nda listelenmeye hazırlanıyor
Özet
Çinli yapay zeka firması SenseTime, Hong Kong Borsası'nda (HKSE) listelenmek için onay aldı. Şirket, Çin hükümetinin gözetim ağı için teknoloji sağlaması nedeniyle büyük yatırımlar çekmiştir ve Viper sistemi gibi teknolojileriyle dikkat çekmektedir. SenseTime, halka arz öncesinde ilgi ölçmeyi planlarken, Çin'deki düzenleyici baskılar ve Batı'daki etik kaygılar nedeniyle zorluklarla karşı karşıya. Özellikle, insan hakları ihlallerine karıştığına dair suçlamalar, şirketlerin geleceği için risk oluşturuyor.
Çinli yapay zeka devi SenseTime, Hong Kong Borsası'nda (HKSE) listelenmek için düzenleyici onay aldı.
SenseTime, dünyanın en çok fonlanan yapay zeka firmasıdır ve kısmen Çin hükümetinin geniş gözetim ağı için teknoloji sağlaması nedeniyle büyük yatırımlar çekmiştir.
Şirketin Viper sistemi, trafik kameraları, ATM'ler ve daha fazlasından 100.000'den fazla eşzamanlı, gerçek zamanlı yayını işlemek ve analiz etmek, bireyleri otomatik olarak etiketlemek ve takip etmek için tasarlanmıştır.
Yalnızca 2018'de SenseTime 1,2 milyar dolardan fazla para topladı. En büyük hissedarlarından bazıları arasında SoftBank ve Alibaba yer alıyor. Şimdi, şirket halka açık yatırım için kapılarını açmaya hazırlanıyor.
SenseTime, bu hafta HKSE'den ilk halka arzı (IPO) için onay aldı. Şirketin, IPO'ya devam etmeye karar vermeden önce önümüzdeki hafta içinde ilgi ölçmeye başlamayı planladığı söyleniyor.
Şirketin başlıca üç Çinli rakibi - CloudWalk, Megvii ve Yitu - de ana karada veya Hong Kong'da hisse senedi satıp satmamayı düşünüyor.
Düzenleyici baskılar ve etik kaygılar
Çin, özellikle son bir yılda şirketlerinin nerede listelenebileceği konusunda baskı uyguluyor.
Örneğin, Robotaksi firması Didi, New York Borsası'nda (NYSE) 4,4 milyar dolarlık bir listeleme yapmasının ardından Çin yetkilileri tarafından hedef alındı. Çin düzenleyicileri, Apple'ı Didi'yi App Store'dan çıkarmaya zorladı, ayrıca Çin'de faaliyet gösteren diğer uygulama mağazalarına da Didi'nin uygulamasının hizmetini sunmamaları emredildi.
Bu arada, Batı'daki düzenleyiciler, özellikle insan hakları ihlallerini kolaylaştırdığına dair suçlamaların olduğu durumlarda, kitlesel gözetimle ilgili şirketleri daha fazla incelemeye aldı.
ABD yetkilileri, CloudWalk'un "Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygurlar, etnik Kazaklar ve diğer Müslüman azınlık gruplarına karşı uyguladığı baskı, toplu keyfi gözaltı, zorla çalıştırma ve yüksek teknolojili gözetim kampanyasında insan hakları ihlallerine ve kötüye kullanımlara ortak olduğunu" ilan etti.
Pentagon'un eski baş yazılım yetkilisi Nicolas Chaillan, ABD'nin yapay zeka konusunda "15 ila 20 yıl içinde Çin'e karşı rekabet edecek bir şansı yok" iddiasıyla Eylül ayında istifa etti.
Chaillan, sorunun bir kısmının, Google gibi ABD şirketlerinin yapay zeka konusundaki etik tartışmalar nedeniyle hükümetle çalışmaya isteksiz olması olduğuna inanıyor. Buna karşılık, Çinli firmalar hükümetleriyle çalışmak zorunda ve etiğe pek önem vermiyorlar.
GlobalData'da Tematik Araştırma Analisti Priya Toppo yakın zamanda şunları söyledi: "Çinli yapay zeka şirketleri çeşitli düzenleyici zorluklarla karşılaştı ancak daha da güçlenerek ortaya çıktı. Şirketler, bilgisayar görüşü, derin öğrenme teknolojileri, akıllı şehirler ve otonom araçlar gibi önemli temalarda iyi konumlanmış durumda."
"Önde gelen şirketler halka açıldıkça ve önemli miktarda yeni sermaye yatırımı yapabildikçe, Çin yapay zeka ekosistemi daha da güçlenecek."
(Fotoğraf: M. B. M., Unsplash)