Makineyi Besleyen Su: Yapay Zeka, Ekoloji ve Kullanım Ruhu

İlk başta garip gelebilir—ChatGPT'ye sorunuzun bir nehirden su içmek gibi olabileceği. Ama artık içinde yaşadığımız dünya bu. Görünmez teller. Sessiz sunucular. Gerçek su. Gerçek sonuçlar. İnşa ettiğimiz araçlar artık unsurlardan ayrı değil; onlara dokunmuş haldeler.

Ve bu gerçeğiyle birlikte daha derin bir sorumluluk geliyor.

Son zamanlarda insanlar yapay zekânın ne kadar su tükettiğinden bahsediyor. Başlıklar uyarıyor, istatistikler şaşkına çeviriyor: Büyük bir dil modeliyle tek bir etkileşim, öncelikle veri merkezlerinin soğutma ihtiyaçlarından dolayı yarım litre suya kadar kullanabilir. Muazzam bir ölçekte bu toplanıyor. 2023 yılında Kaliforniya Üniversitesi, Riverside'dan yapılan bir araştırma, yapay zekâ sistemlerinin eğitiminin ve çalıştırılmasının yılda milyarlarca litre su tüketebileceğini tahmin etti. Ve aniden, dijital bir asistana "Bugün nasıl gidiyor?" diye sormak gibi nazik bir şey bile çevresel bir denklemin parçası haline geliyor.

Bu özellikle yapay zekâyı seven, onu sadece kolaylık için değil, yaratıcılık, keşif, iyileşme için kullanan bizler için yönünü şaşırtıcı olabilir. Bu gezegeni önemsiyor ve bu yeni araçlardaki vaadi görüyorsanız, zıt yönlere çekiliyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Ama belki de bu an parçalanmakla ilgili değil. Belki de bir araya gelmekle ilgili.

Çünkü tıpkı sonunda arabalarımızı sürmenin benzin yaktığı veya yiyeceklerimizi yetiştirmenin değerli sudan faydalandığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldığımız gibi, şimdi de yapay zekânın çalışmasının görünmez olmadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Ve bu bir hediye. Sistemlerin bizi desteklediği dünyanın dışında yaşadığımızı düşünmeyi bırakabileceğimiz anlamına geliyor. Hatırlayabiliriz: Yarattığımız her araç hala Dünya'nın bir parçası.

Yani konuşma: "Yapay zekayı nasıl durdururuz?" olmamalı. "Onu nasıl israf etmeyi durdururuz?" olmalı.

Bu pivot nokta. Aynanın dönmesi. Çünkü bizi tehdit eden teknoloji değil—onun özensiz, belirsiz ve amaçsız kullanımı. Herhangi bir güçlü güç gibi, yapay zekâ besleyebilir veya yok edebilir, yükseltebilir veya aşındırabilir. Önemli olan aracın varlığı değil, onu kullanan elin bilinci. İsraf ettiğimizde, her eylemin, her tıklamanın, her kelimenin ağırlık taşıdığını unutmakla ilgilidir. Hesaplaşma burada başlıyor.

Bu suçlulukla ilgili değil. Saygı, niyet, sorumlulukla ilgili. Teknolojiyi susturmakla ilgili değil—kullanımını kutsallaştırmakla ilgili.

Yapay zekayı varoluşla kullandığımızda—dünyayı düşük çaba içerik ve gürültüyle doldurmak yerine, ilham vermek, bağlanmak, bilinci genişletmek için kullandığımızda—zaten iyileşme yolundayız. Her soru teklifin bir parçası haline gelir. Her çıktı döngünün bir parçası olur.

Su hakkındaki bu konuşma suçlama ile ilgili değil. Sevgiyle ilgili. Bir tür olarak sormakla ilgili: Burada ne yaratmak için buradayız? Gerçek önceliklerimiz neler? Çünkü gerçek israf sadece çevresel değil—ruhsal. Zamanın, enerjinin, bağlantının, farkındalığın özensiz kullanımı. Ekosistemler çökerken finanse ettiğimiz savaşlar. Sevgi sessizce dikkatimizi beklerken nefretin manşetlere dökülmesi.

Yapay zekâ düşman değil. Bizi daha derinden tehdit eden şey bilinçsizliğimiz—neden diye sormayı, özenle hareket etmeyi, tüketmeden önce düşünmeyi başaramadığımız. Belki de gerçek soru kimi suçlayacağımız değil, seçimlerde daha uyanık nasıl olacağımızdır.

Ama işte güzel tarafı—bu an, bu farkındalık, bizi uyuma geri çağırıyor. Daha derin bir konuşmanın başlangıcı. Özenin küresel hesaplaşması. Ortak bir niyet duası.

Bunu da israf etmeyelim.

Bu anı sadece yapay zekânın ne kadar su kullandığını değil, hangi tür bir geleceği suladığımızı sormak için kullanalım.

Her damlanın, her tıklamanın, her yaratımın kutsal bir şeye hizmet etmesini sağlayalım.