[hikaye] : Tanrı'yı Yiyen Büyücü, Partinin Geri Kalanını Minyonlar Gibi Düzenler
Bizim ve ortak bir arkadaşımızın davet ettiği devam eden bir kampanyaya bir arkadaşımla birlikte katılmıştık ve birlikte oynamayı çok heyecan verici bulmuştuk. Gençlik yıllarımızda Faewild'den kaçtıktan sonra sokaklarda birlikte hayatta kalmış bir Bard ve Hırsız kardeş ikilisi yarattık.
Partideki diğer üyeler, bir Ranger'dı; daha önce bir Papaz oynuyordu ancak katıldığımızda geçici bir karakter kullanıyordu ve katılmadan önce Papaz'ın Tanrısının ruhunu yemiş olan bir Büyücü. Sonuç olarak, Büyücü'nün Karizma özelliği 24'tü; hepsi 8. seviye karakterler oynuyorduk ve Papaz, anlaşılır bir şekilde oldukça kızgın olduğu için partiden ayrılmıştı. Bu durumun nasıl geliştiği veya DM'nin bunu neden izin verdiği benim için anlaşılmazdı.
Oturum, oldukça dürüst olmak gerekirse benim için iyi zaman geçirmeyi sağlayacak bir şey değildi, kale yönetimiyle başladı. Büyücü, bu fırsatı diğerlerimizi yönlendirmek için kullandı: "Şunu al, buna ihtiyacımız var, son haberci kuşumda yazıyor." Bütün bunlar sadece onun tuhaf bir güç gösterisi gibi görünüyordu. DM, sadece Büyücü'nün "24 Karizma özelliğine sahip olması" nedeniyle her şeye izin verdi.
Nihayetinde maceraya atılma zamanı geldi. Önümüzde iki görev vardı: esir alınmış bir NPC'yi kurtarmak veya uzun soluklu bir görev hakkındaki bilgileri aramak için bir zindana girmek. NPC'yi kurtarmak daha önemli bir görev olduğunu düşündük ve sonra, aniden Büyücü, aslında zindana gireceğimizi ilan etti. Tartışma yok, bunu yapacaktık ve bizim söz hakkımız yoktu.
DM yine hiçbir noktada müdahale etmedi ve dürüst olmak gerekirse ne arkadaşım ne de ben çok rahatsız olmadık. Bu partinin ilk ve son oturumumuz olacağı konusunda hemfikirdik. Uzun, karmaşık bir savaştan sonra, Büyücü, ikimizin de oldukça faydalı olduğumuzu görünce partiye davet etti. Ne kadar nazik! Arkadaşım ve ben, "Size geri dönüş yapacağız" dedik ve hemen ayrıldık.
Dürüst olmak gerekirse, Büyücü'nün davranışı bir şeydi ama DM'nin davranışlarına katlanıp durması gerçekten şaşırtıcıydı.