
Instagram'daki Dört Gönderi Hayatını Nasıl Mahvetti
Rita Murad'ın ailesinin iki katlı, boyanmamış beton evine beş kruvazör gelmişti. İsrail'deki en büyük Arap şehirlerinden biri olan, Nazaret'teki sıkışık bir sokak üzerinde bulunuyordu. Memurlar, 21 yaşında olan Murad için geldiklerini söylediler.
Geçen yılın 29 Ekim'de Murad evde değildi. O adrese bile yaşamıyordu. Nazaret'ten Haifa'daki üniversiteye gitmek için ayrılıp kampüs yakınlarında bir daire kiralamıştı. Murad, altın zincirleri, kısa üstleri, geç saatleri ve Marlboro'ları tercih eden ortalama bir İsrailli üniversite öğrencisi gibi görünüyordu; ancak akademik anlamda öne çıkıyordu; lise yıllarında sınıfının başındaydı. Arapça ve İbranice'nin yanı sıra, Vermont'taki bir lisede ortaokul yıllarında yaptığı yurtdışı programı sayesinde İngilizce'yi sadece hafif bir aksanla konuşuyordu.
Murad, teslim olması gerektiğini biliyordu, bu yüzden bir çanta hazırladı ve babası onu şehirdeki ana polis merkezine götürdü. Karısını bir araba kazasında kaybettikten sonra iki kızını tek başına büyüten Saleem Murad, Rita'nın çalışmalarının rayından çıkabileceği konusunda endişeliydi. Gençliğinde kızınınkine benzer özlemlerle Technion üniversitesine kayıt olmuştu. Ancak parası tükendi ve başka bir yerde eğitimini tamamladı. Kızını istasyona yakın mavi kapıya bıraktı.
Bir memur, Murad'ı bir görüşme odasına götürdü. O da onun gibi Arap'tı ama aralarında hiçbir bağ yoktu; yüzü şüpheyle, sonra öfkeyle doluydu. Basit bir tahta masanın karşısındaki sandalyelerde oturdular. Memur, Murad'ın terörizm konusunda soruşturulduğunu açıkladı. Önündeki bilgisayar monitörünün üzerine elini koyup, ona doğru çevirmeye başladı.
Murad, monitörün ne göstereceğini tahmin edebiliyordu bile. Son haftalarda arkadaşları ona mesaj atarak, Hamas saldırısı günü paylaştığı özel Instagram hikayelerinin birkaçının üniversitedeki Yahudi öğrenciler arasında dolaştırıldığını uyarıyordu. Bunları polise kim göstermişti acaba diye düşünüyordu. Kim olduğunu bilmiyordu.