Özet: Bunlar 2 gün öncesinin uydu görüntüleri, şu an çok daha ilerlemiş durumda. Ciğerimiz, evimiz, ormanlarımız yanıyor. Kurtulmak için çığlık atan hayvan sesleri, ağlayan koşarak evlerinden kaçan insanlar, çıplak elleriyle yangına dalan kurtarma gönüllüleri. 99 depremini Gölcük'te yaşamış birisi olarak diyebilirim ki olarak o acılar geçmiyor, o travmalar atlatılamıyor, zaman geçse de o yara hep orada kalıyor.
Günlerdir yalvarıyoruz, günlerdir daha ufacık alanlardayken söndürülse bu kadar büyümeyecek yangınların ormanlarımızı, hayvanlarımızı, hayatlarımızı yok etmesini izliyoruz. Biz bunu hakedecek ne yaptık?
İspanya uçaklarını yollarken Shakespeare dizeleri ile paylaşım yapıyor, biz hala birbirimizi yiyoruz. Kendi uçağımızın neden kalkmadığını sormak bile suç oldu artık.
Hala anlamıyor musunuz sesimiz çıkmazsa, soru sormazsak o koyunlar gibi biz de yok olup gideceğiz. Birlik olmak zorundayız!
Yandı bitti kül oldu ormanlarımız. O orman yollarından geçerken camı açar içine çekerdik nefesimizi, yüksek bir yamaç bulup denizi izler, geleceğe dair hayaller kurar, ülkemize ve hayatımıza şükrederdik. O da yok oldu artık. Her geçtiğimizde, her andığımızda kuru bir dal, küller ve duman kaldı sadece geriye.
Lütfen artık sesimizi duyun , havadanmüdahaleistiyoruz
