Kanal İstanbul'un ilk köprüsünün temeli atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Sazlıdere Barajı üzerine kurulan köprünün açılış töreninde açıklamalarda
bulundu.
"Kanal İstanbul'a İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz"
diyen Erdoğan, "Ülkemizin gelişmesi yolunda atılan adımlara bir yenisini
ekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Kanal İstanbul üzerinden toplam 6 köprü geçeceğini belirterek,
projenin yaklaşık 15 milyar dolarlık bir maliyetle 6 yıl içinde
tamamlanacağını söyledi.
Muhalefet partisi CHP'yi de eleştiren Erdoğan, "CHP, atılan her adımın önünü
kesti. Bugün de bunun için çalışıyorlar. Kanal İstanbul'a karşı çıkarak
yatırımcıları tehdit ediyorlar. Hatta bankaları tehdit ediyorlar. Bunlar tam
manasıyla çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok" diye konuştu.
Erdoğan, muhalefetin " Biz geldiğimizde size ödeme yapmayacağız, bu
yatırımları elinizden alacağız" sözlerine ilişkin olarak "Bu ne
terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de
görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu
paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren. Bunlar tam
manasıyla çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok. Bankalara ödeme
yapmazmış" değerlendirmesinde bulundu.
- Tüm hemşerilerime en kalbi duygularla sevgilerimi saygılarımız sunuyorum.
Türkiye'nin kalkınma tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz. Bugün ülkemizin
gelişmesi için atılan adımlara bir yenisini daha ekliyoruz. Rahmetli Menderes,
Rahmetli Özal, Rahmetli Erbakan, Demirel gibi sembol isimlerin ruhlarını bir
kez daha şad ediyoruz. Kanal İstanbul projesinin ilk köprüsünün temelini
atıyoruz.
- Bundan 11 yıl önce milletimizle paylaşmıştık. Türkiye'nin bu süreçte
yaşadığı iç ve dış badireler sebebiyle projenin ilerlemesi biraz gecikti. İşte
bugün tüm hazırlıkları tamamlayıp proje kapsamında ilk temeli atmak için bir
aradayız. Sazlıdere Barajı'ndayız. Kanal İstanbul'a acaba bu proje neden
gerekliydi? Gecikmeli de olsa bugün bu temeli nasıl atıyoruz. İstanbul Boğazı
en kalabalık gemi trafiklerinden birine sahiptir. 1930'larda yılda ortalama 3
bin gemi geçiyordu. Günümüzde bu rakam 45 bine ulaştı. Sadece şehir içi
yolculuklar için 54 iskelede 500 bin kişilik insan trafiği söz konusudur.
'Sürüklenen savaş gemilerini unutmadık'
- Boğazda hem kuzey, güney, doğu, batı istikametinde her sınıftan ve
kapasiteden yoğun gemi trafiği yaşanıyor. Petrolden organik ürüne kadar çok
farklı türden yük taşıyan gemilerin kaza yapmaları durumunda denizdeki doğal
hayat da çok büyük tehlikeye giriyor. Karaya çarpmaları halinde kültürel miras
zarar görüyor, yıkım ve yangınlarla karşılaşabiliyoruz. Yaşı ilerlemiş olan
İstanbulluların boğazda haftalarca yanan petrol gemilerinin görüntüleri
mutlaka vardır. Z kuşağı gençlere sesleniyorum. Bütün bu olanlar bitenler
19-20 yıldır bu ülkede iktidarda olan bizler neleri gerçekleştirdik, hangi
adımları attık, bilmeniz gerekiyor. Geçtiğimiz yılın ilk aylarında Kabataş'ta
sürüklenen Rus savaş gemisinin endişesini unutmadık.
- Büyük gemilerin geçişi için boğazın kapatılmak zorunda kalınması ciddi
zaman kayıplarına yol açıyor. Bu tür gemiler için beklemede geçen her saat
büyük maliyet demektir. Yapılan projeksiyonlar 2050 yılında boğazdan geçecek
gemi sayısının 78 bini bulabileceğini gösteriyor. İstanbul Boğazı'nın güvenli
geçiş kapasitesi 25 bindir. İstanbul Boğazı kirlilikten dolayı alarm zilleri
vermeye başlayalı çok oldu.
'İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz'
- Müsilajla ilgili bakın Marmara ne durumda. Felaket değil mi. Boğazı gemi
geçişlerine kapatamayacağımıza göre yeni kanal inşasını gündeme getirdik.
İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz. Kanal İstanbul
projesiyle amacımız her şeyden önce İstanbul Boğazı ve çevresindeki
vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Güvenlik altına almak için
de bu projeye ihtiyaç vardır. Gemi trafiğinin hafifletilmesi, seyir
zorluğundan kaynaklanan sıkıntıların ortadan kaldırılması da projenin amaçları
arasında yer alıyor. Proje kapsamında yer alan 500 bin kişi kapasiteli
yerleşim alanları, depreme hazırlık için gereken alternatif yer alanları
oluşturulmasındaki eksikliğimizi de kapatacaktır. Pek çok faydayı aynı anda
sağlayacak bir projedir.
'Kime sorulması gerekiyorsa ona sorulmuştur'
- 27 Nisan 2011 tarihinden itibaren proje en ince detayına kadar çalışıldı.
Güzergah, sondaj, ön proje, etüt proje, ÇED süreci yürütüldü. Birileri kendi
yetki alanlarında olmayan hususlarla ilgili bize sorulmadı diye sızlanıyorsa
projenin her aşaması hukuka ve bilime göre yürütüldü, tamamlandı. Bize
sorulmadı diyenlere sesleniyorum. Unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara
sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır. Ya siz zaten bu ülkede bugüne kadar dikili
ağacınız yok. Bu ülkede sizler Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Kanal
İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız. Marmaray'ı
yaptık, yine önümüzü kesmeye çalıştınız. Çılgınlar gibi ama yaptık. Avrasya
Tüneli'ni yaptık, Osmangazi'yi yaptık. İstanbul, İzmir yolunu yaptık. Önünü
kesmek istediniz. Sizleri dinlemiş olsaydınız bunların hiçbiri
yapılamayacaktı. Birinci köprü, FSM'de de aynı şeyleri yaptınız. Dinlemedik ve
dedik ki, kervan yürür ve kervan yürüdü. Bu hususlarda en küçük bir eksiklik,
yanlışlık olsaydı şimdiye kadar çoktan ortaya çıkardı.
- CHP, atılan her adımın önünü kesti. Bugün de bunun için çalışıyorlar. Kanal
İstanbul'a karşı çıkarak yatırımcıları tehdit ediyorlar. Hatta bankaları
tehdit ediyorlar. Bay Kemal, biz neyi nerede kiminle yapacağımızı çok iyi
biliriz. Bak bu çeşme açılış töreni değil, musluk takma töreni de değil.
Dünyada örnek kanallardan birinin temelini atıyoruz. Bunlar tam manasıyla
çaylak. Devlet yönetimi nedir haberleri yok. Milletimiz CHP kafasına kalsa
ülkenin ne bu barajlara, ne bu köprülere, ne bu yollara, ne bu fabrikalara, ne
bu hizmetlere kavuşamayacağını bildiği için söylenenleri ciddiye almıyor.
'Genç nüfus bilmiyor'
- Uçak yapan Nuri Demirağ'dan lokomotif geliştiren nice isimlere hazin
hikayeleri milletimiz biliyor. Genç nüfus bunu bilmiyor. 19 yıl önce
yaptıklarımızı da bilmiyor. Enerjide, sağlıkta, ulaşımda yaptıklarımızı
bilmiyor. Yapılan bölünmüş yollar maalesef genç kuşak tarafından bilinmiyor. 6
bin kilometreden alınan yollar 27 bin kilometreye geldi ama genç kuşak bunları
bilmiyor. İşte CHP'nin o engelleme politikalarının başlangıcı orası. Yeniden
demiryolu inşasına başlayana kadar Türkiye bu kısırlığı yaşamaya devam etti.
Nuri Demirağ'ın uçaklarına izin vermeyecek fabrikanın kapısına kilit
vurulmasına neden oldular. Rahmetli Menderes Vatan Caddesi'nin de bulunduğu
bulvarları açarken "Buraya uçak mı indireceksiniz" diye karşı çıktılar. Aşık
Veysel gibi biz dağları deldik. GAP gündeme geldiğinde milletin hakkını
yiyecekler diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Keban Barajı'nda üretilecek
enerjiyi toprağa mı vereceksiniz diye eleştirdiler. İstanbul Boğazı üzerinde
inşa edilen birinci köprüye buradan mutlu azınlık geçecek diye karşı çıktılar.
Bittiğinde ilk kendileri geçtiler. Rahmetli Özal'ın köprü projesine hep karşı
çıktılar. YSS kulesi için artık iki beton kuleden ibaret diyenler de
bunlardır. Sabiha Gökçen genişletilirken CHP'nin başındaki zat uçağın inmediği
yere havalimanı yapıyorlar demişti. Sabiha Gökçen en etkili havalimanlarından
biri haline geldi. Yeni havalimanımıza da çalmadık kara kalmamıştı. Dünyanın
ilk 3 havalimanından biri oldu. Ey CHP sizin gidecek yeriniz yok.
Hatırlarsanız bu projeyi üstlenen firmalara atmadık iftira, etmedik laf
bırakmadılar. İstanbul Havalimanı küresel marka haline gelmiştir.
- Eskilerin dediği gibi hep söylüyorum. İnsan ölür kalır eseri, eşek ölür
kalır semeri. Varsın birileri semer peşinde koşsun. Ülkemize ve milletimize
eser kazandırma mücadelesini sürdüreceğiz.
'Türkiye'ye katkısı maliyetiyle kıyaslanamaz'
- Toplamda 6 köprü inşa edilecek. Bugün ilkinin temelini atıyoruz. Boğaz'ın
tarihi ve kültürel dokusunu güvenlik altına almak için de bu projeye ihtiyaç
vardır. Kanal İstanbul, dünyanın en çevreci projelerinden olacak.
- Mevcut güzergah 5 ayrı alternatif arasından bilimsel çalışmalara göre en
makul ve verimli hat olarak seçildi. Kanalın uzunluğu 45 kilometre. Taban
genişliği minimum 275 metre. Derinliği, küsuratı söylemiyorum, 21 metre olarak
belirlendi. Kanal İstanbul'u yaklaşık 15 milyar dolarlık bir maliyetle 6 yıl
içinde tamamlamayı hedefliyoruz
- Kanal İstanbul kendini rahatlıkla finanse edecektir. Türkiye'ye katkısı
maliyetiyle kıyaslanamaz. Türkiye, devletin ve milletin kasasından, kesesinden
5 kuruş çıkmadan kendi gelirleriyle finanse edilerek dünya çapında bir esere
daha kavuşacaktır.