12:48 25.06.2021(Güncellendi 12:50 25.06.2021) URL'yi kısaltın
__15 __41
Savunma ve Güvenlik Uzmanı Yusuf Alabarda, ABD'nin S-400 konusunu sürekli
gündemde tutmasının bilinçli olduğunu söyledi ve “Pehlivan bildiği minderde
güreşir. ABD S-400 dediği zaman, terör örgütleri ile ilişkisinin unutulacağını
zannediyor. Böyle bir dünya yok” dedi.
M5 Savunma ve Strateji Dergisi Ankara Temsilcisi ve Türkiye gazetesi
yazarı Yusuf Alabarda, RS FM'de, Sinan Onuş’la Ankara Masası programına
konuk oldu. Programda, ABD’de kuruluşunu ilan eden Turkish Democracy Project
(Türk Demokrasi Projesi) gündeme geldi. Alabarda projeye ilişkin FETÖ
vurgusu yaptı ve şunları ifade etti:
“Bazıları bunu FETÖ projesi olarak görüyor, hiç şüphe yok. Bu hem FETÖ hem
de CIA projesi. Argüman ne? Bunların örgüleri belli, bugün tweet atıldı.
ABD’nin güvenliği için Türkiye’de demokrasiye ihtiyaç var. 27 Mayıs 1960’ta
Türkiye, ABD’nin NATO’ya girmiş en önemli müttefiklerinden, darbe
planlanıyor. ABD’nin büyükelçisi Fletcher Warren, Cemal Gürsel ile Türk
Silahlı Kuvvetleri içindeki milli subayları ihraç etmek için Türkiye’ye 118
milyon TL yardımda bulunuyor. 15 Temmuz başarılı olsaydı, Türkiye’ye bir
darbeci Sisi gelseydi, ABD Sisi’yi karşıladığı gibi altına halılar serip
darbeci adamı karşılardı. Dertleri demokrasi değil. Tam tersi, darbeciyi
iktidara getiremediği için Recep Tayyip Erdoğan rejimi üzerinden
şeytanlaştırma projesini devreye sokmuşlardır. Bu devlet FETÖ’ye de CIA
artıklarına da darbe gecesinde dersini vermiştir. 15 Temmuz’da da
yapacaklardı, Pensilvanya’dan getirdiklerini İncek’e oturtturacaklardı,
bayram düzenleyeceklerdi. Bunu yapamadılar, herkesi şeytanlaştırma projesine
vuruyorlar.”
‘ABD S-400 dediği zaman, terör örgütleri ile ilişkisinin unutulacağını
zannediyor’
NATO Zirvesi’nin ardından ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan bir araya geldi. Görüşmenin “olumlu ve yapıcı bir
temelde şekillendiği ” dile getirildi. Alabarda, ABD ile Türkiye arasında
S-400 konusundan ziyade daha derin yapısal sorunlar olduğuna dikkat çekti:
“ABD ile ana eksende sorunların çözülmediğini görüyoruz. Tabii ki
Cumhurbaşkanı’nın ‘ABD ile sorunu çözemiyoruz’ açıklaması yapmasını da
beklemiyoruz. Diplomasi dili diye bir şey var. ABD ile NATO zirvesinde dağ
fare doğurdu diyebiliriz. ABD ile F-35, S-400 çözülmedi, daha da önemlisi
ABD ile Türkiye arasındaki en önemli yapısal sorun diyebileceğimiz terör
örgütleri ile ABD’nin ilişkisi devam ediyor ve 15 Temmuz darbesi dâhil,
ABD’nin bununla ilişkisi olduğu biliniyor. Bu yapısal sorun çözülmediği
takdirde, F-35 ve S-400 sorununun ana belirleyici sorun olduğuna
inanmıyorum. Peki, neden ABD sürekli S-400 konusunu gündeme getiriyor?
Pehlivan bildiği minderde güreşir. ABD S-400 dediği zaman, terör örgütleri
ile ilişkisinin unutulacağını zannediyor. Böyle bir dünya yok. S-400’ler bir
‘Sarı Öküz’dür. ‘Sarı Öküz’ feda edildiğinde, sizin İHA yapmanızı da SİHA
yapmanızı da istemeyecekler.”
‘Girit Modeli kabul edilebilir değil’
Alabarda Girit Modeli’nin kesinlikle uygulamaya sokulmaması gerektiğini
söyledi ve nedenlerini şöyle açıkladı:
“Girit Modeli, kabul edilebilir değil. Neden? Girit Modeli’ne göre,
S-400’leri üçüncü bir NATO ülkesinin deposuna kilitleyelim, böyle bir dünya
yok. Türkiye durup dururken Bulgaristan sınırına yığma yapmıyor.
İndikatörler var; kırmızı-mavi-turuncu ve yeşil. İndikatör yeşil şu anda.
Taarruz yok, gerilim hali yok. Askeri eli tetikte bekletmenin bir anlamı
yok. Türkiye hava savunma tehdidi görmüyorsa, S-400ler deaktif
konuşlandırılabilir. S-400’ler, testleri geçmiş olarak Türkiye’de kullanıma
hazırdır.”
‘Yunanistan, ABD için tampon devlet jeopolitiğinin öznesi’
Yunanistan, ABD ile işbirliğini genişleterek hem ülkedeki Amerikan
varlığını artırıyor hem de yeni silahlar alıyor. Son olarak da ABD
Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Yunanistan'a yönelik askeri malzeme ve
eğitim yardımını öngören yasa tasarını oy birliği ile
onayladı. Peki, bu ne anlama
geliyor? Alabarda bu soruya özetle şu yanıtı verdi:
‘Tampon devlet jeopolitiği diye bir şey vardır. Sizi, birtakım ülkeleri
kuşatmak maksadıyla kullanırlar. Yunanistan, Doğu Akdeniz ve Ege’de
Türkiye’yi sınırlandırmak, bu bölgeyi, Rusya’ya giden yolu kontrol etmek
maksadıyla, tampon devlet jeopolitiğinin öznesi haline geliyor.”
‘Paşinyan tekrar seçilebiliyorsa Ermenistan halkı Türkiye ve Azerbaycan ile
barışalım diyordur’
Programda; İran, Ermenistan ve İsrail seçimleri ve sonuçları da gündeme
geldi. Alabarda özellikle Ermenistan seçimlerinin Başbakan Nikol Paşinyan
için önemli mesajlar taşıdığını savundu:
“İsrail, kendi insanı için gelişmiş bir ülke, demokrasi ile yönetilen bir
Yahudi devleti. Şu anki hükümet gider, farklı bir hükümet kurulur ama
İsrail’in kendi planı vardır. Ermenistan’da herkesin beklediği Paşinyan’ın
kaybedeceğiydi. Yüz kızartıcı mağlubiyete rağmen Paşinyan tekrar
seçilebiliyorsa Ermenistan halkı, ‘Türkiye ve Azerbaycan ile barışalım’
diyor. Ermenistan ile Türkiye’nin yakınlaşmasını kim istemez? Bunu İran
istemez! Rusya’nın isteyeceğini düşünüyorum. Kafkasya’da barış getirir ama
Batı buna engel koyar.”
‘Batı Altılı Platform’un önüne engeller koyar’
Erdoğan ve Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in Altılı Platform
önerisini de “ Bu altılı kurulabilirse, önemli bir ticaret hacminin kapısı
demektir” şeklinde değerlendiren Alabarda, şunları kaydetti:
“İran ile Türkiye, Türkiye ile Azerbaycan arasında önemli bir pazarın
kapısını açar ki Batı’nın bunu isteyeceğini düşünmüyorum. Çünkü Batı, Rusya
ve Çin’i kuşatma siyasetinin peşinde. Rusya’ya nefes aldıracak, Erdoğan
rejimine nefes aldıracak projenin önüne 50 tane engel koyacaklarına adım
kadar eminim. Sürekli olarak muhtaç bir ülke isteyenler, Kafkas Altılısı’nın
3.8 trilyon dolarlık enerji ağları üzerindeki güzergâhında bir ekonomik
birliktelik oluşturması, Kars’taki Iğdır’daki vatandaşımızın hayatını
değiştirir.”
‘Rusya neden kuşatılmak isteniyor?’
Rusya Savunma Bakanlığı, İngiliz Kraliyet Donanmasına ait HMS Defender
gemisine Karadeniz'de Rusya karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle uyarı
ateşi açtı. Alabarda’ya programda, Karadeniz’de bir gerginlik yaratılmak
istenip istenmediği soruldu.
“Rusya için Batı’nın farklı düşündüğünü düşünüyorum. Batı açısından Rusya
değil, Çin tehdit. Rusya’nın Batı açısından Çin gibi bir tehdit oluşturması
mümkün değil. Birincisi, demografik anlamda mümkün değil. İkincisi, sahip
olduğu zenginlik açısından Çin, Rusya’nın üzerinde. Askeri harcamalar
konusunda da Çin, Rusya’nın çok ilerisinde. Peki, Rusya neden kuşatılmak
isteniyor? Putin’in Rusyası’ndan rahatsızlar. Batı, Putin’i etkisiz hale
getirip kendi güdümünde bir lider bulursa, Rusya ile birlikte Çin’i
kuşatacaklardır. İlk hedef, Ukrayna-Gürcistan üzerinden Rusya’yı kuşatmak.
Ancak Karadeniz’de Rusya’yı karşılayacak güçte bir Batı olduğunu
düşünmüyorum. Montrö Boğazlar rejimi var, Karadeniz’e girecek İngiliz
donanmasının, ABD donanmasının tonajını belirlemiş. Bu anlaşma sayesinde
Rusya’yı dengeleyecek bir donanma Karadeniz’de olmayacak.”
‘Afganistan ekonomik külfet olmayacaksa bu olabilir’
Türkiye, ABD ve NATO askerlerinin çekilmesinin ardından Afganistan’ın başkenti
Kabil’deki Hamid Karzai Havalimanı’nın güvenliğine
talip oldu. “ Türkiye bunun altından kalkabilir ” diyen Alabarda,
gerekçelerini de şöyle açıkladı:
“Afganistan’da ABD’nin bir ajandası var. Türkiye’nin de var. Türkiye,
2001’den bu yana Afganistan’da bulunuyor ama kayda değer taarruz altında
kalmadık, neden? Türkiye hiçbir şekilde muharip birlik kullanmadı.
Türkiye’nin, Afganistan’ın NATO ile birlikte katledilmesinde payı yok.
Türkiye kendi ajandasında havalimanının korunması ile ilgili konuda iktifa
edecekse, bunun altından kendisi kalkabilir. Muradının ne olduğunu iyi
anlamamız lazım. Ekonomik anlamda Türkiye’nin üzerinde külfet olmayacaksa bu
olabilir. NATO ülkeleri çıkıyor, Türkiye kontrol sağlayacak denseydi külfet
olurdu. Esenboğa gibi bir havalimanının korunmasının alınması, Türkiye
burada görev alabilir.”
Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik'in görüşlerini
yansıtmayabilir.