Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ile ilgili olarak
"Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen, yarım asırdır ısrarla ve sabırla
sürdürdüğümüz tam üyelik mücadelemizin artık neticelenmesini istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı **Recep Tayyip Erdoğan** , Türkiye'nin Güneydoğu Avrupa
İşbirliği Süreci (GDAÜ) Dönem Başkanlığı kapsamında NEST Kongre Merkezi'nde
düzenlenen **GDAÜ Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi** 'nin açılışında
konuştu.
Zirveye katılanları selamlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan, _"Güneydoğu
Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi münasebetiyle siz kıymetli dostlarımızı
ülkemizde misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Akdeniz'in incisi,
tarih, kültür ve tabiat şehri Antalyamıza hoş geldiniz"_ dedi.
Zirvenin ve yapılacak istişarelerin Türkiye, bölge ve tüm insanlık için
hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, **yeni tip koronavirüs (Kovid-19)**
salgını sebebiyle son 1.5 yıldır yüz yüze toplantıların ya ertelendiğini ya da
çevrim içi yapıldığını hatırlattı.
Erdoğan, 4 milyon insanın hayatına mal olan salgın etkisini sürdürse de
aşılamanın yaygınlaşması ile virüse karşı önemli bir mevzi kazanıldığına
işaret ederek, salgın şartlarının el vermesiyle fiziki olarak bu toplantıyı
düzenlemenin ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi.
Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelenen bu salgının üstesinden
dayanışma ve iş birliği ile gelmeyi ümit ettiklerini belirten Erdoğan, _"Her
zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğuna dair güçlü inancımız,
aydınlık ve sağlıklı yarınlara dair umutlarımızı da artırıyor"_ diye konuştu.
Zirveye gelenlerin, Türkiye'nin salgına karşı aldığı tedbirleri ve güvenlik-
turizm sertifikasyon programı kapsamındaki uygulamalarını da yakından görme
fırsatı bulacağını kaydeden Erdoğan, [sözlerini şöyle
sürdürdü](https://tr.sputniknews.com/turkiye/20210617/1044755633.html):
* "Başta siz dostlarımız olmak üzere tüm Avrupa halklarını, tatillerini geçirmek üzere ülkemize beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Güneydoğu Avrupa'da barış, güvenlik ve istikrar ortamını sağlam temeller üzerine inşa etmek amacıyla 1996 yılında Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'ni hayata geçirdik. İyi komşuluk ilişkilerini esas alan iş birliği sürecinin bu sene 25'inci kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz.
* Sürecin bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı bulunan tüm devlet ve hükümet başkanlarına, bakanlara, diplomatlara, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. 7 ülkenin öncülüğünde çıktığımız bu yolda, 25 yıl içinde 13 katılımcıya sahip büyük bir aile olduk. Siyasi kriz dönemlerinde dahi bölge ülkelerinin aynı masa etrafında buluşabilmesini, konuşabilmesini hedefledik. Bölgenin son çeyrek asırdaki tecrübelerine baktığımızda sürecin, iş birliği ve diyalog formu olan özelliğini layıkıyla yerine getirdiğini görüyoruz."
## 'İş birliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor'
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'nin sadece siyasi ve güvenlik iş birliğini
geliştirmek, ekonomik ilişkileri desteklemek için tesis edilmediğini belirten
Erdoğan, sürecin aynı zamanda demokrasi, adalet ve yasa dışı faaliyetler ile
mücadele gibi alanlarda da iş birliğinin güçlendirilmesini hedeflediğini
söyledi.
Bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılığın ise iş birliği sürecinin 25 yıllık
tarihine damga vuran temel ilkeler olduğuna işaret eden Erdoğan, dönem
başkanlığı boyunca yürütülen tüm çalışmalarda Türkiye olarak bu prensipleri
rehber edindiklerini vurguladı.
Erdoğan, Avrupa Atlantik kurumları ile bütünleşme çabalarına olan güçlü
desteği muhafaza ettiklerinin altını çizerek, Avrupa Birliğinin Üsküp ve Tiran
ile üyelik müzekkerelerine başlama kararı almasının doğru yönde atılmış bir
adım olduğunu [ifade
etti](https://tr.sputniknews.com/turkiye/20210616/1044746791.html).
Alınan kararın halen hayata geçirilmemesinin büyük bir eksiklik olduğuna
dikkati çeken Erdoğan, Birliğin, Priştine ve Saraybosna'ya desteğini
sürdürmesini, Belgrad ve Podgoritsa'nın müzakere sürecini başarıyla
sonuçlandırmasını temenni ettiğini belirtti.
## 'Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir AB'nin, çekim ve güç merkezi
olma hedefine ulaşması da mümkün değil'
Bütünleşme sürecinde 'Batı Balkanlar' ve 'Türkiye' şeklinde yapılmak istenen
suni ayrımı ise ortak değerlendirmelerle bağdaştıramadıklarını aktaran
Erdoğan, şunları kaydetti:
* "Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir Avrupa Birliğinin, çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması da mümkün değildir. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen yarım asırdır ısrarla ve sabırla sürdürdüğümüz tam üyelik mücadelemizin artık neticelendirilmesini istiyoruz. Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz.
* Türkiye, Güneydoğu Avrupa'da yürüttüğü ikili ve çok taraflı faaliyetlerinde her zaman iş birliğini ve ortak çıkarları gözetmiştir. Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan arasında tesis edilen üçlü mekanizmalar bunun en güzel örnekleridir. Bölgeye yönelik girişimlerimiz, birilerince farklı yansıtılmak istense de hiçbir surette diğer inisiyatiflere rakip veya alternatif değildir. Bilakis faaliyetlerimiz yürütülmekte olan [diğer çabaları güçlendirmiştir.](https://tr.sputniknews.com/spor/20210616/1044746501.html)"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında temelini Sırbistan ve Bosna-Hersek
liderleri ile attıkları Belgrad-Saraybosna otoyolunun bu bakımdan iyi bir
mihenk taşı olduğunu, 'Barış otoyolu' olarak da adlandırılan bu tarihi
projenin, bölgeyi bir barış ve iş birliği havzasına dönüştüreceğini dile
getirdi.
## 'Suriyelilerin dönüş çabaları desteklenmeli'
Türkiye'nin enerjide de Avrupa'nın en önemli ortaklarından birisi olduğuna
işaret eden Erdoğan, _"Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı TANAP tüm Avrupa'nın
olduğu gibi Güneydoğu Avrupa'nın da enerji güvenliğini tahkim ediyor. Trans
Adriyatik Boru Hattı'nın da tamamlanmasıyla güney gaz koridoru Avrupa'ya doğal
gaz taşıyan 4'üncü ana arter olmuştur"_ dedi.
Türk Akım'ın, Türkiye'nin olduğu kadar Güneydoğu Avrupa'nın da enerji
güvenliğini ve bölgesel ekonomik kalkınmasını desteklediğini belirten Erdoğan,
şöyle devam etti:
* "Terörle mücadelede dayanışma içinde olmamız, bölgemizin selameti açısından çok önemlidir. PKK/PYD'den FETÖ'ye, DEAŞ'a kadar birçok terör örgütüyle aynı anda mücadele eden bir ülke olarak bu konudaki kararlılığımız tamdır. Terörün her türlüsü ile mücadele konusunda bölge ülkeleriyle tecrübe ve bilgi paylaşımına her zaman hazırız. Güneydoğu Avrupa ülkeleri olarak düzensiz göç akımlarında da olan biteni tribünden seyretme lüksümüz yoktur.
* Türkiye halihazırda 3,7 milyonu Suriyeli, 4 milyondan fazla sığınmacıya güvenli liman konumundadır. Suriye içerisinde yerinden edilmiş kişiler de dahil 9 milyon insana yardım ve koruma sağlıyoruz. Maalesef düzensiz göç ve Suriyeli mazlumlara sahip çıkma hususunda da uluslararası toplumdan gereken desteği göremiyoruz. Adil sorumluluk ve yük paylaşımı, göç yönetimi konusunda esas olmalıdır. 10 yıldır vatan hasreti çeken Suriyelilerin ülkelerine [güvenli dönüş çabaları desteklenmelidir](https://tr.sputniknews.com/columnists/20210616/1044743616.html)."
## 'Irkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik
sorununa dönüşüyor'
Göç krizinin yansımalarından birinin de nefret söylemlerinin tırmanması
olduğunu dile getiren Erdoğan, _"Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam
düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor.
Güneydoğu Avrupa da bu tehdit ve sınamalardan fazlasıyla nasibini alıyor.
Vatandaşlarımızın birbirlerini ve kültürlerini daha yakından tanımalarını
sağlayacak projelere odaklanmamız bu bakımdan büyük önem taşıyor. Farklı
inançları ve kültürleri asırlardır barış içinde yaşatmış bir ülke olarak
kültürel ırkçılıkla mücadele konusunda da sorumluluk üstlenmeye hazırız"_
değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 salgını gibi küresel bir felaketin üstesinden ancak uluslararası iş
birliği ve dayanışmayla gelebileceklerine inandıklarını söyleyen Erdoğan, tüm
ülkeler salgından kurtulmadan herhangi bir ülkenin tek başına kurtulmasının
mümkün olmadığını bildiklerini ifade etti.
'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın inancı' ile ilk günden itibaren ellerindeki
imkanları paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, şimdiye kadar 158 ülke ve 12
uluslararası örgütün salgınla mücadelesine destek verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
* "Güneydoğu Avrupa'daki dostlarımız için de tıbbi ekipman ile gerekli diğer kritik malzemeyi tedarik ettik. Kimi ülkelerde bizzat hastane inşa ve tefriş ederek ayrıca eğitim, tıbbi personel desteğinde bulunarak sağlık sistemi altyapılarına katkı sunduk. Salgına karşı en etkili silahımız olan aşıların bütün insanlığın ulaşımına sunulması ve yeterli miktarlarda üretilmesi gerektiğini en başından beri savunuyoruz. Aşı yardımımızdan [Balkanlardaki kardeşlerimiz de istifade etti.](https://tr.sputniknews.com/politika/20210616/1044743595.html)"
## 'İş birliğinden memnuniyet duyacağız'
Yerli aşı kullanıma sunulduğunda başta yakın coğrafyalardaki dost ve kardeş
ülkeler olmak üzere aşı yardım ağını genişletmeyi hedeflediklerine işaret eden
Erdoğan, _"Yerli aşımızın klinik deneylerine ev sahipliği konusunda gönüllü
olan dost ülkeler var. Güneydoğu Avrupa İşbirliği Sürecinde yer alan
dostlarımızın da bu konuda sergileyecekleri iş birliğinden memnuniyet
duyacağız"_ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, _"Üçüncü kez üstlendiğimiz Güneydoğu Avrupa İşbirliği
Süreci Dönem Başkanlığımız sırasında hepimizi doğrudan etkileyen tüm
meselelere ortak çözümler üretmeye çalıştık"_ dedi.
Bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılık ilkelerinin bu süreçte yol göstericileri
olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
* "Bölgenin ortak gündemi ve sorunları dikkate alınarak belirlediğimiz 7 öncelik alanımız kapsamında sayısız etkinlik ve proje düzenledik. Sağlıktan ticarete, beyin göçüyle mücadeleden göç yönetimi ve güvenliğe, altyapının güçlendirilmesinden kültürel ortaklığın ilerletilmesine kadar çok geniş bir yelpazede faaliyetlere ev sahipliği yaptık. Bu çalışmalarımızın iş birliği sürecinin etkinliğini artırdığına, aramızdaki iş birliği ortamını daha da güçlendirdiğine şahit oluyoruz. Toplantılarda ele alınan hususların ve varılan sonuçların müteakip dönemlerdeki çalışmalarımıza [ışık tutacağına inanıyoruz](https://tr.sputniknews.com/yasam/20210615/1044741562.html)."
Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci'nin 25. kuruluş yıl dönümünü tebrik eden
Erdoğan, _"1 Temmuz itibarıyla dönem başkanlığını devralacak Atina'ya şimdiden
başarılar diliyorum"_ dedi.