[Görüş](/columnists/) 15:02 15.06.2021URL'yi kısaltın __3 __3 Merakla beklenen NATO Zirvesi geride kaldı. Yoğun bir görüşme trafiğine sahne olan zirvede, Rusya ve Çin’e karşı mesajlar ön plana çıktı. Uzmanlar, zirvenin sonuçlarını ve Erdoğan-Biden görüşmesinin ayrıntılarını Sputnik’e değerlendirdi. Uzmanlar, **Brüksel’de** gerçekleştirilen **NATO Zirvesi’ni** , Batı ittifakının uzun süredir üzerinde duran **ölü toprağını atma gayretinde** olduğu bir toplantı olarak yorumluyor. N **ATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in** de _"dönüm noktası"_ olarak nitelendirdiği zirve, T **ürkiye’nin Batı ile olan dış politikasında** önemli gelişmelere de ev sahipliği yaptı. **ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı** ve **Gazeteci-Yazar Nedret Ersanel** , zirveden detayları ve beklentilerini **Sputnik’e** yorumladı. ## ‘Var olan sorunlar ötelendi’ **Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden’ın** ikili toplantısını değerlendiren **Prof. Dr. Bağcı** , _“En azından yüz yüze görüşme ve konuları masaya yatırma açısından önemli oldu. Ama var olan sorunlar ötelendi. Herhangi bir somut çözüm önerisi; ne **S-400** konusunda ne **YPG** konusunda ne de diğer konularda gündeme geldi. Bunlar daha sonra tartışılmak üzere rafa kaldırıldı”_ dedi. **Gazeteci-Yazar Ersanel** de _“Biden-Erdoğan görüşmesinden her iki tarafın da istediğini alamadığını varsayabiliriz”_ [görüşünde](https://tr.sputniknews.com/abd/202106141044733488-biden-turkiye- ile-ilerleme-kaydedecegimizden-eminim/): > “Zaten Türk-Amerikan ilişkileri tarihindeki en kötü noktadaydı, bu noktadan > sonra atılacak her pozitif adım yukarı doğru olacak. Evet, burada yukarı > doğru bir ivme var ama bunun sahadaki karşılığını da görmek durumundayız. > ABD’nin Türkiye ile görüşmede bir numaralı gündem maddesi Rusya’ydı. > Türkiye’nin önce söylediği şey ise PKK/YPG’nin güney sınırımızdaki terör > devleti ve buna ABD’nin de açık destekti. Türkiye’yi çevreleyen bölgelerin > jeopolitik bir bükülme noktasında olduğunu herkes görüyor. Bu bükülme > noktasında Türkiye ile ilişkileri ayarlayamayan ülke kaybeder. Bunun zaman > içinde nereye evrileceğini göreceğiz.” ## ‘Üzerlerine ölü toprağı serilmiş gibiydiler’ NATO Zirvesi’nin en önemli mesajları ise **Rusya** ve **Çin’e** yönelik oldu. Bu açıdan **NATO’nun 2030 vizyonu** da önem taşıyor. Prof. Dr. Bağcı’nın bu noktadaki görüşleri şu şekilde oldu: > “ABD, NATO’yu, ‘Çin’i bir askeri tehdit olarak görme’ konusunda inandırdı > diyebiliriz. Ama bunu Çin’in askeri alandaki silahlanma tehdidine yol > göstererek söylüyor. Yoksa ekonomik olarak ABD ile Çin arasında büyük bir > rekabet var. Birçok Avrupa ülkesi, Çin ile çok önemli ekonomik ilişkiler > içinde. ABD, 21. yüzyılda Çin’i kendisinin yeni rakibi veya düşmanı olarak > görüyor. ABD, kısa vadede Rusya’yı düşman görmüyor ama bir rakip olarak > görüyor.” Ersanel ise yaptığı değerlendirmede, _“Çok uzun zamandır Batı’da toptan bir hareketlilik görmüyorduk. Bir atalet vardı, üzerlerine ölü toprağı serilmiş gibiydiler. Onu atma gayretini burada organize olarak gördük”_ diyerek şunları ekledi: > “Batı, özellikle de ABD buradan bütünlüklü bir şey çıkarabildi mi? Tam > olarak bunu söylemek biraz zor. Avrupa içinde ciddiye alınması gereken > problemler olduğunu biliyoruz. Öyle ki zaman zaman ABD’yi bile geri adım > attırabiliyor. Mesela Kuzey Akım-2 projesi. NATO içinde de problemler var. > Mesela Ukrayna’nın NATO metninde böyle bir şey yazılmamış olduğu halde, > ‘NATO’ya giriyoruz’ gibi bir şey ortaya atması, Rusya, Doğu Avrupa ve NATO > denklemini karıştırıyor. ABD; transatlantik ittifaka verdiği ‘ben döndüm’ > mesajını, güçlü bir şekilde Rusya ve Çin’e yansıtabilmek için buradan bir > sonuç çıkarmak istedi. Bunun için de bütün kurum, kuruluş ve ülkelerin > üzerine abandı. Çoğu da kımıldayamadı, kımıldayabilenler de birtakım şerhler > düşebildi. Bu yüzden ABD’nin ‘döndüm’ ifadesi tam olarak pekiştirilmiş > durumda değil. Doğal olarak Rusya ve Çin’in bunun farkında olmaması da > mümkün görünmüyor. Bu işin Rusya ve Çin’in üzerine tamamen yıkılamayacağı, > bu konuda yüzde 100’lük bir mutabakatın olmadığını görüyoruz. Nitekim NATO > Genel Sekreteri Stoltenberg, ‘Çin’i düşman olarak görmüyoruz’ dedi. Böyle > bir açıklamayı yapma gereği duydu. Oysa uzlaşılan metin, Çin’den Batı’ya > yönelik ‘sistematik saldırı’ ifadesini kullanıyor.” ## ‘Putin, ABD ile müzakerelere güçlü pozisyondan giriyor’ Şimdi ise gözler 1 **6 Haziran’da gerçekleştirilecek Putin-Biden zirvesine** çevrilmiş durumda. [Tüm dünyanın yakından izleyeceği bu zirve](https://tr.sputniknews.com/rusya/202106141044733141-putinden-natonun- doguya-genislemesine-tepki-bizi-cocuk-gibi-kandirdilar/), yeni güç mücadelesi açısından da belirleyici olacak. **Prof. Dr. Bağcı’nın** bu zirveye ilişkin değerlendirmeleri şöyle oldu: > “ABD ve Rusya’nın, Çin’e karşı ortak ittifaka gidip gitmeyecekleri henüz > belli değil. Yapılacak görüşmeler sonrasında ABD’nin Rusya algılaması bunu > belirleyecek. Fakat Çin ile Rusya arasında çok önemli bir işbirliği var. > Özellikle Uzakdoğu’daki ekonomik gelişmelere baktığımızda iki ülke > arasındaki ilişkilerin geldiği noktada, ABD, kolay kolay Rusya’yı Çin’le > işbirliği yapmaktan uzaklaştırabilecek gibi görünmüyor. Ama Biden’ın ‘yeni > alanlar açılabilir’ şeklindeki açıklaması önemliydi. Putin, ABD ile > müzakerelerde zayıf pozisyondan değil, güçlü pozisyondan giriyor. Rusya’nın > ABD’ye değil de ABD’nin Rusya’ya daha fazla ihtiyacı olduğu bir süreç var.” **Ersanel** da _“Bu toplantıdan daha yumuşak bir hava çıkar. Ama buradan kimse ABD ve Rusya’nın kucaklaşacağını anlamasın”_ görüşünü [dile getirerek](https://tr.sputniknews.com/dunya/202106141044732401-cumhurbaskani- erdogan-ile-abd-baskani-bidenin-gorusmesi-basladi/) şunları ekledi: > “Mesela Rusya, ABD makul bir ortak olsa beraber çalışmaya hazır. Ukrayna’yı > ve Gürcistan’ı NATO’ya aldıkları an işin rengi değişir. Rusya’yı delirtmek > istiyorsanız, bunu yapın. Ama sonuçta bunların ağırlığı Türkiye gibi > ülkelerin beline biniyor. Bu yüzden herkesin daha hesaplı kitaplı işler > yapmasında fayda var. Türkiye’nin de kendi stratejik okumasını baştan > tazelemesi gerekiyor. Yanlıştır, doğrudur manasında değil, bir güncellemeye > ihtiyacı var. Batı son 8 yıldaki ataletinden birtakım kımıldamalar > gösteriyor ama bu ne kadar işlevsel şu anda kestiremiyoruz. Putin-Biden > görüşmesinden bir kriz beklemiyorum ama Alaska’da ABD’nin Çinli yetkililere > yaptığı gibi aşağılayarak konuşma yaparsa iş değişir.” Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik'in görüşlerini yansıtmayabilir.