Bu konuda yayımlanmış en yeni raporlardan biri
[Dünya](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/dunya) Doğayı Koruma Vakfı’na
(WWF) ait. ‘Gelecek Tabaklarımızda Yatıyor’ başlıklı bu rapor, beslenme
alışkanlıklarımızın gezegenimizin geleceğini belirlediğini; iklim krizinin
başlıca nedenlerinden olan sera gazının yüzde 21 ila yüzde 37’sinin beslenme
alışkanlıklarımızla ilgili olduğunu söylüyor.
Araştırmanın raportörü Tanja Dräger de Teran “Beslenme alışkanlığımızı
değiştirmediğimiz sürece etkili bir iklim koruma siyaseti tutturmak mümkün
değil” uyarısında bulunuyor. Raporda bugünkü
[et](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/et) tüketiminin yarı yarıya
azaltılmasının sera gazı emisyonlarını büyük oranda azaltacağı da
vurgulanıyor.
WWF’ye göre dünyada yaşanabilir alanların yaklaşık üçte birinde tarımsal
faaliyet yürütülüyor. Bu durum biyolojik çeşitlilik kaybının yüzde 70’ine ve
biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan ormanların da yok olmasına yol
açıyor. Bu faaliyetlerin büyük bir kısmı da hayvancılıkla ilgili... Günümüzde
kişi başına 2 bin metrekare büyüklüğünde tarım alanı düşerken 2050’de 1.700
metrekare düşecek... “Bugünkü beslenme alışkanlıklarımız, tarım alanının
neredeyse tamamını gıda üretimine ayırmamızı zorunlu kılıyor” denilen bu
araştırmadan öğreniyoruz ki bahsedilen tarım alanlarının yüzde 75’i sadece et,
süt ve yumurta gibi hayvansal besinlerin üretimi için kullanılıyor.
**BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: ‘ETE TALEP ARTIYOR’**
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) da yayımladığı bir raporda et
üretiminin iklim değişikliğine büyük bir ‘katkı’da bulunduğunun bilinmesine
rağmen dünya çapında et talebinin artmaya devam ettiğine dikkat çekmişti. Gıda
ve Tarım Örgütü’yse (FAO) 2050’ye kadar küresel et tüketiminde yüzde 76
oranında bir artış olacağını söylüyor ve et üretiminin su kaynaklarının
tüketilmesi ve kirlenmesinde büyük etkisi olduğunu vurguluyor.
**2.250 LİTRE**
Birleşmiş Milletler 2020 verilerine göre sadece bir hamburger üretmek için
harcanan su miktarı...
**2020’DE 1 MİLYAR 211 MİLYONDAN FAZLA HAYVAN ÖLDÜRÜLDÜ**
Bir yandan kontrolsüz hayvancılık faaliyetleriyle doğanın dengesini bozarken
bir yandan da evcil ve doğadaki hayvanlara huzur vermiyoruz. Hayvan Hakları
İzleme Komitesi’nin (HAKİM) açıkladığı Hayvan Hakları İhlalleri Raporu’na göre
2020’de en az 1 milyar 211 milyon 375 bin 950 hayvanın yaşam hakkı gasp
edildi. En az 22 milyon 735 bin 267 hayvan işkence gördü. En az 3 milyon 36
bin 175 hayvan cinsel şiddete uğradı.
**542 HAYVAN AVLANACAK!**
Kamuoyunun avcılık konusuna bakışı her geçen gün değişiyor. Geçmişte hayvan
sevgisi kedi köpekle sınırlı olan pek çok insan artık tüm canlıların yaşam
hakkı için mücadele ediyor, kampanyalar sosyal medya aracılığıyla çığ gibi
büyüyor. Geçen yıl sırf bu yolla birçok ilde düzenlenen kampanyalara çok büyük
katılımlar oldu ve bu sayede birçok hayvan avlanmaktan kurtuldu. Şimdi,
2021-2022 av yılındaysa Anadolu yabankoyunu, yabankeçisi, çengel boynuzlu
dağkeçisi, karaca, geyik ve ceylan gibi yabani çift tırnaklı türlerine mensup
542 hayvanın para karşılığı avlandırılması planlanıyor.
**KAMPANYALARA KATILABİLİRSİNİZ**
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan 2021-2022 Av Yılı
Av Turizmi Uygulama Talimatı’na göre bu yıl 174 karaca öldürülebilecek,
avlanma ücretiyse 1400 lira! 174 karacanın öldürülmesiyle elde edilecek
yaklaşık 250 bin lira bu canlara değer mi? Yaşam alanları tahrip edilen, kaçak
şekilde de avlanan bu türlerin popülasyonu ülkemizde zaten sınırlı sayıda.
Hayatın parayla ölçülür bir karşılığı olmadığını düşünüyorsanız bu konuyla
ilgili kampanyalara destek verebilir; change.org’un #AvcılıkYasaklansın
kampanyasına imza atabilirsiniz.
**KISA KISA...**
**TELLİTURNALARDAN MÜJDE!**
Son telliturna yuvaları Doğa Derneği tarafından bundan tam 17 yıl önce Muş’ta
tespit edilmişti. O yıllarda son 11’ini kurtarmak için kampanya başlatılsa da
o tarihten bu yana bir daha telliturnaların izine rastlanmamıştı. Müjdeli
[haber](http://www.hurriyet.com.tr/) geçen günlerde geldi. Anadolu’da yok
olduğu düşünülen telliturnalara Amasya’da rastlandı. Üstelik kuluçkadaydılar,
yani ürüyorlardı. Kuş fotoğrafçısı Engin Bıyıkoğlu tarafından tespit edilen bu
yuva, çiftçiler, Doğa Koruma ve Milli Parklar yetkilileriyle birlikte koruma
altına alındı.
**AYIGÜLÜNÜ KOPARAN YANDI!**
Afyonkarahisar‘ın Kızılören ilçesindeki Kisra Vadisi‘nde koruma altındaki
ayıgülü çiçekleri açtı. Halk arasında ‘kızılgül’ olarak da bilinen bu çiçeği
koparan ya da zarar verene 80 bin 465 lira ceza kesiliyor.
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**