[Türkiye](/turkiye/)
10:39 12.06.2021URL'yi kısaltın
__11 __13
369 metrelik boyuyla Avrupa’nın en yüksek kulesi olan Çamlıca’nın dış
temizliğinden 10 profesyonel dağcı sorumlu. Sadece bir ipe tutunarak havada
kulenin kaynak, zımpara, boya, cila, temizlik gibi işlerini yapıyorlar. Kuleyi
ziyarete gelenler bir anda karşılarında gördükleri ekiple selfie çektirmek
için yarışıyor.
Çamlıca kulesinin seyir terasından İstanbul’un eşsiz manzarasını izleyebilmek,
biraz da onlar sayesinde mümkün oldu. Hürriyet'ten Özgür Altuncu'nun
[haberine](https://www.hurriyet.com.tr/gundem/camlica-kulesinin-
yildizlari-41830599?utm_source=t.co&utm_medium=post) göre, nisan başından beri
10 kişiden oluşan ekip Çamlıca Kulesi’nin dış yüzeyinde korkusuzca çalışıyor.
Kaba inşaatın ardından önce dış kaplamada kaynak gereken yerlere müdahale
ettiler. Ardından gerekli bölümlere zımpara ve boya yaptılar. Kule ziyarete
açıldıktan sonra seyir terasının devasa camlarının inşaat kalıntılarını
temizlemek, görüntü kalitesini arttırmak da onlara düştü.
Türkiye’de çok az endüstriyel dağcının sahip olduğu uluslararası iple erişim
birliği (IRATA) sertifikasının 3. seviyesi unvanını taşıyan Adem Çiftçi ve
Ömer Tüccar ekibin başında bulunuyor. Çalışmalarının Türkiye’de ilk olduğunu
söyleyen Çiftçi ve Tüccar, yaptıkları bu çok özel işi ilk kez Hürriyet’e
anlattı ve nefes kesen anların fotoğraflarını paylaştı.
Ekip liderlerinden Adem Çiftçi şunları anlattı:
_“Bu bildiğimiz bir cam temizleme işi değil. Su kaydırma ve camı dayanıklı
kılma özelliğine sahip, otomobillerde kullanılan seramik benzeri bir katmanı
seyir camlarına uyguluyoruz. Camlara polarize özelliği kazandırıyoruz. Yani
bir nevi havada pasta cila yapıyoruz. Polisaj makinalarını pilli aldık.
Dışarıda ancak öyle kullanabiliyor. Binanın cephesinde gördüğümüz sorunları
çözüyoruz. Yalıtım problemlerine müdahale ediyoruz. Camları güçlendiriyoruz.
Camın üzerini koruyucu katmanla örtüyoruz. Bir nevi telefon koruyucusu gibi.
Bu çalışma Türkiye’de ilk kez yapılıyor. Bildiğiniz ağır işçilik yapıyoruz. Bu
işi ipte yapan ilk insanlarız.”_
## 'Uçak camları gibi'
Ekibin yaptığı bu cesaret isteyen işte bir de ortakları var. O isim, ekipte
dağcı olmayan tek kişi olan Mahmut Çaygöz. Aynı zamanda camlara uygulanan nano
teknoloji ürününü Türkiye’ye getiren Cross Endüstriyel Dağcılık firmasının
temsilcisi. O kulenin içinden çalışmaları yönlendiriyor. Camın ömrünü uzatmak
için uçak camlarına da uygulanan bu yöntemin uzmanı olarak ekibe yardımcı
oluyor. Kuleyi ziyaret edenlerin dışarıdan sarkarak çalışan ekiple ilgili
şaşkınlıklarına, sözlerine ilk o şahit oluyor.
Ziyaretçilerin dışarıda iple sarkan birilerini gördüğündeki tepkilerini
sorduğumuzda “Aşırı mutlu oluyorlar. Aşırı tepki veriyorlar. Manzarayı bırakıp
ekibi izliyorlar. ‘Böyle makinalara ne gerek var. Bir çek pas yapın olsun
bitsin’ diyenleri duyuyoruz. Onları yabancı zannediyorlar. Türk olduklarını
öğrenince gururla karışık ayrı bir şaşkınlığa yol açıyor” diyorlar.
## Hip hop müzik eşliğinde
Kendilerine ‘İple erişim’ adını veren ekip tek vardiya çalışıyor. Günlük
mesaileri 6 saatle sınırlı ve 3 saatin ardından mola vermek zorundalar. Bunun
sebebi de ip üzerinde 3 saati aşan çalışmalarda kan dolaşımının olumsuz
etkilenmesi. Yağışlı ve kötü havalarda çalışmıyorlar. Çalışırken hip hop müzik
dinlemek en büyük zevkleri. Bu müziğin hem motive edici olduğuna, hem de işi
hızlandırdığına inanıyorlar.
## Tamamen kas gücünü kullanıyorlar
Yönetici pozisyonundaki Adem Çiftçi ve Ömer Tüccar ekibin en deneyimlileri.
İkisinin de ip üzerinde 1000 saati aşkın çalışma süresi var. Çamlıca
Kulesi’nde bir yandan acil kurtarma ekibi olarak hazır beklerken, bir yandan
da ipte çalışan arkadaşlarını telsizlerle yönlendiriyorlar. 44’üncü kattan
antene çıkan kapıyı kullanarak dış cepheye iple sarkan Uğur Şensoy, Hakan
Oran, Bekir Şafak, Caner Yüksel, Mehmet Emin Alperen, Aydın Polat, Onur
Günçiceği ve Özcan Oral Çamlıca Kulesi’nin kartalları olarak çalışıyorlar.
Kulenin dış yüzeyinde ulaşamadıkları bir yer yok. Çift ip kullanıyorlar. Biri
emniyet, diğeri de hareket için. Aşağıya sarktıkları ipten geri çıkarken de
tamamen kas gücünü kullanıyorlar.
## 'Düz bina gibi değil'
Ekipten Adem Çiftçi Çamlıca Kulesi’nde çalışmanın çok farklı olduğunu
söylüyor: “Burası en yüksek çalıştığımız yer. Çok profesyonellik gerektiriyor.
Düz binalarda çalışmaktan çok çok farklı burası. Yapısal girdisi, çıktısı çok.
Her gün sabah toplantısı yapıyoruz. Planlama yapıp ona göre işe başlıyoruz. Şu
anda cam temizliği yapıyoruz. Günde 5 cam yapıyoruz. 320’ye yakın cam var.”
“Ekstrem spor altyapısıyla bu işe bulaşmış insanlarız. Aramızda öğretmen var,
gazeteci var, profesyonel işlerinden sıkılıp bize katılan insanlar var” diyen
Ömer Tüccar, “İşimiz bazı dönemler daha iyi kazandırıyor ama daha çok tutkusu
var bu işin. Adrenalin bağımlılığımız var” diyerek asıl motivasyonlarını
açıkladı. Yaptıkları iş konusunda en çok endişe duyanlarsa anneleri.
Ekip yüksekte çalışma konusunda eğitim de veriyor. Çalışmak isteyenler ip
üzerinde bir sınava tabi tutuluyor. Uluslararası bu sınavı geçenler global
sertifika sahibi oluyor. Türkiye’de endüstriyel dağcılık sertifikasına sahip
yaklaşık 800 kişi var. Sertifikaların 3 yılda bir yenilenmesi gerekiyor. Bütün
sertifika sahipleri dünya iple erişim birliği tarafından (IRATA) takip
ediliyor. Pilotların uçuş saati gibi onların da ipte çalışma saatleri kişisel
kayıtlarına geçiyor. Bin saatlik iple çalışma seviyesine erişenler eğitmen de
olabiliyor. Hem Adem Çiftçi hem de Ömer Tüccar eğitmenlik yapıyor. İki isim,
Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi yüksek projelerde çalışan işçilere de eğitim
veriyor.