Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Halkların Demokratik Partisinin (HDP)
temelli kapatılması istemiyle yeniden dava açtı. İddianame, Anayasa
Mahkemesine gönderildi.
Anayasa Mahkemesinin eksikliklerin tamamlanması istemiyle iade ettiği HDP'nin
kapatılması istemli iddianame, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden
hazırlandı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin imzalı, yaklaşık 850 sayfalık
iddianame, Anayasa Mahkemesine tekrar gönderildi.
Yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak istenen iddianamede, partinin banka
hesabına tedbir konulması da talep edildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin eylemlerinin, devletin
bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına
aykırı bulunduğunu, bu nedenle davalı partinin temelli kapatılmasına karar
verilmesini talep etmek zaruretinin doğduğunu bildirdi.
## Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin'den açıklama
HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde yeniden dava açan Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Şahin, yazılı açıklamasında, HDP'nin kapatılması
talebiyle Anayasa Mahkemesine 17 Mart 2021'de dava açıldığını, mahkemece 31
Mart 2021'de iddianamenin iadesine karar verildiğini hatırlattı.
Şahin, dosya kapsamında sunulan delillerle, devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin sıralandığını, davalı partinin bu
eylemlerin odağı haline geldiğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde
iddianameye dercedildiğini belirterek, _"Ayrıntılarına iddianamenin 'giriş'
kısmında açıklandığı üzere iade sebeplerine katılmamakla birlikte dosyanın
sürüncemede kalmaması için eksiklik olarak belirtilen ancak iade sebepleri
içinde gösterilmeyen birtakım hususlar da araştırılarak iddianame yeniden
tanzim edilmiştir."_ ifadelerini kullandı.
Demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarından olan siyasi partilerin
faaliyetlerini, Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürecekleri,
Anayasa'da yer alan hak ve özgürlüklerin hiçbirini, devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğüne halel getirmeyi amaçlayan faaliyetler
biçiminde kullanamayacaklarının Anayasa'nın 3, 4 ve 68/2-3. maddelerinde
öngörüldüğünü vurgulayan Bekir Şahin, açıklamasına şöyle devam etti:
_"Siyasi partilerin kapatılması tedbiri tüm ileri demokrasilerde
uygulanmaktadır. Katılımcılığın esas alındığı her durumda gözetilmesi gereken
en önemli husus, Anayasa'nın tanıdığı hak ve özgürlükleri yok edecek, tamamen
ortadan kaldıracak bir sisteme geçit verilmemesidir. Devletin tekliği, ülkenin
bütünlüğü ile ulusun birliği Anayasa'nın temel ilkelerindendir. Siyasi
partiler de diğer kurum, organ ve kişiler gibi bu temel ilkeler doğrultusunda
faaliyet göstermek zorundadır._
_Halkların Demokratik Partisi'nin eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi
ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunmuş ve davalı
parti aynı zamanda hemen hemen tüm organları, üyeleri ve teşkilatları
vasıtasıyla bu nitelikteki suçları işlemiş, işlenmesini tahrik ve teşvik
etmiştir. Bu nitelikteki eylemler, kimi zaman davalı parti genel başkanları da
dahil olmak üzere parti organlarınca kararlılık içinde, kimi zaman ise bu
nitelikteki fiiller parti üyelerince yoğun bir şekilde işlenmiş ve bu durum
değişik kademelerdeki parti organlarınca açıkça benimsenmiştir. Bu itibarla,
davalı partinin Anayasa'nın 68/4. maddesine aykırı eylemleri nedeniyle
Anayasa'nın 69/6 ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası'nın 101/1-b ve 103/2.
maddeleri uyarınca temelli kapatılmasına karar verilmesini talep etmek
zarureti doğmuş ve Anayasa Mahkemesine kamu davası açılmıştır."_
## Süreç nasıl işleyecek?
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, bir siyasi partinin kapatılması istemiyle
Anayasa Mahkemesinde açılan davalarda, "ceza davası" prosedürü izleniyor.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı
dava üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanıyor. Anayasa
Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre
ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun
bırakılmasına karar verebiliyor.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan dava üzerine mahkeme, bir
siyasi partinin Anayasa'nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü
kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından
kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte
iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verebiliyor.
Siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu'nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle dosya
üzerinden Genel Kurulca inceleniyor ve kesin karara bağlanıyor.
## AYM Başkanı raportör görevlendirecek
Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, raportör
görevlendirecek.
Başkanın görevlendirdiği raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak
başkanlığa sunacak.
## Kabulüne karar verilmesi halinde iddianame HDP'ye gönderilerek
Sonrasında kabulüne karar verilmesi halinde iddianame ve ekleri HDP'ye
gönderilerek, usul ve esasa ilişkin savunmaları alınacak.
HDP'nin yasal süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu sürenin
uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak.
Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, esas
hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş HDP'ye gönderilecek. Daha sonra
belirlenecek bir tarihte Başsavcı Şahin sözlü açıklama, HDP yetkilileri de
sözlü savunma yapacak.
Bütün bu sürecin ardından davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör
esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı HDP ek delil veya yazılı ek savunma
verebilecek.
Raporun Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü
Arslan toplantı için bir gün belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya
gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
HDP hakkındaki kapatma davasını 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti
karara bağlayacak.
Siyasi parti kapatma davası sonucunda verilen karar, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı ile ilgili siyasi partiye tebliğ edilecek ve Resmi Gazete'de
yayımlanacak.
HDP'nin kapatılması istemiyle daha önce AYM'ye yapılan başvuru, iddianamede
bulunan eksikler gerekçe gösterilerek iade edilmişti.