[Türkiye](/turkiye/)
16:59 02.06.2021URL'yi kısaltın
__12 __6
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "İhtiyacımız olan; inat
değil karşılıklı itimat, hesaplaşma değil helalleşme, kutuplaşma değil
kucaklaşmadır" dedi.
**Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu** haftalık basın
toplantısında gündemi değerlendirdi.
Konuşmasında isim vermeden **Sedat Peker** 'in iddialarına değinen
Karamollaoğlu, _"Maalesef Türkiye'miz, haftalardır çok vahim iddialarla,
suçlamalarla ve skandallarla sallanıyor. Ama ne yazık ki iktidar, bu
yaşananlar karşısında hiçbir sorun yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. Sizce
bu iddialar mı daha vahim, yoksa bu iddialar karşısında kılını kıpırdatacak
bir tane yetkilinin olmaması mı? Yoksa daha da vahimi; Sayın Erdoğan'ın
günlerce sessiz kaldıktan sonra hepimizi daha da endişelendiren, kaygıya sevk
eden açıklamaları mıdır?_ " ifadelerini kullandı.
## Seçim çağrısı
Independent Türkçe'nin
[haberine](https://www.indyturk.com/node/367946/siyaset/karamollao%C4%9Flu-i%CC%87htiyac%C4%B1m%C4%B1z-olan-
hesapla%C5%9Fma-de%C4%9Fil-helalle%C5%9Fme-kutupla%C5%9Fma-de%C4%9Fil) göre
Türkiye'de ekonomiden adalete, eğitimden dış politikaya her alanda yaşanan bir
kriz olduğunu kaydeden SP lideri, _"İktidarın artık ülkeyi yönetme kabiliyeti
ortadan kalkmış görünüyor"_ diye konuştu.
Ülkenin yaşadığı **"tıkanmışlığın ve tükenmişliğin"** giderilmesinin tek
yolunun seçim olduğunu belirten Karamollaoğlu şöyle devam etti:
> "Mahkemelerin, savcıların, araştırma ve soruşturma komisyonlarının
> üstlenmesi gereken sorumluluk; sandık başına giden milletimizin omuzlarında
> olacak ve hükmü aziz milletimiz verecektir. Hüküm milletindir! Mahşeri
> vicdan en adil ve doğru kararı verecektir. Milletimiz ne karar verir ise
> bizim de başımız gözümüz üstünedir."
### 'Tayyip Bey'i Üzmeyen İstatistikler Kurumu'
TÜİK'in yüzde 7'lik büyüme açıklamasını da eleştiren SP lideri, " _Bir latife
olarak ifade edeyim; adeta 'Tayyip Bey'i Üzmeyen İstatistikler Kurumu' olarak
görev ifa eden TÜİK’e göre Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte %7 büyümüş. sizlik
zirve yapmış, ülkede resmi rakamlara göre her dört gençten biri, gerçek
rakamlara göre ise her üç gençten biri işsiz vaziyette ama bu beylere göre
Türkiye ekonomisi büyüyormuş. Bu ekonomi, bu şartlarda kimler için büyüyor?
Vatandaş için mi, bir avuç 'ihale avcıları' için mi?_ " diye konuştu.
Büyüme rakamlarını _**"obez ve hormonlu"**_ olarak adlandıran SP lideri,
_"Vatandaşın cebine ve sofrasına ne zaman yansıyacak?"_ diye sordu.
#### Erdoğan'ın açıklaması için 'kelime oyunu' dedi
Yaklaşık bir buçuk yıldır bir pandemi süreci yaşandığını hatırlatan
Karamollaoğlu, " _Doğru, yanlış, bazen de hatalı tedbir kararları alınıyor ama
bu tedbirler karşısında gerekli ve yeterli destekler maalesef verilmiyor_ "
dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın **_"Salgının başladığı günden bugüne halka 661 milyar
TL destek verdik"_** ifadesini anımsatan SP lideri şöyle devam etti:
> "Açıklanan 661 milyar TL desteğin 315 milyar TL’si banka kredisi, 219 milyar
> TL’si borç erteleme, 25 milyar TL’si de vergi indirimi. Vatandaşın artık
> arşa ulaşan feryadı karşısında somut destek paketleri açıklamak yerine
> kelime oyunlarıyla milletin gözünü boyamaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
> İktidar, '-mış gibi yaparak' millete destek vermiş olmuyor, milletin derdine
> derman olmuyor; bunu idrak etmek mecburiyetindedir."
Türkiye'nin açıklanan tedbir kararlarındaki " _ **mantık hataları ve yaşanan
öngörülemezlik**_ " dönemi ile adeta " ** _mantıksız yasaklar ve tutarsız
kararnameler ülkesi"_** haline geldiğini belirten Karamollaoğlu, " _Milletimiz
soruyor; neden pazar günleri yine yasak? Neden sokağa çıkma kısıtlama saati
21.00'den 22.00'ye alındı? Kabinenin hangi saiklerle hareket ettiğini ve neye
göre karar verdiğini kimse anlayabilmiş değil_ " dedi.
Parti olarak son 5-6 yıldır her fırsatta ve her zeminde Türkiye'nin
normalleşmeye ihtiyacı olduğunu vurguladıklarını kaydeden SP lideri,
_"İhtiyacımız olan; inat değil karşılıklı itimat, hesaplaşma değil helalleşme,
kutuplaşma değil kucaklaşmadır"_ ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu şöyle devam etti:
> "Bugün gerekli olan şey; Kanal İstanbul'da ısrar etmek değil 'Kalan
> İstanbul'a' sahip çıkmaktır. Gün; gökdelen sevdasından, beton ve asfalt
> ısrarından vazgeçip Uzungöl'e, İkizdere'ye, Saroz Körfezine, Salda Gölüne,
> Kaz Dağlarına; güzelim memleketimizin ağacına, suyuna, toprağına, tarihi ve
> doğal güzelliklerine hep birlikte sahip çıkma günüdür. Normalleşme için
> ülkesini, bayrağını, devletini ve milletini seven bir insanın atacağı adım;
> seçim hesapları uğruna toplumsal fay hatlarını sürekli derinleştirmek ve
> gerginleştirmek değil, milletin geçimine odaklanmaktır."