Yemekte lezzet mi sağlık mı konusu çokça tartışılırken, uzmanlar bu iki
seçenek arasında bir tercih yapmaya gerek olmadığını söylüyor. Bazı temel
kurallara dikkat edilerek hem lezzetli hem de sağlıklı yemekler yapmanın
mümkün olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversitesi Gastronomi Bölümü [Öğr. Gör.
Merve İşeri](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/ogr-gor-merve-iseri),
[Ramazan](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/ramazan) Ayı'nın da başlaması
ile daha özenli hazırlanan sofralarda yemeklerin sağlığa uygun hazırlanmasının
önemli olduğunun altını çizdi.
“Türk mutfağı çeşitliliği itibariyle birçok lezzetli yemeğe ev sahipliği
yapıyor ancak sağlık açısından belli başlı hatalar da yapılıyor” diyen İşeri,
[yemek](https://www.hurriyet.com.tr/lezizz/yemek-tarifleri/) pişirmede Türk
mutfağında en çok yapılan yanlışlar ve sağlıklı yemek pişirmenin püf
noktalarını paylaştı.
**AŞIRI YAĞ KULLANIMINDAN KAÇININ**
Özellikle köfte, et gibi kendinden yağ ihtiva eden yiyeceklerin, yapışmaz
tavada pişirildiğinde tekrar yağ eklenmesi gerekmediğine dikkat çeken İşeri,
“Yapışmaması ve aynı zamanda içindeki suyu fazla salmaması için tavanızı
önceden iyice ısıtın ve sonrasında yiyecekleri ekleyin” dedi.
Derin yağda kızartma yerine fırında kızartma tercih edilmesini öneren İşeri,
“Yiyecekleri derin yağda kızartırken yağın içine atılan yiyecekler ısıyı
düşürürler ve yiyeceğin yağ çekmesine sebep olurlar. Aynı zamanda yüksek ısıya
maruz kalan yağ içerisinde doymamış yağ azalıp trans yağların yükseldiği
tespit edilmiştir. Bu durum yiyeceklerin özelliğini yitirmiş, daha sağlıksız
bir yağ asidi emmelerine sebep olur. 1-2 yemek kaşığı yağ ile kapladığınız
yiyecekleri fırında kızarttığınız takdirde çok daha az miktarda yağ emilimi
gerçekleşir ve lezzetten ödün vermeden daha sağlıklı bir alternatif
gerçekleşmiş olur. Fırında pişirilen birçok yiyecekte fırın kabını yağlamak en
büyük alışkanlıklardandır. Yağ kullanımını azaltmak için pişirme kâğıdı
kullanımı oldukça faydalı bir yöntemdir. Kabınıza uygun keserek
yerleştirdiğiniz pişirme kâğıdı hem yiyecekle temasa uygundur hem de ürünün
kaba yapışmasını önler” diye konuştu.
**KREMA KULLANIMINA DİKKAT**
Krema kullanımından kaçınılması gerektiğini belirten İşeri, “Özellikle son
yıllarda krema kullanımının çok arttığı gözleniyor. Yoğun krema kullanımı
birçok hastalığa davet çıkarabileceği gibi aynı zamanda kilo alımını da
tetikler. Krema yerine süt, yoğurt ve süt karışımı, ayran gibi alternatifler
özellikle tuzlu yemeklerde kullanılabilir. Çorbalarda krema yerine küçük
nişastalı bir patates tercih edilebilir” dedi.
**YÜKSEK LİFLİ GIDALARI TERCİH EDİN**
En büyük sağlık problemlerinden birinin sindirim bozuklukları olduğunu
hatırlatan Merve İşeri, “Sindirim bozukluklarının önüne geçmek için özellikle
tahıl grubunda yüksek lif oranına sahip ürünleri tercih edin. Kepekli bulgur,
makarna ve pirinç gibi ürünlerin yanı sıra, beyaz un yerine tam buğday unu ile
pişirme yapın. Atalık tohumlardan elde edilen ürünlerde protein ve lif oranı
daha yüksek, [kalori](http://www.hurriyetaile.com/ebeveyn/saglik/gunluk-
kalori-ihtiyaci-hesaplama) ve gluten oranı daha düşüktür. Bu ürünlerle
hazırlayacağınız yiyecekler daha sağlıklı alternatifler olacaktır” ifadelerini
kullandı.
**TUZ VE RAFİNE ŞEKERDEN UZAK DURUN**
Türkiye’de tuz kullanımının birçok sağlık problemini beraberinde getirdiğine
dikkat çeken, “Tuz kullanımının yoğun olduğu ülkemizde artan sağlık sorunları
sebebiyle sağlık profesyonelleri tuz kullanımının azaltılmasını önermektedir.
Ancak bu durum yemeklerin lezzetsiz olması anlamına gelmemektedir. Tuz yerine
kullanılabilecek çeşitli baharatlar ile oldukça lezzetli yemekler daha az tuz
ile hazırlanabilir. Örneğin, toz sarımsak, soğan, kekik, kimyon, sumak gibi
birçok baharat yemeğe kattığı çeşni ile yemeğe tuz ekleme ihtiyacını azaltır”
dedi.
Rafine şekerin azaltılması ve şeker şurubundan uzak durulması gerektiğini
vurgulayan İşeri, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mutfağımızın vazgeçilmezleri arasında tatlılarımız yer almaktadır. Tatlı
yaparken hazır karışımlardan uzak durun. Bunlar vücudun ihtiyacından fazla
şeker barındırır ve kan şekerini ani yükseltebilir. Bu sebeple meyve, süt gibi
doğal şeker kaynaklarına yönelin. Rafine şeker, yani sukroz, şeker pancarından
ekstraksiyon yoluyla elde edilir. Doğal şeker kaynaklarında bulunan lif ve
diğer besin öğeleri sayesinde vücutta emilimi daha yavaş olur, kan şekerini
daha yavaş bir seyirde yükseltir ve daha uzun süre tokluk hissi verir. Aynı
zamanda tarçın gibi tatlı hissini artıran baharatlar eklenerek de şeker
ihtiyacı azaltılabilir.”
**SEBZE-MEYVE TÜKETİMİ ÖNEMLİ**
Sebzelerin haşlanmadan tüketilmesi tavsiyesinde bulunan İşeri, “Haşlanmış
sebzeler birçok vitamin ve minerali haşlama suyuna bırakırlar. Besleyici ve
dökülmeye hazır bir haşlama suyunun sebzeyi tüketen kişiye bir faydası yoktur.
Onun yerine buharda pişirme yapılabilir veya mikrodalga fırın torbaları
kullanılarak mikrodalga yöntemi ile kısa sürede pişirme yapılabilir. Sonuç
birebir aynı olmasına rağmen birçok besin kaybı önlenmiş olur ve su harcaması
da azalmış olur” diye konuştu.
Mevsiminde sebze meyve tüketiminin besin değeri ve vitamin alımı açısından
daha faydalı olduğunu dile getiren İşeri, “Son yıllarda her mevsim birçok
sebze meyveye erişebilme özgürlüğü kişileri cezbetmektedir. Ancak mevsiminde
doğal yetişen sebze ve meyvelerin besin değerleri çok daha yüksektir.
Böylelikle çok daha besleyici ve lezzetli olurlar. Özellikle kabuğu
tüketilebilen sebze ve meyvelerde iyi tarım uygulamalarına dikkat eder ve
güvenli sebze meyve satın alırsanız kabukları ile güvenle tüketebilir,
böylelikle en vitaminli kısımlarını da tüketebilmiş olursunuz” diyerek
sözlerini sonlandırdı.
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**