Özet (TL;DR) @ 2019-02-08T06:09:43.000Z: Küba’nın kanser aşılarının Türkiye’de de kullanılmaya başlandığı haberi onkoloji hastalarında heyecan yarattı ancak bazı soruları da beraberinde getirdi. Aşıların kimler tarafından kullanılabileceği,…



Kanserle mucadele edenlerin umut olarak gorduğu tedaviler arasında bir suredir Kuba'nın kanser aşıları  da var. Özellikle akci ğer kanserlerinde kullanılan aşılar için bazı hastalar bir suredir Kuba'ya gidiyor. Ancak Turkiye'deki hastaların bunun için Kuba'ya gitmesine artık gerek kalmadı. Sağlık Bakanlığı'nın girişimiyle resmi kanallarla Kuba'dan ithal edilmeye başlanan aşı, Turkiye'de onkologların yazacağı reçeteyle eczanelerden alınabiliyor.

Ancak Kuba aşılarının Turkiye'de de yapılacağı haberi, hastalar ve yak ınları arasında ne kadar heyecan yarattıysa fiyatı da o kadar endişeye neden oldu. Çunku SGK odeme kapsamında olmayan aşının bir dozu 2.800 Dolar ve 5 doz yapılması gerekiyor. Bu da hasta için çok ciddi bir ekonomik yuk demek. Her hastanın bu miktarı karşılayamayacağı ise çok açık. Bu nedenle kanserle savaşanlar, bir taraftan bu aşılardan gorebilecekleri yarara odaklanıp, onunla ilgili sorularına yanıt ararken, bir taraftan da aşıların yuksek maliyetinin devletin ve sigorta şirketlerinin odeme kapsamına almasını umit ediyor.

K ÜBA'NIN KANSER AŞILARI NASIL ETKİ EDİYOR?

Hasta ve hasta yakınlarının Kuba'nın kanser aşılarıyla ilgili merak ettiği soruları  ntv.com.tr için yanıtlayan Fitoterapi ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin , aşıların etki mekanizmasını, "Kanser tedavisinde kullanılan iki farklı Kuba aşısı olup kansere karşı etkinlikleri benzerdir. Ülkemizde reçeteyle yazılıp TEB kanalıyla hastaların rahatlıkla tedarik ettiği aşının içeriği racotumomab olup kanser hucrelerinin yuzeyinde bulunan GM3 tip gangliozid proteinine karşı geliştirilmiş antikordur. Bu proteinin sadece kanser hucrelerinde bulunması nedeniyle aşı sadece kanser hucrelerini etkilemekte, bağışıklık sistemini bu proteini taşıyan kanser hucrelerine aldırmasını uyarmaktadır. Diğer aşı da kanser hucrelerinin buyumesini arttıran EGF buyume hormonunu engelleyen antiEGF antikoru içeren aşıdır" şeklinde açıkladı.

"KANSER TEDAVİSİNE EK KATKI SAĞLAMAK ÜZERE GELİŞTİRİLMİŞTİR"

Bu aşıların bazı kanserlerden korunmada etkili olan Human Papilloma Virus (HPV) ve Hepatit B (HBV) gibi aşılarla karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. G okhan Demir, aşıların, bağışıklık sistemi hucrelerinin kanser hucrelerini tanıyarak onları yok etmesi  amacıyla geliştirildiğini belirtti şoyle devam etti:

"Temel prensipte bu aşılar kanserli hucreye ait çeşitli yapıları bağışıklık sistemine tanıtarak kanserle mucadeleye katkıda bulunurlar. Tumorun buyume ve gelişmesini durdurmak, nuksleri engellemek veya geciktirmek, diğer tedavi seçenekleri tamamlandıktan sonra vucutta var olan kanser hucrelerinin yok edilmesi için kullanılabilirler. Bu aşılar kansere karşı koruyuculuk sağlayan HPV, HBV gibi aşılarla karıştırılmamalıdır. Çunku anti-viral aşılar kanserin ortaya çıkmasına engel olurken, Kuba'nın aşıları, var olan kanserin tedavisine ek katkı sağlamak uzere geliştirilmişlerdir.

Prof. Dr. Gokhan Demir Prof. Dr. Gokhan Demir

" AŞILAR  İMMÜN SİSTEMİN ANTİJENLERİ TANIMA VE YOK ETME KABİLİYETİNİ ARTIRIYOR"Vucudumuza giren yabancı mikroorganizmaların veya kanserleşmiş hucrelerin dış yuzeyinde bulunan ve antijen olarak adlandırılan yapılara karşı immun sistem saldırır. Bu saldırı sırasında uzun sureli bir "hafıza" oluşturulur ve gelecekte verilecek saldırı cevabının daha hızlı ve etkin olması sağlanır. Kanser tedavi aşıları immun sistemin antijenleri tanıma ve yok etme kabiliyetini arttırarak etki eder. Bazıları bireysel olarak hastaya ozgu yapılırken, bazıları kanserli hucrelerde ortak olarak bulunan bazı molekullere karşı geliştirilmişlerdir."

K İMLER BU AŞILARDAN YARARLANABİLİR?

Aşıların daha çok akciğer kanserlerinde, ileri evre veya lokal ileri evrede olan hastalarda, tıbbi tedaviler bittikten sonra uygulandığını soyleyen Dr. Sezgin, "Aşılar, akciğer kanserleri dışında hangi kanserlerde kullanılıyor? Kimler bu aşılardan yararlanabilir, mesela meme kanseri hastalarında bu aşılar etkili olur mu?" şeklindeki soruyu şoyle yanıtladı: "Özellikle racotumomab aşısı ile yapılan çalışmalarda meme, kalınbağırsak, yumurtalık ve pankreas kanserinde bazı hastalarda aşının hedefi olan GM3 gangliozid proteini bulunmaktadır. İleri evre ve tıbbi tedavi ile hastalığı kontrol altında olan, değerlendirmede uygun bulunan hastalarda idame tedavisi olarak kullanıyoruz. Aşının etkili olduğu kanser grubunda meme kanseri bulunmamaktadır. Fakat kanser hucrelerini içeren patoloji orneğinde GM3 gangliozidi bulunduğu saptanırsa meme kanseri hastaları da aşıdan fayda gorebilir ve biz bu hastalarda aşıyı kullanıyoruz."  Aşı tedavilerinin her hasta için uygun olmadığını, guncel ve etkinliği kanıtlanmış kanser tedavileriyle karşılaştırıldığında tedaviye katkılarının değerlendirilmediğini, dolayısıyla standart tedavilerin yerini almalarının da soz konusu olmadığını ifade eden Prof. Demir'in aynı soruya yanıtı ise, "Akciğer kanserleri dışında baş-boyun, mesane, beyin, meme, pankreas, rahim ağzı ve bobrek ve prostat kanserlerinde kullanımlarıyla ilgili yuruyen çalışmalar vardır" şeklinde.

HASTANIN YA ŞAM SÜRESİNİ NE KADAR UZATIYOR?

Aşıların tedavi başarısına ve hastanın sağkalım suresine yonelik uluslararası makalelerde çıkan yayınların sorulması uzerine Prof. Demir, "Çoğu kanser tedavi aşısı klinik çalışmalar kapsamında gonulluler uzerinde denenme aşamasındadır. İleri evre kanserlerde etkinlikleri ile ilgili çalışmalar surdurulmektedir. Kuçuk hucreli dışı akciğer kanserinde, kanser hucrelerinin buyume ve gelişmesinde rol alan bir buyume faktoru olan EGF'ye karşı geliştirilen bir aşı bulunmaktadır. Her ne kadar bu aşıyla yapılan faz I ve faz II çalışmalar, aşının guvenilirliği ve etkinliği yonunde umut verici sonuçlar vermiş olsa da faz III, randomize çift kor çalışmada platin bazlı kemoterapi sonrasında idame tedavi olarak kullanıldığında sağkalım suresini istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttırmadığı gosterilmiştir. Hasta sayısı az ve kanıt duzeyi duşuk bazı pilot çalışmalarda aşıların hastalık nuksunu geciktirdiği ve yaşam kalitesini arttırdığı yonundeki bulguların kanıt duzeyi yuksek, bilimsel olarak guvenilir çalışmalarla doğrulanması gerekmektedir" değerlendirmesinde bulunurken, Dr. Sezgin'in yanıtı da "Bu konuda az sayıda çalışma var. Her iki akciğer kanseri aşısı da ciddi bir yan etki olmadan hastaların 2-3 ay daha fazla yaşamalarını sağlamaktadır" şeklinde oldu.

Prof. Dr. Canfeza Sezgin Prof. Dr. Canfeza Sezgin

Y ÜKSEK MALİYETİ HER HASTANIN KARŞILAMASI İMKANSIZAşının 5 dozluk fiyatı 14 bin Doları buluyor. Birçok hasta için yuksek olan bu tutarı SGK odemiyor. Aşıların ozel sağlık sigortaları tarafından odenip odenmemesi ile ilgili Prof. Sezgin, "Bu konuda ozel sigorta poliçelerinin kapsamına gore epikriz ve reçeteyle hastalara resmi belge duzenlenerek bazılarının ucretsiz alabilmeleri sağlanmaktadır" bilgisini aktardı.

İsmini vermek istemeyen bir ozel sa ğlık sigortası yetkilisi, sonradan odeme kapsamında belirli kriterler ve etkinliğinin kanıtlandığı hastalıklarda poliçe şartlarına gore durum değerlendirmesi yapılabildiğini soylerken bir başka sigorta yetkilisi ise, "Koruyucu tedaviler ve aşılar (0-6 yaş arası hariç) poliçemizde kapsam dahilinde değil" diye konuştu.

" HAYATTA OLMAK, HER ZAMAN 'YAŞAMAK' ANLAMINA GELMİYOR"

Peki bu kadar yuksek maliyetli aşıların yaşam suresini sadece 2 ile 3 ay uzatması hastalar açısından ne anlam ifade ediyor? O hastalardan biri için aşıdan bu şartlarda yararlanmanın kriteri, "hayatta kalmak" ile "yaşamak" arasındaki ince ama onemli fark. Devletin veya ozel sağlık sigortası şirketlerinin aşıları odeme kapsamına alması gerektiğini, çunku çok sayıda hastanın bu maliyeti karşılamasının mumkun olmadığını soyleyen ve 4. yani son evredeki kanser hastas ı O.R.'nin sozleri, bu ince farkın onemini oldukça net şekilde ortaya koyuyor:

"Hayatta olmak, her zaman 'yaşamak' anlamına gelmiyor maalesef. Bazen sadece hayatta olursunuz, nefes alırsınız ama hayatı dilediğiniz şekilde yaşayamazsınız. Bu nedenle o kadar param varsa ve istediğim şeyleri yapabileceksem, orneğin; sokaklarda dolaşacak, koşabilecek veya dans edebileceksem, ağız tadıyla istediğim her şeyi yiyip içebilecek, sinemaya, tiyatroya gidebilecek, sosyal hayata karışabilecek ve hatta bir bebeğe, enfeksiyon korkusu olmadan sarılabileceksem, yuksek maliyetine rağmen omrumu 3 ay uzatacak bu aşıları kullanmak isteyebilirim. Çunku sağlıklı bir insanın farkına bile varmadan hızlıca geçip giden 3 ay, kanserle yaşayan biri için "90 gun"den çok daha fazlası olabilir. Kanser hastası için doya doya yaşayabileceği 3 ay onemli ve uzun bir zaman dilimi olabilir. Ancak yaşam kalitemi yukseltmeyip sadece 3 ay daha bu dunyada kalmamı, hastalık yukune katlanmamı ama 'yaşamamamı' sağlayacaksa bu yuksek tutarın bir Cumhuriyet çocuğunun okul masraflarına katkı yapmasını tercih ederim."

KANSEREÇARE BULUNDU MU? (İSRAİL KESİN ÇÖZÜM BULDUĞUNU SÖYLÜYOR) - HABER İÇİN TIKLAYIN ","streamid":"8d67c826-0e27-4d6c-9267-1dab36f33ea2"} data-player-ishd=False data-player-forcehtmlplayer=false data-player-mostvisibleplay=true data- player-vod-token=0cdc54d5e712932b74efb051a17c82f1ca217b69964defb3 data-player- mute=false data-player-videowidget=false data-player-lazyload=false data- player-section=saglik data-player-category=Video-Galeri data-player- target=turkiye,kanser,ntv-para,dolar,istanbul,olum,prof-dr-gokhan- demir,tedavi,akciger,omur,prof-dr-canfeza-sezgin,kubanin-akciger-kanseri- asisi,saglik,israil,c910ba4d-654e-46e1-aef4-500b241f6550,kubanin-kanser- asilari-omru-ne-kadar-uzatiyor-turkiyeye-getirilen-asilari-kiml,haber-detay data-player-duration=0>