Özet (TL;DR) @ 2019-02-06T23:59:00.000Z: Evren Dede’ye göre, Çipras, Türkiye ziyaretiyle Yunanistan’da yaklaşan seçimler öncesinde ‘Kuzey Makedonya’ isim anlaşmasının ülkesinde yarattığı tepkileri başka yöne çevirmeyi başardı ve Yunan…



Evren Dede'ye gore, Çipras, Turkiye ziyaretiyle Yunanistan'da yaklaşan seçimler oncesinde 'Kuzey Makedonya' isim anlaşmasının ulkesinde yarattığı tepkileri başka yone çevirmeyi başardı ve Yunan medyası Heybeliada ziyaretine odaklandı. Dede'ye gore Atina, eğer Çipras iktidarda kalabilirse muftuluk meselesinde adım atabilir.

(C) AA / Cumhurbaşkanlığı / Kayhan Özer

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Üskup'un 'Kuzey Makedonya' ismiyle NATO uyeliğinin onunu açan Prespa anlaşması sonrasında Turkiye'yi ziyaret etti. Ankara'da Anıtkabir'i ziyaret etmemesi dikkat çeken Çipras, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlanırken, ziyaretinin ikinci gununde de Fener Patrikhanesi'nin yanı sıra Heybeliada Ruhban Okulu'nu ziyaretiyle gundeme geldi. Çipras'ın Ankara temaslarından somut hiçbir anlaşma çıkmış gorunmezken, Yunan siyasetinde 'ateist' duruşuyla damgasını vuran Çipras'ın Heybeliada, Aya Triada Manastırı ziyaretleri one çıktı.

Çipras'ın ziyaretini Yunanistan'da yaşayan gazeteci-yazar Evren Dede ile konuştuk.

' TÜRKLERLE YUNANLILAR ANLAŞAMADIĞINDA ANLAŞTI'

Evren Dede'ye gore Çipras'ın ziyaretinde Turk-Yunan ilişkilerinin gelenekselleşmiş meselelerinde somut herhangi bir gelişme sağlanamasa da artık taraflar 'anlaşamadıklarında anlaşamaz' halden çıkıp 'anlaşamadıklarında anlaşma' haline geçmiş vaziyette. Çipras'ın 48 senedir kapalı bulunan Heybeliada ruhban okulunu ziyareti one çıkarken, Dede, Çipras'ın Anıtkabir'i ziyaret etmeye gerek duymamasına dikkat çekti:

"Çipras ateist. Dolayısıyla dini deyince Yunan Başbakanı'nın duştuğu durum açısından gulumsedim biraz. Yoksa kendisinin kiliseye hiç gittiği yok. Şimdi kiliselere bol bol gitmek zorunda. Başbakan olunca işler değişiyor. İşin gerçeğinde dunku toplantı için de şunu diyelim. Komik ama gerçek. Eskiden Turklerle Yunanlılar masaya oturduğunda anlaşamıyorlardı, anlaşamadıklarında da anlaşamıyorlardı. Son 5 senedir şu noktaya geldik, anlaşamadığımızda anlaşıyoruz. Dolayısıyla bu bir gelişme. En azından farklı fikirlerimizin olduğu konusunda. En kriz anında bile telefon açabiliyorlar. Dun bunu Yunanistan Başbakanı Çipras vurguladı. Ne demek istedi? İki tane Yunan askeri Turkiye'de hapisteyken telefon açıp ulaşabildi. Keza 8 tane darbeci askeri helikopterle kaçıp saklandığı Yunanistan ile ilgili de Cumhurbaşkanı Erdoğan istediği zaman arayıp Başbakan Çipras'a ulaşabildi. Eskiden bu da yokmuş. Savaşın eşiğinde olan bir ulke açısından bu bir gelişme. Heybeliada one çıktı. Çunku Heybeliada'nın tarihsel bir fonksiyonu var. Ama bence hiç kimsenin bahsetmediği bir konu vardı. O da Anıtkabir'i ziyaret etmedi Çipras. 2008 yılında yine donemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dı o zaman. Yunan Başbakanı 2008'de geldiğinde Anıtkabir'i ziyaret etti, mozoleye çelenk koydu. Onun dışında orada imzadan sonra yazı da yazdı. Eleftherios Venizelos Yunanistan'ın kurucusu ile Ataturk'e ovguler duzdu. Mesela dunku ziyarette bu yoktu. Bu Çipras'ın SYRIZA Partisinin kendi tercihi olabilir."

' YUNANİSTAN'IN TÜRK AKIMINA DAHİL OLMAMASI YÖNÜNDE ABD'NİN BASKISI VAR'

Dede, Ankara'daki goruşmelerde iki tarafın uzerinde uzlaştıkları bir mesele bulunmadığını anlattı. Goruşmelerin gundemi olarak 'teror orgutleri', darbeci subayların iadesi, Ege, Kıbrıs, enerji ve Doğu Akdeniz konuları, multeciler ve ticareti sıralayan Evren, butun bu başlıkların gelecek sene konuşsalar yine yerinde duracağına dikkat çekti:

"Uzlaşılan gerçekten hiçbir şey yoktu. Ben de madde madde yazdım, 7 tane madde var. Turkiye ile Yunanistan bir sene sonra konuşsa yine aynı maddeler olurdu. Nedir bu maddeler? Darbeciler, PKK, FETÖ olabilir Turkiye'nin teror orgutu saydığı ve bunlarla ilgili mucadelesinde bir guvenlik paktı istiyor. Nasıl Pakistan ile yaptı, Yunanistan ile de istiyor. Bu konu gundemin birinci maddesinde yer alan bir konu, Turkiye'nin guvenliği konusu. İkincisi, Ege meselesi. Herkes Ege'nin balıkların deniz olduğunu soyluyor. Ama Ege'de bir helikopter kıta sahanlığı, hava sahası diyoruz, F16 uçaklarının it dalaşları diyoruz. Dolayısıyla orada da bir istikşafi goruşmeler suruyor. İki ulke hiç değilse şunda anlaştılar. Anlaşamıyoruz ama bari hiç değilse bir araya gelip bir kahve içelim. İşin gerçeğinde de ir kahve içiyorlar. Ülkenin durumu nasıl onu konuşup, geçiştiriyorlar. Üçuncu konu Kıbrıs meselesi. Bu Kıbrıs'ta yeni bir şey var Yunan tarafı açısından. Diyor ki Yunan tarafı 'Ben Makedonya meselesini bak çozdum', gerçekten tarihi bir adım attılar, bu da bir gerçek, kolay bir şey değil, belki iktidardan olacak Çipras. Şimdi 'Bu cesaretle gelin Kıbrıs'ı da çozelim' gibi bir tavır içerisindeler. Ama dunku konuşmalarda iki tarafında hiçbir taviz vermediğin gorduk. Makedonya taviz vermeden çozulmedi. Kıbrıs meselesinde şu anda bir isteme Makedonya konusunu one koyarak, 'Kıbrıs'a gelin, çozelim' diye Yunan tarafının bir tavrı oldu. Bir başka madde enerji. TANAP, Azeri doğalgazı zaten Turkiye ile Yunanistan uzerinden geçiyor. Rusya'nın Turk Akımı olarak adlandırılan bu akıma Yunanistan'ın dahil olup olmayacağı konusu konuşuldu. Fakat Amerika'nın baskısı var. O konuda da uzun vadede şu anda ortaya bir şey çıkmadı. Multeci akınını konuşuyorlar. Suriye'deki sorun bitmeden multeci akını bitmez. Turkiye'deki sorun da her yaz Turkiye sadece biraz kapıları açsa, Yunanistan boğuluyor multeciden. Dolayısıyla bu konunun ustune basa basa soylediler, çunku yaz yaklaşıyor. Ticaret konseyi, ticaret hacmi her zaman goruşulen bir meseleydi. Kara sınır kapısı çok kuçuktur Kipi İpsala dediğimiz yerde. İki tır arızalansa geçişler kilitlenir. Oraya Meriç Nehri'nin uzerine yeni bir kopru yapmayı duşunuyorlar. Bu konuda zaten bir anlaşma vardı. Selanik-İzmir seferlerini konuştular. Bunların hiçbirinde bir çozum yok. Biz bir sene once de Selanik-İzmir seferini konuşuyorduk. İlerlesin diye umduğumuz meseleler. Yeni bir mesele esasında yok."

' ÇİPRAS'IN TÜRKİYE ZİYARETİ SİYASİ OLARAK ÇOK BAŞARILI BİR HAMLEYDİ'

Dede'ye gore Çipras'ın Turkiye ziyaretinin zamanlaması ise manidar. Kuzey Makedonya'nın yolunun açılmasının Yunanistan'da halkı isyan haline getirdiğini ve SYRIZA hukumetinin yaklaşan seçimlerde sıkıntılı bir durumda olduğunu belirten Dede'ye gore Çipras'ın Turkiye ziyareti siyasi olarak çok başarılı bir hamleydi. Dede, Çipras'ın bu sayede Yunan kamuoyundaki gundemi değiştirmeyi başardığını kaydetti:

"Ruhban Okulundaki konusu var. Turkiye'nin talepleri bu konu da yeni değil. Batı Trakya'da Turk azınlığının muftuleri var. Bu muftuleri seçmişler, Turkiye tanıyın diyor 20 kusur yıldır. Yunanistan da 'Burada Turk azınlığı yok Musluman azınlığı var' diyor. Yunanistan'ın 'Nasıl sizin diyanetiniz var bizim de eğitim bakanlığına bağlı, biz atıyoruz' şeklinde bir tavrı vardı. Yeni olan şey şu. İki sene oldu Sayın Erdoğan, Batı Trakya'ya geldi. Gelmeden once Atina'da kuçuk bir kriz yaşanmıştı. O zaman Çipras çok oy kazanmıştı. Neden? Yunanistan'daki Cumhurbaşkanı muhalefet partisinden ve o Erdoğan'ın karşısında ezildi diye butun Yunan medyası çok ustune gitti. O gun orada Sayın Erdoğan terslemişti ve ardından Başbakan olarak karşılaştığında Çipras orada butun tepkisini gosterdi ve butun medyanın ortasında tartışmışlardı. Ardından Erdoğan, Batı Trakya'ya gelmişti. O zaman Çipras puan topladı o ziyaretten, 'Cumhurbaşkanı Pavlopulos idare edemiyor. Ama ben Erdoğan ile ringde mucadele edebiliyorum' diye. O ziyaret de tarihi bir ziyaretti. Onun karşılığında da Heybeliada ziyareti gundeme getirildi. Bu ziyaretin şimdi olmasının hedefi neydi? Makedonya meselesinde SYRIZA hukumeti çok sıkıntıda. Zaten hukumet parçalandı. İçindeki milliyetçi sağ parti kuçuk bağımsız hale geldi. ANEL Partisi bir şov yaptı. Kapı arkasında hala goruşuyorlar. Ama Yunanistan'da yuzde 3 barajı var seçimlerde. Şu an oy oranı yuzde 1, yerlerde surunuyor. Buyuk ihtimalle ANEL Partisi belki de SYRIZA'dan girecek, meclise girebilirse. Bu yuzden dikkat dağıtması lazım Yunan Başbakanın. Makedonya meselesi ile ilgili eylemler suruyor. Bunun en guzel yollarından biri de Turkiye idi. Çunku Turkiye, Yunan kamuoyunda en çok konuşulan ulke. Bir geldi butun gazetelerde manşetlerde, gundem bir anda değişti. Siyasi olarak çok başarılı bir hamleydi Yunan Başbakanının bu ziyareti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı şeyi soyledi. Anlaşamadığımızda anlaşıyoruz. Ama hiç değilse bir diyalog var aramızda. Telefonla birbirimizi arayabiliyoruz. Bu bir gelişme. Bunların dışlında diğer konularda muzakerelerde devam ediyor diye."

' YUNAN TARAFINDA MÜFTÜLÜK KONUSUNDA BİR ADIM GÖREBİLİRİZ'

Dede, Erdoğan-Çipras goruşmesinde daha 'derin meselelerin' konuşulduğu goruşunde. Turkiye'nin bugune kadar Ruhban Okulu konusunda somut bir adım atmadığını anımsatan Dede, Atina'nın ise Çipras'ın yine iktidar yuzu gormesi halinde muftuluk konusunda adım atabileceğini belirtti:

(C) REUTERS / Costas Baltas

"Yunanistan'ın İstanbul'daki patrikhanenin uzerinde bir erk bir gucu yok. bir kere Ruhban Okulunun kurulduğu tarih bile 1844. Turkiye Cumhuriyeti yok daha. Dolayısıyla Turkiye Cumhuriyeti tanımıyorum dese bile statuleri daha mazisi olduğu için, mesela Hristiyanlığı tanımıyorum dese bu bir anlam ifade etmiyor, o devlet daha sora kuruldu. O inancına gore daha eski olduğu için. İstanbul'daki kilisenin pozisyonu da bu. Şu an Turkiye var, yarın başka bir ulke olsa o ulkeler bağımlı değil, mazisi var. Yani tarihsel anlamda kilise Osmanlı'da da vardı, Turkiye Cumhuriyeti'nde de var. Kuruluşu itibariyle de bugun butun dunyada tanınma meselesi Ortodoks inançlarından olayı bağlananlar var bağlanamayalar var. Heybeliada meselesindeki ek bilgi olarak şunu soyleyeyim. Yeni bir gelişme var. Başbakan Çipras ziyaretinde şu lafları kullandı: 'Umuyorum bir sonraki ziyaretimde bu kapıdan Başkan Erdoğan ile birlikte gireceğiz'. Bu şoyle bir anlam ifade ediyor olabilir. Batı Trakya'da muftuler meselesi olsun Atina'da cami meselesi olsun masa arkasında konuşulan ve testiden sızanlar daha derin meselelerin konuşulduğunu gosteriyor zaten. Batı Trakya'da bir medrese sorunu vardı Turk İslam dersleri. Bunlar mutlaka masada konuşuluyor. Dolaysıyla Çipras'ın bugunku ifadesinde Ruhban Okuluna bir dahaki gelişinde Başkan Erdoğan ile açılışa katılma temennisini onemli goruyorum. Yunanistan'a topu attı çunku Cumhurbaşkanı Erdoğan. Yunanistan peki muftuluk meselesini çozebilir mi? Makedonya meselesini gorduk, çozduler. Fakat araya seçim giriyor şu an. Yunanistan'da seçim sureci başladı. Mayıs ayında yerel seçimler var. Belki erken genel seçim de olacak. Bu sıkı ve dar zamanda çozebilirler mi muftu meselesini o konuda bir şey soyleyemiyorum. Belki de Çipras'ın temennisi daha uzun 3-4 senelik 'Ben iktidarda kalırsam' ki kalması da zor gozukuyor, boyle bir temenni de olabilir. Fakat Ruhban Okulu meselesinde fiiliyatta net bir adım ortada yok. Muftuluk konularıyla direkt bağlantılı olduğu için Çipras'ın bugunku ifadelerinden de muftuluk konusunda yunan tarafında belki bir adım gorebiliriz. Ben bunu anladım."