Özet (TL;DR) @ 2018-05-03T00:00:00.000Z: Facebook sanal gerçeklik platformunda yüzünüzün gerçekçi bir benzerine yer vermek istiyor. Bunun için fotoğrafları haritalayarak sanal gerçekliğe aktarmak üzere yeni bir teknoloji...



Facebook sanal gerçeklik platformunda yuzunuzun gerçekçi bir benzerine yer vermek istiyor. Bunun için fotoğrafları haritalayarak sanal gerçekliğe aktarmak uzere yeni bir teknoloji kullanan şirket, yuz ifadelerini ve hareketleri de animasyonlara donuşturebiliyor. Bu gidişle Facebook'un sunduğu sanal gerçeklik ortamının, gerçekliğe giderek yaklaşacağını soylemek mumkun.

Facebook'un F8 konferansında teknolojinin detaylarını paylaşan şirketin CTO'su Mike Schroepfer, anlatımında gerçek dunyadaki kimliğinizi sanal dunyaya aktaran bir portre çizdi. Yuzunuzun gerçekçi bir kopyasını sanal gerçekliğe aktarmanın, uzaklık kavramını da yavaş yavaş ortadan kaldırdığını soyleyebiliriz. Zira bu teknoloji ile dunyanın obur ucundaki dostlarınızla ya da aile uyeleriniz ile aynı odada bulunarak yuz yuze goruşmeniz olası. Akıllara Black Mirror bolumlerini getiren bu teknolojinin VR platformdaki statik avatarlı ve çizimsel yapay dunyayı yakın zamanda devre dışı bırakacağı soylenebilir.

Özellikle mimiklerin ve hareketlerin bu denkleme eklenmesiyle sanal gerçeklik platformlarının duyguların eskisinden daha çok tetiklendiği alternatif bir gerçekliğe donuşmesi de soz konusu. Şimdiye kadar attığı adımlarla avatarların gerçekçiliği konusunda ilerlemeler kaydeden Facebook, bu işe genel ozellikleri olan mavi bir yuz ile başlamıştı. Zaman içinde avatar gorumune ten renklerini ve gerçek hayattaki ozellikleri de dahil eden şirket, gerçek bir insanın dijital bir temsilini elde etmişti. Ancak bu gorunum hiç bir zaman bir fotoğraftaki kadar gerçek olamamıştı.

Son olarak kullanıcıların karakteristik ozelliklerini bu denkleme ekleyen Facebook, yapay zeka sayesinde kullanıcıların fotoğraflarını gerçekçi avatarlara donuşturdu. Bunun yanı sıra sanal gerçeklik dunyasına duyguları da dahil etmek isteyen şirket, 2016 yılında Emoji Jestlerini yayınladı. Boylece avatarlarında kızgınlığını belirtmek isteyen kullanıcılar bileklerini sallarken, kafası karışmış ifadelerini yansıtmak isteyenlerin omuzlarını silkmesi yeterli oluyordu.

Bu teknik detayların yanı sıra şimdiye kadar  Facebook'un avatarlarının en buyuk probleminin yaygınlaşmak olduğunu soyleyebiliriz. Avatarlar, Snapchat'in uygulama içinde sunduğu bitmojilerin aksine sadece Oculus ve sosyal VR dunyasıyla kısıtlı. Üstelik sanal gerçeklik başlıkları, ciddi bir kullanıcı oranına sahip olmadığı gibi, sunduğu oyunlar ve deneyimlerle de kullanım sıklığı açısından istikrarlı bir buyumeye sahip olmayabiliyor.  Bu anlamda Facebook'un deneyim anlamında daha gerçekçi bir adım atması, kullanıcılara yeni bir deneyim sunmanın yanı sıra daha bağlayıcı alternatif bir gerçekliğin de kapılarını aralıyor. Boylece şirket, sanal gerçeklik platformunun kullanımında beklediği yukselişi yakalayabilir.