Özet (TL;DR) @ 2017-11-05T17:46:16.000Z: Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu (IFRC) Genel Kurulu, Türk Kızılayı'nın evsahipliğinde Antalya'da toplandı.



Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu (IFRC) Genel Kurulu, Turk Kızılayı'nın evsahipliğinde Antalya'da toplandı.

Genel Kurul oncesi konuşan Turk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, "İnsani yardıma aktarılan payın azaldığı, kozmetik sektoru bile yarışamadığımız bir dunyada bugun 65 milyon insanın silah zoruyla evlerini terk etmek zorunda kaldığı, 230 milyon değişik nedenlerle ulkesini terk etmiş goçmen olduğu, 150 milyon yardıma muhtaç insanın olduğu bir dunyada sesimizi daha da yukseltip, etkinliğimiz daha da artırmamız gerekir" dedi.

Bugun başlayan ve 11 Kasım'a kadar surecek olan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu (IFRC) Genel Kurulu'na 190 ulkedeki Kızılhaç ve Kızılay topluluklarından 189'unun temsilcileri katılıyor. Genel kurula sadece Brunei Kızılayı'nın temsilci gondermediği oğrenildi. Genel kurulda yaklaşık bin 600 delege yer alırken toplantılar, Antalya Belek'te bulunan Kaya Palazzo Golf Resort Otel'de yapılıyor.

Her dort yılda bir seçim gundemli olarak yapılan toplantılarda bu yıl Turk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Avrupa Bolgesi başkan yardımcılığına aday oldu.

Genel Kurul oncesi Turk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Toplulukları Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Elhadj As Sy ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Genel Mudur Yardımcısı bir basın toplantısı duzenleyerek genel kurul gundemine ilişkin bilgi verdi.

' İNSANİ YARDIM SEKTÖRÜ MAALESEF İNSANLIĞIN ACILARINI DİNDİRECEK BÜYÜKLÜKTE DEĞİL'
Turk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, "İnsani yardıma aktarılan payın azaldığı, kozmetik sektoru bile yarışamadığımız bir dunyada bugun 65 milyon insanın silah zoruyla evlerini terk etmek zorunda kaldığı, 230 milyon değişik nedenlerle ulkesini terk etmiş goçmen olduğu, 150 milyon yardıma muhtaç insanın olduğu bir dunyada sesimizi daha da yukseltip, etkinliğimiz daha da artırmamız gerekir" dedi.

Kınık, dunyanın ağır bir insani dramla yuzleştiği, goç ve multeci sayısının İkinci Dunya Savaşı'ndan bu yana en yuksek duzeye ulaştığı bir donemde bu genel kurulun yapıldığını ifade ederek şoyle konuştu:

"Bu iyilik hareketinin, Kızılay ve Kızılhaç topluluklarının toplanması ve sadece iyilik ajandasıyla toplantılarını gerçekleştirmesi insanlığın da beklentisini arttırıyor. İnsanlığın bu anlamdaki acılarını dindirmek için destek verdiği insani yardım sektoru maalesef bu acıları dindirecek buyuklukte değil. Çok buyuk sivil toplum orgutleri, Kızılay ve Kızılhaç bu alanda çalışıyor fakat butun bu gayretlerimiz savaşın yaralamış olduğu insanları korumaya yetmiyor. Bizim butun insanlara koruma sağlayacak bir vizyonumuz var. Bu vizyon, hareketin daha fazla guçlenmesini, insani yardım sektoru dışındaki ozel sektorun, akademinin, medyanın daha fazla işbirliği yapabileceği bir ortamın oluşmasını savunuyoruz."

Kınık'ın ardından konuşan IFRC Genel Sekrederi Elhadj As Sy, Antalya'daki genel kurulda goç temasının ağırlıklı olarak tartışılacağını belirtirken "Her zamankinden daha global bir dunyada, sınırların anlamının kalmadığı bir dunyada yaşıyoruz. En yuksek sayıda goçmenle karşı karşıyayız, Turkiye de milyonlarcasına ev sahipliği yapmakta. Biz onların ihtiyaçlarını onurlarını kırmadan nasıl karşılayabiliriz, onları konuşacağız. Tabii onların yasal durumları bizim için onemli değil, bizim için yasadışı insan diye bir şey yok, biz onlara sadece yardım etmek istiyoruz" dedi.

' SAHADA ÇOK ZORLANSAK DA ÇATIŞMANIN TÜM TARAFLARINA EŞİT MESAFEDE OLMAMIZ GEREKİYOR'
ICFC Genel Mudur Yardımcısı Balthasar Staehelin de Kızılay ve Kızılhaç hareketlerinin zor koşullardaki insanlara yardım ulaştırmaya çalıştığını ifade ederek "Şu anda bize çok da uzak olmayan yerlerde Suriye, Irak, Yemen gibi yerlerde savaşlardan muzdarip insanlar var. Hastanelere saldırılıyor, okullar bombalanıyor, uluslararası insani hukuk ihlal ediliyor. Hem devlet hem devlet dışı grupların uluslararası insani hukuka uymadıklarını goruyoruz, bu çok yanlış. Savaş dışında olanlar insani bir muamele gormelidir" dedi.

Staeheli, Kızılay ve Kızılhaç'ın insani yardımları tarafsızlık ve eşitlik ilkesine gore yaptığını ifade ederek "Çatışmanın tum taraflarına eşit mesafede olmamız gerekiyor. Şu anda bu ilkelerin baskı altında olduğunu goruyoruz, bunun yerelde uygulanmasının ne kadar zor olduğunu da biliyoruz, ama bunu başarmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Staehelin, bir gazetecinin sorusu uzerine Suriye'de Kızılay'ın belli bolgelere erişiminin çok zor olduğunu, Myanmar'da da benzer bir durum yaşandığını ifade ederek "Biz burada ilkeli bir şekilde herhangi bir çatışmanın tarafı olmadan o bolgede insanların korunmasını amaçlıyoruz" dedi.

' ÇALINAN 6 MİLYON DOLAR KONUSUNDA SORUŞTURMA SÜRÜYOR'
Bu arada IFRC Genel Sekreteri Elhadj As Sy, Batı Afrika'da Ebola salgınıyla mucadele için kullanılması planlanan 6 milyon doların çalındığının ortaya çıkmasıyla ilgili bir soru uzerine bu olayın Kızılhaç'ın iç soruşturması sonucunda ortaya çıktığını ve bu konuda sorumluluğu bulunan herkese gerekli yaptırımı uygulayacaklarını belirtti. ****

' BUGÜN 189 ÜLKE BURADA, FAKAT SADECE 5 ÜLKE İNSANİ KRİZLERİN ÇÖZÜMÜNE KARAR VERİYOR'

Turk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık da bir gazetecinin "Dunyanın birçok bolgesinde insani yardımların engellendiğini goruyoruz. Bu engelleri çıkartanlara karşı bir yaptırım olanağı duşunulemez mi?" sorusu uzerine şoyle konuştu:

"İnsani yardım sektoru, yardımın yeniden şekillendirilmesi uzerine kafa yoruyor. Aslında yasal toplantılarımızın mottosu insanlığın gucu. İnsanlığın aslında kullanabileceği pek çok gucu var. Bu guçler işbirliği yaparsa daha fazla sinerji oluşturabilir. Bu anlamda guvenlik temelli çalışan organizasyonlar, mesela Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyi'nin insani yardımın engellenmemesi gerektiğiyle ilgili sayısız kararı var. Bunlardan bağımsız yoksulluğun ortadan kaldırılması için çalışan pek çok mekanizma var. Afet ve insani yardım alanında çalışan Kızılay ve Kızılhaç hareketi, sivil toplum orgutleri ve BM ajansları var. Fakat birbirinden bağımsız olarak guvenlik, kalkınma ve insani yardım konusunda çalışan yapılar maalesef eşgudum sağlayamıyor. Eşgudum yetersiz olduğu için insani yardım çalışanlarımız sahada silahlı çatışmalarda hedef olarak goruluyor. Çunku halkı açlığa halka karşı bir silah olarak kullanan devletler ya da gruplar, o toplumun psikolojisini çokertmek için hastaneleri, insani yardım konvoylarını hedef alıyorlar ki oradaki toplum psikolojik olarak çoksun. Fakat insani yardım çalışmalarını koruması gereken uluslararası sistem, guveni tesis etme noktasında yeterince adım atamıyor. Bugun Antalya'da olan 189 ulke var, fakat dunyadaki guvenlik politikaları bugun Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyi'nin beş uyesi tarafından belirleniyor. Sadece 5 tane uye insani krizlerin çozumu konusunda karar veriyor. Bu sistem değişmek zorunda. Hem kalkınma, hem insani yardım hem de guvenlik temelli butun bu yaklaşımların insan odaklı olarak yeniden ele alınması gerekiyor. Biz sivil inisiyatifler olarak sesimizi insanlık adına yukseltiyoruz. Evlerini silah zoruyla terk etmek zorunda kalan 65 milyon insan adına, yatağına aç giden 1 milyar insan olarak, içme suyuna erişemeyen 1 milyar insan için, 5 yaşına varmadan olen 6 milyon her yıl bebek için sesimizi yukseltiyoruz."