Özet (TL;DR) @ 2017-10-29 09:01:31.631796: Son olarak All I See Is You filmiyle seyirci karşısına çıkan ABD’li oyuncu Blake Lively, "İlk defa bir filmde çıplaklığa da 'tamam' dedim. Tüm bu ilkleri aynı filmde yaşadım, rahat ettiğim alanın çok…
29 Ekim 2017 Pazar
'Gossip Girl' ile adını geniş kitlelere duyuran Blake Lively, son filmi "All I See Is You"da gorme engelli bir kadın olarak seyirci karşısına çıktı. Lively, bilinmeyenlerini ve ozel hayatını Barbaros Tapan'a anlattı.
İ nsan bir duyusunu yitirince diğer duyu organları daha hassas ve guçlu olur denir, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Kesinlikle doğru, diğer duyularda aşırı keskinlik oluyor. Çunku bir duyunun eksikliği diğer duyuları daha çok kullanarak giderilmeye çalışılıyor. Bunu nereden biliyorum; çunku filmde gorme yeteneğimi engellemek için ozel lensler kullandım. Enteresan bir deneyimdi. Lensler ilk başta goruş açımı engellese de gozlerim bir muddet sonra duruma adapte olup gormek için savaşıyordu. O yuzden lensleri defalarca kalınlaştırmak zorunda kaldılar. Rol arkadaşımın yuzunu goremeden, gozlerine bakamadan oynamak zordu gerçekten ama gorme engellilerin seslere ve etrafa olan hassasiyetlerini çok daha iyi kavradım bu sayede...
Karma şık karakterleri canlandırmak istediğinizden bahsetmiştiniz bir roportajınızda. Bu senaryoyu okurken Gina hangi yonuyle sizi cezbetti?
- Gina'da beni etkileyen birçok nokta var. 12 yaşında geçirdiği bir kazada gorme yeteneğini kaybeden bir kız... Gormeden buyuyor, bir ilişkiye başlıyor ve hayatı kocasının gozlerinden goruyor. Sonra ameliyat olup gozlerine kavuşuyor. Aynaya baktığında 12 yaşındaki tatlı kızın yerine guzel bir kadın goruyor. Kendini keşfediyor, cinselliğini keşfediyor, hayatın farkına varmaya başlıyor. Fakat kocası bu farkındalıkları bir tehdit olarak algılıyor. Ameliyat sonrası ilişkileri daha iyiye doğru gideceğine umulmadık bir hal alıyor. Çunku her şeyin yolunda gitmesi için kocasına bağımlı olarak yaşamaya devam etmesi gerektiğini fark ediyor.
Rol se çerken hangi kriterleri goz onunde bulunduruyorsunuz?
- Karakterde ilk dikkat ettiğim nokta, filmin başından sonuna kadar yaşadığı seruven ve beni zorlayıcı bir tarafının olup olmadığı... Mesela bu filmde kor rolu oynadım, bu benim için bir ilk. Şarkı soyledim, normalde asla şarkı soyleyemem, bu da bir ilk. Bitmedi, ilk defa bir filmde çıplaklığa da "tamam" dedim. Tum bu ilkleri aynı filmde yaşadım, rahat ettiğim alanın çok dışında bir rolun içine girdim.
Filmi Bangkok 'da çektiniz. Farklı kulturlerle aranız nasıl?
Bangkok, Phuket ve Barcelona'da çektik filmi... Thai yemekleri ilk iki-uç ay çok hoşuma gitti ama sonra her yemekte kori kokusu ve tadı almak bıktırdı maalesef. Tayland değişik bir deneyimdi. Sokaklarda fakirlik bariz ama aynı zamanda gorsel olarak da çok zengin bir ulke. Çiçek ve meyve pazarlarının kokusu şahane. Fakat dediğim gibi, fakirlik yuzunden sokakta yururken uzuntu duyuyordum. Filmde gozleri dağlanmış ve zorla dilendirilen bir kadın var, Bangkok'ta bu normal bir durum mesela! Benim için oyle bir çevrede olmak gerçekten zordu.
Ç ok unlu bir eş (Ryan Reynolds), iki çocuk, dunya çapında bir şohret ve kariyer... Vakit problemi yaşıyor musunuz?
- Biz Ryan ile aynı donemde film çekmemeye dikkat ediyoruz. Eşlerden biri bir ulkede, diğeri dunyanın başka bir tarafında, iki ayrı set... Üstelik gunde 18-19 saatini sette geçiriyorsun. Bu çok zorlayıcı. Öyle bir hayat istemiyoruz. Bizim için en onemli şey birlikte olmak... O nedenle gunubirlik bir geziye bile gitsek çocuklar bizimle beraber oluyor. Okula başladıklarında nasıl olur bilmiyorum tabii ama şimdilik hep bir aradayız. Ryan çalışırken ben onun setini ziyaret ediyorum, ben çalışırken o benim setime geliyor. Birbirimizi fikirlerimizle besliyoruz. İyi ki aynı işi yapıyoruz, bu bakımdan bazen kendimi şanslı sayıyorum.
Anne-baba hayat ı nasıl geçiyor peki?
- Sanki biz hep anne-babaydık! Birlikte olmaya başladığımız andan itibaren aile olmak istedik. Çocuklarımız yokken bile evimizi çocuklu bir ailenin evi gibi dizayn ettik. Şimdi bir aileye sahibiz ve ufaklıklarla beraber hayal ettiğimiz hayatı yaşıyoruz.
Televizyon alt ın çağını yaşıyor. Siz de kariyerine televizyonla başayan bir oyuncusunuz. O gunler ile bugunun televizyonunu karşılaştırıyor musunuz?
- 6.5 yıl "Gossip Girl"u yaptım. Ama şimdi televizyon o kadar farklı bir boyutta ki karşılaştırmak mumkun değil.
Neler hat ırlıyorsunuz o gunlere dair?
- 19 yaşında New York'a taşındım ve diziye başladım. Buyumeye, kendi kendime yaşamaya zorlanmış gibi hissediyordum. 6 yıl boyunca aynı karakteri oynamayı sevmiştim aslında, çunku insan zaman geçtikçe aynı rolde kendini daha rahat hissediyor. Doğru bir proje ile televizyona hala sıcak bakıyorum, fakat yaptığım filmlerle de gurur duyuyorum. Her projede farklı bir yonetmenle çalışmak, onların zengin vizyonlarını gormek muthiş bir zevk.