Özet (TL;DR) @ 2017-10-26T11:17:20.000Z: Hayatımın bir döneminde trenle yolculuk yaptım. Kendimi şanslı sayıyorum. Çünkü bir şeye takılı kalmadan, zamanın akışına uyumlanabildiğim yegane ulaşım aracıdır tren. Anların ritmini duyabildiğim,…
LEYLA (BA ŞAK KÖKLÜKAYA)
Bir şiirle başlıyor yolculuk... Şair gibi duşunmek çok zor, o yuzden her okur biraz da şair olmak zorunda. O yuzden, onun dizeleri bambaşka şeyler duşundurdu bana. Üniversite yıllarımda uzerinden geçtiğim raylar, ne eskimiştir şimdi! Leyla şairin adı. Pencereden akıp giden her insana, her renge, her ışığa bakarak yazıyor, yuzunde eksik olmayan bir gulumsemeyle... İnsan kendisine ilham veren her an boyle tebessum edebilir mi? Hayatın ne kadar guzel olduğuna dair bir kıvılcım anlamına gelen o tebessumu ne çok erteledim ben! Leyla'nın tebessumu şiir yazmasından belki. Belki ilhamı ertelemektir bana acı veren. Yataklı bir vagonda, 25 yıl sonra lise arkadaşlarıyla buluşmak uzere memleketine giden Leyla ilhamı değilse de başka bi şeyleri tam çeyrek asır ertelemiş. Altında yatan duygu yuzleşmek istememek mi, bağ kuramamak mı, unutmak istemek mi, bilmiyorum... Tek bildiğim Leyla'nın iyi biri olmaya çalışan tarafımı çokça okşadığı... Başak Koklukaya dingin, zarif ve entellektuel Leyla rolune çok yakışmış. Sesi ve bedeni yumuşacık bir hava estiriyor filmde. O tek başına kendi hikayesinin en guçlu kahramanı olabilecekken filmin uzerine oturduğu uçgenin bir kenarı haline geliyor. Ne bir eksik ne bir fazla. Tebrik ediyorum!
 Başak Koklukaya, Adana Film Festivali'nden en iyi kadın oyuncu odulunu aldı. Para kazanmak için avukatlık yapan asıl tutkusu ise şiir yazmak olan ve birçok kitap çıkaran şair Leyla rolu ile bence odulu haketti.
CANAN ( ÖYKÜ KARAYEL)
Hemşirelik sevilmeden yapılabilecek bir meslek mi? Zor... Canan once olumu gormeye alışmış sonra hemşireliğe. Hepimizin en az bir kere hayal ettiği şeyi gerçeğe donuşturmek istiyor. Oyuncu olmak onun en buyuk duşu. Ama ne içine donuk ne dışına. Leyla'nın geçim derdi gibi değil onunki. İlhamın yerini para aldığında goz hiçbir şey goremez oluyor. Olmak istediğin şeye ulaşmak için gereken para seni bir trene koyup goturuyor işte. Para denilen şey, her ay başka bir silahla intihar etmek gibi. Canan aylığa bağlanan hayatını değiştirmek için yapıyor bu uzun yolculuğu. Dilinden duşurmediği "felan" kelimesini değiştirmesi gerektiğini oğrenecek yakında. "Falan" veya "filan"larla dolu oyunculuk hayatına attığı ilk adımı hiç unutmayacak. Kariyerinin kurs parasını nasıl kazandı sorusunun cevabı ise Canan'ın tum hayatına ilham verecek. Öyku Karayel, can verdiği Canan karakteriyle fiziksel ve ruhsal anlamda Leyla'ya tamamen zıt bir manzara çiziyor. Ürkek, içindeki fırtınayı belli etmeyen, hatta konuşmaya bile uşenir gorunen halini izlemek çok keyifliydi.
 Öyku Karayel, hemşirelik yapan genç bir kadın rolunde. Orta halli bir aileden gelen, istemediği mesleği icra eden Canan'ın asıl hayali oyuncu olmak.
B İR TREN VE BİR RESTORAN DOLUSU İNSAN
Trenin rutubetli kokusunda zamanın ve insanın ruhu var. Belki sifonu çekilmemiş bir tuvaletin, sarhoş bir adama seslenişidir sıradaki tren duduğu: Unutma diyordur, arkanda bıraktıklarını... Onca yalnızın onca durağın, onca kasabanın arasında, bir masada oturup yeni tanışmanın çekingenliğini uzerlerinden atmaya çalışan 2 kadın var. Sonra iki kadın daha giriyor o zorla açılan kompartıman kapısından. Trenin raylara attığı her bir çizik gibi o ikisinin hayatına ve milyarlarca hucresine kara lekeler zerkedilmiş. Biri dansçı kadınlardan diğeri anne. Birinin anası o kadın biliyorum. Nasıl duştu bu karanlığa, kimler ona "anam" diye seslenir? 4 kadının gizli imrenmelerle dolu sohbetinde uzunca bir sure bunu duşundum. Ayşenil Şamlıoğlu'nun oynadığı feleğin çemberinden geçmiş Gulistan karakteri dokunaklı bir fıkra anlatır gibiydi. Hiçbir şeyden bahsetmeyip, her şeyi anlatabiliyor oluşuna hayran kalmamak mumkun değil. Usta olmak biraz da boyle bir şey sanırım.
 Filmde Ayşenil Şamlıoğlu, Berfu Öngoren, Fatih Sevdi, İbrahim Selim gibi birçok oyuncu rol alıyor. O kalabalık kadronun yer aldığı, Leyla'nın lise arkadaşlarıyla buluşma yemeği de filmin en etkileyici sahnelerinden.
Yiğit Özşener'in canlandırdığı Yavuz karakteri tum yolculuk boyunca ruhuyla hikayenin sonlarına doğru bedeniyle karşınıza çıkacak. Benim en sevdiğim anlar o sahnelerde yaşanacak. Anlatmıyorum. Mutlaka izleyin! Yol, yolculuk, hayatta kalmak, kalabalık, sanat, şiir, kadın olmak, kaçmak, kalmak, gormek, ertelemek, engel olmak ve olmeye karar vermekle ilgili duşuneceksiniz, soz...
İ ŞE YARAR BİR ŞEY FRAGMANI - İZLE