Bugün öğrendim ki: "Nöro-realizm"in, insanların psikolojik olgulara, yalnızca beyin görüntüleme yöntemleriyle desteklendiği için aşırı derecede inandıkları bir bilim yanılgısı olduğu.

Popüler bilimde yanılgı

Nörorealizm (nöro-realizm veya nöro-esansiyalizm olarak da adlandırılır), popüler bilim içinde, bireylerin, beyin görüntüleme yöntemleri de dahil olmak üzere beyin araştırmaları tarafından desteklendiği için psikolojik olaylara daha fazla anlam yüklediği bir kavramdır.[1][2][3][4]

Genel Bakış

[düzenle]

Etimoloji

[düzenle]

"Nörorealizm" terimi ilk olarak 2005 yılında nörobilimciler Eric Racine, Ofek Bar-Ilan ve Judy Illes tarafından kullanılmıştır. Medya kuruluşlarının, akupunktur yoluyla ağrıdan kurtulma, siyasi inançlar ve hatta yüksek yağlı yiyeceklerden zevk alma gibi psikolojik süreçleri destekleyen fMRI kanıtlarının analizinde eleştirel olmamasına dikkat çekmişlerdir.[2] Nörorealizm'in "verilerin elde edilmesi ve görüntü işlemedeki muazzam karmaşıklıklara rağmen, fMRI'nin beyin aktivitesinin 'görsel bir kanıtını' yakalamamızı sağladığına dair inancı temel aldığını" belirtmişlerdir. Araştırmacılar, nörolojik iddiaların sıradan okuyucular için daha fazla ağırlık taşıma eğiliminde olduğunu göz önünde bulundurarak, gazetecilerin nörobilimle ilgili konuları nasıl bildirdikleri konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini savunmuşlardır.[2]

Araştırmacı David Gruber, "şu anda nörorealizm üzerine yapılan hiçbir araştırma, bu tür ifadelerin değişken retorik rollerini, yani nasıl uzmanlaşmış argümanları desteklediklerini veya kamu iletişiminin farklı türlerindeki sosyal işlevleri nasıl geliştirdiklerini incelememektedir" diye belirtmiştir. Ayrıca nörorealizm'in, genellikle daha teknik bir kitleye uygun olduğu için zorlu bilimsel bilgilerin aşırı basitleştirilmesinin bir sonucu olduğunu belirtmiştir.[1]

Ancak bir araştırmacı grubu, "nörorealizm etkisinin en iyi ihtimalle zayıf ve bağlama oldukça duyarlı olduğunu savunuyoruz. Bu, bu çalışma alanında öznel tasarımların değerini küçümsemek anlamına gelmez, çünkü çoğu zaman ince farklılıkların bireylerin algılarını nasıl etkilediğini gösteren çalışmalar yapmak için tek yoldur."[5]

Diğer araştırmalarda

[düzenle]

Psikolog Scott Lilienfeld, nörorealizmin psikopati hastası suçluları cezalandırmada jürileri etkileme potansiyeline sahip olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak, jüriler beyin görüntülemelerine gereğinden fazla önem verebilir, ancak psikopatların ve psikopat olmayanların beyinlerindeki farklılıklar mutlaka bu farklılıkların "doğuştan, değişmez veya davranışsal eksikliklere doğrudan neden olduğu" anlamına gelmez. Lilienfeld ve diğerlerine göre, psikopatik beyin eksikliklerinin cezai sorumluluğu ortadan kaldırdığına dair argümanlar, bilimsel verilerin ötesinde "sıçramalar" gerektirir, çünkü ilgili olmayan bir görev sırasında beyin aktivitesi belirli bir suç eylemini açıklamaz. Psikopati teşhisi konmuş kişiler arasında bile, suç eylemleri kişilik bozukluğunun ötesinde birçok faktörü yansıtabilir.[6] Lilienfeld ve meslektaşları, genellikle "atılım", "mucize", "tedavi", "devrimci", "çığır açan" ve "harika" gibi kelimeler kullanarak belirli bilimsel bulguların etkisini yanlış temsil eden veya "nöro-abartı"da bulunan bilimsel gazeteciliği genel olarak eleştirmişlerdir.[7]

Ayrıca bakınız

[düzenle]

Beyin haritalama

Kent efsanesi

Manyetik rezonans görüntüleme

Popüler psikoloji

İnsan beyni

Referanslar

[düzenle]