Özet (TL;DR) @ 2019-03-25 08:15:42.229216: Çok çocuklu bir ailede dünyaya geldi. Kendi deyimiyle onu ‘kadınlar çetesi’ büyüttü. Oyunculuğa başlar başlamaz ekranın aranan yüzlerinden biri oldu. Ünü, yurtdışına taştı. 12 yıldır Birleşmiş…



Fotoğraflar: Muhsin AKGÜN/MASTÜDYO

Uzun zamand ır ekranda yoktunuz. O arada neler yaptınız? - İşimin mutfak kısmındaydım. Bir sene proje tasarımını yaptığım 'Lal Hayal' oyunu uzerinde çalıştım. Bendir dersleri aldım. Yuksek topukla dans ve hiphop çalıştım. Öyku yazmaya devam ettim. 2012'den beri sozculuğunu ustlendiğim Birleşmiş Milletler'le birlikte kadın ve multeci sorunlarıyla ilgili saha çalışmaları yaptım.

Yeni dizinizin ad ı, 'Bir Aile Hikayesi'. Sizinki nasıl bir aile hikayesiydi?

- Kadınların birbirine sığındığı, erkeklerinin olmadığı bir aileydik. Çok kardeşli olmak empatiyi ve paylaşımı fazlasıyla geliştiriyor.

Anne-baban ız siz kuçukken ayrılıyor. Bu ayrılık hayata nasıl yansıdı? Nasıl bir kadın yarattı?

- Kalbi kırık bir çocuktan mucadeleci bir kadın yarattı. Çocuklara ve hayvanlara olan ozenim, empatim, hep savunmasız olanı koruma ihtiyacım, biraz da çocukken hissettiğim korunma açlığından olabilir. Ayrıca hayal kurmayı oğretti. Ben bu sebepten hayal kırıklığına çabuk kapılmam. Hayat benden umutsuzluğun mumkun olduğuna inanmayan bir iyimser yarattı.

Annenizin bu kadar çocukla tek başına mucadele etmesi zor değil miydi?

- Annem çok korumacı ve sertti. Babamın gorevlerini de giymişti. Bizi hep okumaya, ayaklarımızın uzerinde durmaya teşvik etti. Bizden sonra abimin çocuklarını da buyuttu. Fakat bizi buyuturken olan kuralcı halinden artık eser kalmamıştı. Pamuk gibiydi. Annemden korkardık ama saygı duyup severdik de... Şimdi sadece çok seviyor ve saygı duyuyorum.

Sizin kahraman ınız anneniz mi?

- Benim kahramanım annem ve ablalarım. Yani kadınlar çetesi!

Hayat kalbi kırık bir çocuktan mucadeleci bir kadın
yarattı

Anneler G unu'nu kutlayan erkekler akşam maçta analara, bacılara kufrediyor, bu ne yaman çelişki!
Hakk ınızda bilinen en buyuk yanlış ne oldu?
- Pek çok kez gerçeğin eğilip bukulduğu haberler oldu. Özne kadın olduğunda yaftalanmak, yargılanmak hemcinslerimin ortak laneti. Mini etekli kadın, başortulu kadın, selulitli kadın, kuyruk sallayan kadın, bunlar hep kadınlar için hazırlanmış kalıplar. Oysa gazeteler kel adamlar guneşlenirken "Kelleri parladı" yazıp zoom'lamaz. O sebeple yeryuzunde kadın olup bu konularda rencide olmamış, duygusal ve fiziksel recme uğramamış az kadın vardır. Ben de yeryuzunun bir parçasıyım.
Son konu ştuğumuzda adaletsizlikten dert yanmıştınız...- Derdim hep adalet ve vicdan. Adaletin olduğu yerler sadece mahkemeler değildir, adalet once insanın içinde başlar. İçinde adalet olmayan insanın mahkemesinde hak, hukuk aramak beyhude bir çaba. Yeryuzunde her konuda sınır ihlali yapılan bir yuzyıldan geçiyoruz. Kaba, saygısız, kendine benzeyeni kayıran, çocukların, hayvanların, kadınların canının acıtıldığı ve sadece kendi canı acıdığında ses çıkaran, yargılayan, ayrıştıran savaşçı bir yuzyılın; talihsiz, adalet dilenen insanlarıyız.

Sizce kad ına şiddet konusunda çozum ne olabilir?

- Çozum; sokaktaki, evdeki, okuldaki, siyasetteki ayrıştırıcı, şiddet içeren dili değiştirmek. Anneler Gunu ve Kadınlar Gunu'nu kutlayan erkekler akşam maçta analara, bacılara kufrediyor. Bu ne yaman çelişki! Butun şiddet içeren kufurlerin içinden kadın geçiyor.

Ge çen sene #meToo hareketi gundemdeydi. Turkiye'den ve dunyadan birçok kadın oyuncu yaşadıkları tacizi anlattı. Siz de yıllardır setlerdesiniz. Sizin başınıza boyle bir şey geldi mi?

- Ben setlerde taciz yaşamadım, tanık da olmadım. Fakat boyle bir şey olursa kadından yana taraf alınması gerektiğine inanıyorum. Çunku bir kadının yuksek sesle uğradığı tacizden bahsetmesi, inanın, ziyadesiyle zor. Kendini aklamak isteyen tacizcinin getirdiği arguman hep aynı: "Kuyruk salladı." Boylelikle kadın toplumda 'iffetsiz' yaftasıyla itibarsızlaştırılıyor. Butun kadın cinayetlerinde, boşanma haberlerinde, sinsice ezberlenmiş cumle hep aynı: "Beni aldattığını duşundum." Özellikle bizim gibi muhafazakar toplumlarda kadını değersizleştirmenin en kolay yolu bu. Kadının ustune namus lekesi atmak... Adına da 'namus cinayeti' deniyor. Namussuzluğa bu isim konuluyor.

S ozlu ya da psikolojik şiddete uğradınız mı peki?

- Psikolojik ya da fiziksel şiddete, tacize uğramamış kadın maalesef yok.

Hayat kalbi kırık bir çocuktan mucadeleci bir kadın
yarattı

Ke şke herkesin kafası boyle karışık olsa
Ç ocukken 'Şeker Kız Candy'nin sevgilisi 'Terry'ye, 'Lorel Hardy'nin 'Lorel'ine, 'Temel Reis'in Safinaz'ı sevme biçimine aşıktım" demişsiniz. Kuçukken kafanız bir hayli karışıkmış sanırım... - (Guluyor) Yooo, son derece tutarlı gidiyorum çocukluğumda... Dil, din, şekil, ırk ayrımı gozetmeksizin iyiliği ve şefkatli sevmeyi sevmişim. Keşke herkesin kafası boyle karışık olsa.

Peki bu a şk orneklerinden sonra gerçek aşkla yuzleşmek ne hissettirdi?

- Ben iflah olmaz bir iyimserim. Sevgiye olan inancımı hiçbir zaman yitirmedim. Sen varsan hiç kuşkusuz yeryuzunde senin gibi duşunenler de var ve karşılaşma olasılığı heyecan verici. Sevgi, varoluşunuzun bir parçası ve hep var.

Peki şimdilerde kalbinizi ç arptıran birileri var mı?

- Var! Ama bu kadar soyleyeyim.

Kabul g ormuş bir projenin avantajları çok fazla

Yeni dizi i çin sizi cezbeden neydi?- Fatih Aksoy (yapımcı) ve yonetmen Merve Girgin'in hikayelerine sahip çıkan tutkulu tavrı.

Bu dizi 'This is Us' isimli diziden uyarlama. Boyle bir işte yer almanın artıları ve eksileri neler?

- Başı, sonu belli, bir neden-sonuç ilişkisiyle ilerleyen bir proje, yapımcıya, oyuncuya, senariste buyuk avantaj sağlıyor. Fakat dezavantajları da var. Mesela orijinaliyle karşılaştırılması gibi. Hikayenin geçtiği ulkelerde kulturlerarası inanç, değer, yargı ve demokratik iklimin farklıklarının projeye yansıtılmasının zorlukları olabiliyor.

Ac ıların gorunur olması iyileşmek için ilham veriyor

Ayn ı zamanda Birleşmiş Milletler Nufus Fonu (UNFPA) İnsani Yardım Programı Sozcusu'sunuz. Suriyeli kadınlara destek oluyorsunuz. Onların hikayelerinden size kalan neler oluyor?
- Geçen aylarda Urfa'da bulunan UNFPA Kadın ve Çocuk Sağlığı Merkezi'ni ziyaret ettim. Gosterişsiz olsun diye siyah giyinmiştim, bir çocuk, "Abla niye siyah giydin? Eşini kaybeden anneler siyah giyer" dedi. "Ne renk giymemi istersin" diye sordum "Beyaz" cevabını verdi. Farkında mıdır bilmem ama barışın rengini soyledi. Dunyanın ilacı empati. "Bir gun benim de başıma gelirse" sorusunun cevabını sadece 30 saniye duşunun ama gerçekten, kalpten duşunun. Çocuğunuzu, başınıza yıkılan evinizi duşunun, dudaklarınızdan hala, "Pis multeciler" cumlesi çıkıyorsa insanlık kaybolmuştur.

Hayat kalbi kırık bir çocuktan mucadeleci bir kadın
yarattı

Suriyeli multeci Wadha Y., Sığınmacılar ve Goçmenlerle Dayanışma Derneği'nde. 30 Ocak 2019, İstanbul.
Yeni oyununuz ne anlatıyor? - Birleşmiş Milletler vesilesiyle pek çok hikayeye tanıklık ettim. Bu gerçek hikayelerin seyirciyle buluşmasını çok istiyordum. Acıların gorunur olması çoğu kez iyileşmek için ilham verici oluyor. Çok guzel bir ekip kurduk. Feminist metinler yazan Sevilay Saral, Kardeş Turkuler'in perkusyon sanatçısı Diler Özer, oyuncu Aysel Yıldırım ile birlikte bir yazı, reji ve fikir ekibi... Sonra Ezel Akay, Dans Fabrika, muzisyen Gokçe Gurçay ve yapım ortağı olarak Tuba Ünsal aramıza katıldı.

Hayat kalbi kırık bir çocuktan mucadeleci bir kadın
yarattı