Özet (TL;DR) @ 2018-09-21T19:55:00.000Z: Nusra'nın büyük bölümünü kontrol ettiği İdlib'den kaçmak zorunda kalan aile, Sputnik'e konuştu: Militanların büyük oğlumuzla kızımızı zorla alıkoymaları üzerine küçük oğlumuzu da kaybetmemek için…



Nusra'nın buyuk bolumunu kontrol ettiği İdlib'den kaçmak zorunda kalan aile, Sputnik'e konuştu: Militanların buyuk oğlumuzla kızımızı zorla alıkoymaları uzerine kuçuk oğlumuzu da kaybetmemek için kaçtık. İdlib'deki teroristlerle baş edilemezse çocuklarımızı bir daha asla goremeyeceğiz.

Rusya ve Turkiye liderlerinin İdlib'de silahsız bolge oluşturulması yonunde Soçi'de vardıkları anlaşmanın ardından, İdlib ve Hama bolgelerinin sınırında gerilim azaldı. Ancak bolge halkı, çok sayıdaki suç çetesinin, yabancı paralı askerlerin ve Kaide kolu Nusra Cephesi'nin (yeni adıyla Fetih el Şam) kontrolunde olan yerleşimlerde militanlarla iç içe yaşama mucadelesi veriyor.

Militanların bir sure once buyuk oğulları ile kızlarını zorla alıkoyması uzerine diğer çocuklarını da kaybetmek korkusuyla eşi Raşa ve kuçuk oğlu Muhammed'le İdlib'den kaçmak zorunda kalan Ahmad Muhannad, yaşadıklarını Sputnik'e anlattı.

' ERKEK ÇOCUKLARA RADİKAL İDEOLOJİ ÖĞRETİYORLAR, KIZLARI MİLİTANLARA EŞ OLMAYA HAZIRLIYORLAR'

50 yaşında olduğunu soyleyen, fakat yaşadıklarından oturu oldukça yaşlı gorunen Ahmad, gozlerinde yaşlarla konuştu:

"Dort ay once evimize silahlı adamlar gelerek buyuk oğlumuzu ve kızımızı aldı. Onları çocuk kampına goturduler. Orada erkek çocuklara radikal ideolojilerini oğretiyor, kız çocuklarını militanlara eş olmaya hazırlıyorlar."

' ÇOCUKLARINIZ ARTIK YOK DEDİLER'

Ahmad'ın eşi Raşa, "En son çocuklarımızın akıbeti hakkında bir şeyler oğrenmek için oraya gittiğimde beni cezalandırdılar, alenen kırbaçladılar. 'Çocuklarınız artık yok' dediler. Çocuklarınızla ilgili boyle bir şeyi duymanın nasıl bir şey olduğunu duşunebiliyor musunuz" dedi.

' TÜRKİYE SINIRINA ÜSLENDİLER'

Ahmed şoyle devam etti:

"Militanlar, uzun zaman once Turkiye sınırının yakınında çadır kamplar kurdu. 100 kişiden fazlalar. Çocuklarımızı tam olarak nereye goturduklerini bile bilmiyorum. Onlara savaşmayı ve İslam'ın saptırılmışını oğretiyorlar."

' ATÖLYE VE EVE EL KOYDULAR'

Elektrikçi olduğunu, geçmişte kendisine ait kuçuk bir atolyede çalıştığını, eşininse ev işlerine ve çocuklara baktığını aktaran Ahmad, şoyle devam etti:

"Yaşamımızı idame ettirmek için para yetmiyordu, militanlar periyodik olarak karşılıksız iş yaptırıyordu. Ben militan olmadığım ve ailemizde orgut uyeleri bulunmadığı için bizi cizye (vergi) odemeye zorluyorlardı. Fakat vergimizi odeyecek para da bulunmayınca Vali (yerel çetenin lideri), guya teroristlerin lehine atolye ve evimden vazgeçtiğimi belirten belgelere beni parmak basmaya zorladı."

' KİMYASAL SALDIRI MİZANSENİ İÇİN TOPLU ÇOCUK KAÇIRMA'

Ellerinde hiçbir şey kalmayan Muhannad ailesi, İdlib halkı arasında kimyasal saldırı mizanseninde kullanılmak için toplu çocuk kaçırmalarla ilgili konuşmaların son zamanlarda sıklaştığının da farkına vardı. Ahmad, şunları soyledi:

' VİDEO DOĞRU DEMEK İÇİN GERÇEKTEN ZEHİRLEMEYİ PLANLIYORLAR'

"Bu tur çekimler artık olağan hale geldi. Bu kez teroristlerin video çekimlerin doğru olduğunu gostermek için gerçekten insanları klorla zehirlemeyi planladığı yonundeki haberler korkutucuydu.''

' KÜÇÜK OĞLUN İÇİN DE GELECEKLER'

''Yaklaşık bir ay once bizim koyumuzden olan ve yerel çetenin uyesi olan bir genç bana geldi ve El Nusra'nın yakında Muhammed'i almak için geleceği konusunda beni uyardı. O zaman kaçmaya karar verdik."

KA ÇAKÇIYA NİKAH YÜZÜĞÜNÜ VERDİ

İdlib'den kaçış için hiç kimsenin para olmadan yardım etme riskini ustlenmediğini soyleyen Ahmad, sonunda bir kaçakçı bulduğunu ve ona ellerinde tek kalan şey olan, 150 dolarlık değer biçilen nikah alyansını verdiğini anlattı.

SUR İYE KARAKOLUNA ULAŞTIRILDILAR

Boylelikle Ahmad ve ailesi bolgenin kuzeyinden Suriye ordusunun ilk karakoluna ulaştırıldı. Ailenin hikayesini dinleyen karakol komutanı kendilerinin herhangi bir araçla Halep ya da Hama'ya kadar ulaştırılması için talimat verdi ve kendilerine 10 dolar yemek parası verdi.

Sputnik aracılığıyla "En korkutucu şey, eğer teroristlerle yakın zamanda baş edilmezse çocuklarımızı bir daha asla goremeyecek olmamız'' feryadını duyuran Ahmad, ''Şimdi akrabalarımızın bulunuyor olması gereken Halep'e donmemiz gerekiyor. Orada kuçuk oğlumuz da guvende olacak ve eminim ki bir iş de bulabileceğiz" dedi.