Bugün öğrendim ki: 1907'de, İngiliz kadın hakları aktivisti Grace Oakeshott, evlilik dışı sevgilisiyle kaçmak için ölümünü sahteledi. Görünüşe göre kocası da bu plana dahildi, çünkü ikisi de boşanmaktan daha iyi buldu. Grace ve sevgilisi, Grace'in 1929'daki ölümünden önce 3 çocukları olan Yeni Zelanda'ya taşındı.
Kadın hakları aktivisti
Grace Oakeshott (doğum adı Grace Cash, daha sonra Joan Reeve; 1872–1929), 1907'de kendi ölümünü sahtekarca sahneleyip sevgilisi Walter Reeve ile Yeni Zelanda'ya göç eden Britanyalı bir kadın hakları aktivistiydi.
Grace Cash 1872'de doğdu.[1] Harold Oakeshott ile evlendi ve ikisi de sosyalist çevrelerde aktifti. Grace, 1900 yılında The Economic Journal'da yayınlanan, Londra'daki Sigara Ticaretinde Kadınlar üzerine bir makale yazdı.[2] 1904'te ilk Kızlar Meslek Okulu'nun ve Kadınlar Sanayi Konseyi'nin kuruluşunda yer aldı.[3]
1907'de tatilde olduğu Britanya'da bir plajda kıyafetlerinin yığılı halde bulunması, boğulduğu izlenimini yarattı. Aslında, boşanmanın zor ve skandal olduğu bir dönemde, görünüşe göre kocasının da bilgisiyle sevgilisi Dr. Walter Reeve ile Yeni Zelanda'ya göç etmeyi planlamıştı. Sözde dul Harold Oakeshott daha sonra ikinci bir evlilik yaptı, yani bigami işledi.[3]
Yeni Zelanda'da Oakeshott, Joan Reeve adını kullanarak Walter Reeve ile üç çocuk sahibi oldu. 1929'da Yeni Zelanda'da multipl sklerozdan öldü.[3]
Mirası
[düzenle]
Oakeshott, torunu Sophie Dingemans tarafından yazılan ve yönetilen ve 2008'de Wellington'daki BATS Tiyatrosu'nda sahnelenen Grace adlı oyunun konusu oldu.[4]
Hayatı, Radical Reformers and Respectable Rebels: How the Two Lives of Grace Oakeshott Defined an Era (2016, Palgrave Macmillan ISBN 9781137311832) adlı kitabı yayınlayan Britanyalı yazar Jocelyn Robson tarafından kapsamlı bir şekilde araştırıldı.[3][5]