Arkeologlar 7. yüzyıldan kalma bir kült alanında altın ve gümüş ritüel sunuları ortaya çıkardı
Dr. Jan-Willem de Kort ve meslektaşlarının Orta Çağ Arkeolojisi dergisinde yayımlanan son çalışması, Hollanda'da erken Orta Çağ dönemine ait bir kült merkezi ortaya çıkardı.
İyi kazılmış ve dikkatlice analiz edilmiş kült merkezleri, çeşitli Hıristiyan öncesi grupların sergilediği değişen ve farklı ritüel davranışları anlamamız açısından kilit öneme sahiptir. Ancak, daha sayısal ve genellikle daha iyi anlaşılan Hıristiyan öncesi kült merkezlerinin aksine, Hollanda, kuzey Almanya ve Britanya'da çok daha az sayıda böyle merkez bulunmaktadır.
Kuzey bölgelerdeki Hıristiyan öncesi pagan kült merkezleri hakkındaki bilgileri, geri kalan Germen-Kuzey dünyasına aktarmak cazip gelebilir. Ancak, Kuzey paganlığı evrensel değildir ve diğer Germen-Kuzey gruplarının inançları ve uygulamaları zamanla ve mekânla değişmiş olacaktır.
Doğu Hollanda'daki Hezingen keşfi, araştırmacıların bölgedeki kült ritüellerini daha iyi anlaması için eşsiz bir fırsat sundu.
Metal dedektörleri çok sayıda altın ve gümüş sikke keşfettikten sonra Hezingen, 2020 ve 2021 yıllarında kazıldı.
Dr. de Kort'a göre, "Araştırma, sitenin doğal gelişmelerden dolayı tehdit altında olması nedeniyle de gerekli hale geldi. Bu, orijinal bitki örtüsünün (çalı) geri dönmesini teşvik etmek için üst toprak tabakasının uzaklaştırılması anlamına gelecekti."
Kazı sırasında, Hezingen'in, 6. yüzyılda muhtemelen inşa edilmiş, sıra dışı şekilli bir bina ve muhtemel bir Herrenhof (zenginin konutu) çevresinde, ahşap direklerden oluşan büyük bir dairesel yapıdan oluştuğu keşfedildi.
Hezingen'in içinde üç alan belirlendi: Sadece tek bir altın sikke içeren Alan 1; 24 parçalı ve tam tremis (altın sikkeler), bir altın kolye ve gümüş küpe içeren Alan 2; ve tremis ve küçük bir kolye içeren Alan 3.
Ayrıca 17 adet kazı çukuru tespit edildi. Buluntular ve kazı çukurları, sitenin, bölgenin Hıristiyanlaştırılmasının eşiğinde olan önemli bir kültürel geçiş döneminde önemli bir kült merkezi olarak hizmet ettiğini gösterdi. İlkbahar ve sonbahar ekinokslarıyla hizalanmış ahşap direkler, sitenin muhtemelen ekim ve hasat ile ilgili mevsimsel ritüeller için kullanılmış olabileceğini göstermektedir.
Dr. de Kort, "Direklerin dört sırası tam olarak doğu-batı doğrultusundadır. Yüksek rakım nedeniyle, ilkbahar ekinoksu günü güneş tam olarak doğudan doğar (bu günlerde güneş paneli yazılımlarıyla kolayca kontrol edilebilir)." diye açıklıyor.
Site, muhtemelen iyi hasat için tanrıları yatıştırmak ve şükranlarını sunmak üzere ilkbahar ve sonbahar ekinokslarında kullanılmış olabilir. Tam olarak hangi tanrılar olduğu bilinmemekle birlikte, bu tür sunular bazı ortaçağ misyoner metinlerinde yer almaktadır.
Özellikle bu metinler, yerel halkın Hıristiyanlaşabilmek için yerel tanrılarından vazgeçmeleri ve kült merkezlerinde diobolgeldæ - 'şeytanın parası' - sunmayı bırakmaları gerektiğini belirtiyor.
Büyük değer ve bazı durumlarda nadirlik arz eden çeşitli altın ve gümüş sikkeler ve eserlerin varlığı, sitenin muhtemelen kimler tarafından kullanıldığını, yani bölgesel elitleri daha iyi anlamamızı sağlamaktadır.
Dr. de Kort, "Bu kült merkezlerinin yerel seçkinler tarafından kendi statülerini vurgulamak için kullanıldığını, tabii ki bunu değerli nesnelerle başardıklarını düşünüyorum. Diğer kült merkezlerindeki buluntular muhtemelen daha çok kişisel sunuların sonucu ve bu nedenle daha az değerlidir." diyor.
Site ayrıca bölgenin kademeli Hıristiyanlaşması hakkında da bilgi sağlamaktadır. "Plechelmus ve Lebuinus gibi misyonerler, bu bölgelerde yaklaşık 760 civarında misyonerlik faaliyetlerinde bulunmuşlar ve ek olarak ilk kiliseler (Oldenzaal gibi) aynı zamanda kutsanmıştı," diyor Dr. de Kort.
Hezingen, bölgedeki yaygın Hıristiyanlaştırmadan önce 7. yüzyılın sonlarında veya 8. yüzyılın başlarında terk edildiği için bu bağlamda özellikle ilginçtir. Bu, muhtemelen yerel seçkinlerin Hıristiyanlaştırma hareketlerinde öncü olduklarını ve Hezingen kült merkezlerinin terk edilmesine neden olduklarını gösteriyor.
© 2025 Science X Network