ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 2003’ten bu yana ilk kez,
alzheimer tedavisinde
kullanılması için bir ilaca onay verdi. Massachusetts merkezli biyoteknoloji
şirketi Biogen’in geliştirdiği bu ilaca verilen acil kullanım onayı FDA’daki
uzmanlar arasında da tartışmalara neden olmuş, hatta üç uzman istifa etmişti.
Bilim dünyasının tartıştığı onay sürecini, çalışmalarını Washington’da
sürdüren nöroloji uzmanı Dr. Sevda
Sarıkaya
’yla konuştuk.
Bu ilaçla ilgili çalışmalar ne zaman başladı, ilaç ne vaat ediyor, ne gibi
riskleri beraberinde getiriyor ve bu riskleri almaya değer mi; hepsini
anlattı...

1) NEDEN TARTIŞMALI?

Dr. Sevda Sarıkaya söze bu onayın, aynı COVID-19 aşısının aldığı gibi, acil
kullanım onayı olduğuna dikkat çekerek başlıyor: “Hastalığın nedeni tam olarak
bilinmese de alzheimer hastalarında diğer kişilerden farklı olarak iki durum
tespit ediliyor. Bunlardan biri beyindeki ‘beta amiloid proteinleri’... Bu
proteinler biriktiğinde ‘beta amiloid plakları’ oluşur. Acil kullanım onayı
alan bu ilaç, beta amiloid proteinleri üzerinde etkili. Beta amiloid
plaklarını eritmek üzere yapılan çalışmalar yoğun olsa da daha önce pek çok
ilaç hastalarda yeterli sonuca ulaşılamadığı için başarısız olmuştu. Bu ilacın
tartışmalı olması da yine bu yüzden...”

2) 10’U NEGATİF, 1’İ ÇEKİMSER...

Dr. Sarıkaya’nın aktardığına göre, ilacın Ağustos 2015’te başlatılan faz-3
çalışmasının sonuçları yetersiz görüldü. Eylül 2015’te ikinci faz-3
çalışmaları başlatıldı. Beklenen düzeyde etki görülmediği için 2019’da
çalışmalar durduruldu. Biogen, yüksek doz kullanılan grupta anlamlı bir fark
saptandığını, hastaların ev işlerini daha rahat yaptıklarını, günlük hayata
daha uyumlu hale geldiklerini söyleyince FDA, Kasım 2020’de yeniden toplandı.
11 üyenin 10’u ilaca negatif, 1’i çekimser oy verdi. Fakat ilaç, olası yarar
beklentisi nedeniyle 7 Haziran 2021’de acil kullanım onayı aldı. Bu süreçte
durumu eleştiren üç yetkili FDA’dan istifa etti.

3) BU RİSKLERİ ALMAYA DEĞER Mİ?

Dr. Sarıkaya’ya bu ilacı hastalarına tavsiye edip etmeyeceğini soruyorum.
“Temkinliyim. Şu anda hastalarıma kullanmalarını önermem” diyor. Bilimsel
verilerinin yetersizliğine değinip ilacın ciddi risklerinin olabileceğini de
ekliyor: “İlaç, beta amiloid plaklarını eritirken beyin ödemi ve beyin
kanamasına yol açabiliyor, bu yan etkiler görülmüş. Faydası tam olarak
kanıtlanmamış bu ilacın vaat ettiği şey, hastalığın ilerleyişini 4 ile 18 ay
arasında durdurma ihtimali...” Sarıkaya, ilaca onay verilmesine karşı çıkan
uzmanların “4-18 ay gibi bir ‘geriden ilerleme süreci’ için bu riskleri almaya
değer mi” diye düşündüklerini aktarıyor.

4) ‘BİZDE KORKU, ONLARDA MANTIK HÂKİM’

Türkiye ve ABD’deki hastalarını da kıyaslayan Sarıkaya şunları söylüyor: “Türk
hastalar daha duygusal tepkiler veriyor. Alzheimer oldukları söylendiğinde ani
bir üzüntü yaşıyorlar ve bu üzüntü de hastalığın ilerleyişini hızlandırıyor.
ABD’deyse hastalar tüm ayrıntıları bilmek istiyor, hayatlarını buna göre
planlıyorlar. Örneğin, özel günler için anılarını hatırlatıcı videolar çeken,
ileri evreler için kalacakları bakımevini şimdiden ayarlayan hastalar var.
Özetle, alzheimer hastalığına karşı bizde korku, onlarda mantık hâkim.”

‘SOHBET ETMEK BİLE BİR ZİHİN EGZERSİZİDİR’

- Sporunu yapan, pozitif bakış açısına sahip, sosyal olan ve devamlı yeni
şeyler öğrenen hastalar zihinsel yetilerini diğerlerine göre daha fazla
koruyor.

- Hastalar güne nasıl başlarlarsa, günün geri kalanı o şekilde devam eder.
Mutlu uyanmaları sağlandığında, agresyon ve huzursuzluk durumları daha az
görülür; hasta yakınının psikolojik yükü de azalır. Onları mutlu bir haberle
uyandırmayı deneyin.

- Hastalarda bir süre sonra vücut saati bozulur, gece ve gündüzü ayırmakta
zorlanırlar. Sabah olduğunu anlamaları için güneş ışığından yararlanılmalı,
perdeler açılmalı, hastanın kıyafeti hemen değiştirilmeli.

- Hastaya bakım verirken hasta yakınları kendilerini asla ihmal etmemeli
çünkü ciddi bir yük altındalar. Gün içinde kendilerine mutlaka zaman ayırmalı,
gerektiğini hissediyorlarsa psikolojik destek almalılar. Ellerinden geleni
yaptıklarına inanmaları ve yetersizlik duygusundan kurtulmaları da önemli. Bu
da ancak sosyalleşme ve arkadaş desteğiyle mümkün.

- “Alzheimer hastaları öğrenemez” doğru bilinen bir yanlıştır. Normal bir
kişi iki tekrarda öğrenirken alzheimer hastaları 20 tekrarda öğrenir. Yeni
şeyler öğrenmek bizler için zihin egzersizi olduğu gibi hastalar için de zihin
egzersizidir. Tek farkı, hastalar için seviyesine göre daha basit eylemler
seçilmeli. Örneğin, ileri evre bir hastada sohbet etmek bile bir zihin
egzersizidir, her sohbette beyinde yeni bağlantılar oluşması tetiklenir.
“Hastam hiçbir şey yapmıyor!” demek kabul edilebilir bir şey değil.

En lezzetli yemek tarifleri
burada