Mide ile yemek borusu
arasındaki kapağın fonksiyonlarının geçici veya mide fıtığı gibi hastalıklarda
kalıcı olarak bozulması sonucunda mide içeriğine karşı hassas ve korunmasız
olan yemek borusunda hasar meydana gelir. Ağza acı su ve gıdaların geri
gelmesi, yemek borusunda, göğüs kafesinin arkasında yanma gibi çok tipik
bulgular dışında ses kısıklığı, öksürük, astım atakları, göğüs ağrısı, diş
çürükleri, boğazda yanma ve ağrı gibi şikayetlere de yol açabilen
reflü hastalığından korunmak
için yaşam tarzınızda ve diyetinizde dikkat edilmesi altın kurallar;
1-Varsa aşırı kilolardan kurtulmak ve kilo vermek, reflüden kurtulmak
için en önemli basamaklardan biridir. Bunun için düzenli bir
diyet ve egzersiz
programına uymak, kontrollü kilo vermek yapılabilecek yaşam tarzı
değişikliklerinin başında gelir.
2-Yemek alışkanlıklarını değiştirmek söylenilmesi kolay ancak yapılması
zor olan faktörlerden biridir. Burada altın kural düzenli üç öğün yemek ve
porsiyonları azaltmak olacaktır. Yemeklerdeki porsiyonların azaltılması, tıka
basa doymadan masadan kalkılması, mide içindeki basıncı azaltacak ve mide ile
yemek borusu arasındaki kapağın üzerindeki baskıyı azaltarak çoğu reflü
semptomunu önleyecektir.
3-Gece yatmadan 3 saat önce yemek yemeyi bitirmek gerekir. Yemek yedikten
sonra yatmak, uzanmak mide içeriğinin yemek borusuna doğru geri gitmesine
sebep olacaktır.
4-Dar pantolon, sıkı kemer-gömlek, tayt, korse karın içindeki basıncı ve
dolayısıyla mide içindeki basıncı artırarak reflü yol açabilir. Bu nedenle
daha rahat ve basıncı artırmayacak giysileri tercih etmek uygun olacaktır.
5-Yatak başını yükseltmek veya reflü yastığı kullanmak , sol yana yatmak
özellikle geceleri göğüste yanma, ağza acı su ve gıda gelmesi gibi şikayeti
olan hastalar için önerilen basit bir yöntemdir. Çoğu hasta tarafından yastık
yükseltilmesi gibi yanlış olarak algılanan bu durumda başın değil, mide ile
yemek borusundaki kapağın birleştiği noktanın yukarı kalkması önemlidir. Bunun
için yatak başını konulacak 10-15 cm’ lik bir takoz veya tuğla, yatağınıza
30-45 derecelik bir açı verecek ve gerekli önlemi basitçe almanızı
sağlayacaktır.
6-Yağlı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Özellikle yağda
pişirilmiş gıdalar ve fast-food türevi yiyecekler yerine haşlanmış ve az yağlı
yiyecekler tercih edilmelidir. Yine aşırı yağlı peynir, yoğurt, krema gibi
ürünler yerine az yağlı süt ürünleri tüketilmelidir. Başta biber türevleri
olmak üzere her türlü baharat ürünü şikayetlerinizi artırabilirken burada
naneye de ayrı bir parantez açmak gerekir. Nane reflü semptomlarının
belirginleşmesine sebep olur.
7-Kahve ve kafeinli her türlü içecek , çikolata, gazlı içecekler, enerji
içecekleri, hazır meyve suları, limonata, demli ve limonlu çay gibi içecekler
reflü semptomlarının artmasına yol açabileceği için tüketilmemesi gereken
ürünler arasında yer almaktadır.
8-Portakal, portakal suyu, mandalina, greyfurt gibi yüksek asit içeren
meyve ve meyve sularından uzak durulmalı bunun yerine muz, elma gibi daha az
asidik meyveler tercih edilmelidir.
9-Soğan, sarımsak, turşu, domates ve aşırı salçalı yemekler mide asidini
artırarak ve mide ile yemek borusundaki kapağı gevşeterek reflüye yol
açabileceklerinden dolayı reflü diyetinde uzak durulması yiyecek grubu
arasında yer alırlar.
10-Sigara ve alkol hem kapağın fonksiyonlarını bozmaları hem de mide asit
salgısını artırdıkları için reflünün başrol oyuncuları arasındadırlar. Bu
nedenle sigara ve alkolü bırakmak reflü hastaları için yaşam tarzı
değişiklikleri arasında önemli bir yere sahiptir.
GASTROENTEROLOJİ UZMANI DR.MURAT KESKİN