[Yaşam](/yasam/)
15:13 13.06.2021URL'yi kısaltın
__13 __2
Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii ve Aya İrini Kilisesi gibi önemli yapıların
bulunduğu Tarihi Yarımada'nın altındaki gizemli yapılar, bir bölümü botla
yapılan yolcukla incelendi. Karadeniz Medresesi, Ahmediye Camii, Süleymaniye
Camii ve Arkeoloji Müzeleri bahçesinde bulunan sarnıçların su altı görüntüleri
bu çalışma ile ilk defa görüntülendi.
Tarihi Yarımada'nın altında kalan **sarnıçlar** , çukur bostanlar, **su
yolları,** maksemler, **kuyular,** ayazmalar, **çukur çeşmeler,** yangın
havuzları ve **arkeolojik mimari** kalıntılar, Kültürel Mirası Koruma Uzmanı
ve tarihçi **Arzu Ulaş** tarafından incelenerek görüntülendi. 3 yıl süren
çalışmada **285 yer altı yapısı** incelendi.
Çalışmada, yüzyıllarca **İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan** sarnıçların
metruk halde olduğu ortaya çıkarıldı. Çalışmada paslı demir kapaklardan
girilerek 23 metre derinliğe inildi ve su kanallarında **küp, kemik parçaları
ve eşya atıklarına** rastlandı. Ulaş, çalışması sırasında **Tarihi Yarımada**
'nın altındaki su kanallarında botlarla dolaştı.
Su kanallarını adım adım gezen Ulaş, bazı noktalardan sürünerek geçti. Aynı
zamanda bu çalışma hikayelere konu olan İstanbul'un gizemli tünel ve kaçış
noktalarının **efsane** olduğunu ortaya çıkardı.
**Antik dönemden** itibaren İstanbul'un su isalesi için çok önemli olan su
kanallarında günümüzde artık küp, kemik parçaları ve [eşya atıkları olduğu
görüldü.](https://sptnkne.ws/FBuX)
## ‘İstanbul'un yer altı yapılarını aydınlatmak istedim’
İstanbul'un yer altı yapılarını aydınlatmak fikriyle yola çıktığını söyleyen
Arzu Ulaş, şunları kaydetti:
> "Çok katmanlı bir özellik gösteren İstanbul'un tarihi katmanlarının keşfi
> günümüzde hafriyat çalışmaları ve imar faaliyetleri sırasında tesadüfen
> ortaya çıkmakta. Ben de kentin bütüncül yapısına ve dokusuna dair
> çalışmaların eksikliğini fark ettim. Bu nedenle Osmanlı Devleti'nin başkenti
> olan İstanbul'un yer altı yapılarını aydınlatmak istedim. Öncelikle
> Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yer altı yapılarının katalog taramasını
> yaptım. Daha sonra belgeleri dönemin tarihi haritaları üzerinde konumlarını
> tespit ettim. Tespitleri yaptıktan sonra da bu yerlerin güncel durumunu
> görmek istedim. Böyle bir çalışmayı gerçekleştirmek için birçok yerden
> izinler almam gerekti. Öncelikle, İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü,
> Vakıflar Birinci Bölge Müdürlüğü, İstanbul il Müftülüğü ve İstanbul Milli
> Eğitim Müdürlüğü'nden izinler aldım. Yer altına inmek için aynı zamanda
> profesyonel mağaracılar ve dalgıçlarla çalıştım. Yer altı eserlerin iç
> mekanlarında da video ve fotoğraf çekimleri yaptım.”
### ‘285 yer altı yapısından 59'u kayıp’
Çalışmalarının üç yıl sürdüğünü belirten Ulaş, [şunları
söyledi:](https://sptnkne.ws/E8CE)
_" **Kütüphane ve arşiv çalışmalarımın** yanı sıra, dönem dönem yer altı
yapılarına indim. Osmanlı belgeleri ışığında Tarihi Yarımada'da 285 tane yer
altı yapısı inceledim. Çalışmalarımız sonucunda 285 yer alt yapısından 59'nun
günümüzde artık mevcut olmadığını ve **kayıp eser** olduğunu belirledim._
#### ‘Karadeniz Medresesi Sarnıcı’nın görüntüleri ilk defa bu çalışmayla
çekildi’
_Fatih Camii Karadeniz Medresesi, Ahmediye Camii, Süleymaniye Camii ve
Arkeoloji Müzeleri bahçesinde bulunan sarnıçların su altı görüntüleri bu
çalışma ile ilk defa görüntülendi. Aynı zamanda Caferiye Han'ın, Sokullu
Mehmet Paşa Camii'nin ve Sultanahmet Camii'nin **su yolları** iç mekanı ilk
kez görüntülendi. Bir de çalışmamda **Büyük Yeni Han Su Yolu** olarak
isimlendirdiğimiz aktif su akışı olan bir su kanalı keşfettik."_
##### ‘Sarnıçlarda küp, kemik parçaları ve eşya atıkları olduğunu gördüm’
Arzu Ulaş, " _Yer altında beni en çok etkileyen ve en ilginç bulduğun yapı
Fatih Karadeniz Medresesi Sarnıcı oldu. Bu sarnıç ile ilgili araştırmalarım
derinleştirdikçe sarnıç hakkında yeni bilgiler edindim. 1939 yılından sonra
sarnıcın giriş kısmının bulunmadığı tespit ettim. Bizler yer altındaki
sarnıcın suyla dolu olan iç mekanını **botlarla** gezdik. Aynı zamanda
sarnıcın içinin örtü sistemine kadar su dolu olduğunu gözlemledim. Sarnıçta
beni en şaşırtan kısmı ise sarnıcın zemininde **arkeolojik dolgu tabakası**
olduğunu fark ettim. Ve sarnıcın içerisinde küp, kemik parçaları ve eşya
atıkları olduğunu gözlemledim"_ [ifadesini kullandı.](https://sptnkne.ws/ENwt)
###### ‘Bu sarnıçlar zamanında büyük bir halkın su ihtiyacını karşılıyordu’
Bu sarnıçların artık metruk durumda olduğunu belirten Ulaş, _" **Yer altında**
bulunan bu sarnıçları metruk bir halde bulduk. Sarnıçlara demir bir kapaktan
girdikten sonra sarnıçların **küf ve pas kokan** hikayeleriyle karşılaştık.
Ancak bu sarnıçlar zamanında halkın büyük bir su ihtiyacını karşılıyordu.
Şimdilerde ise **metruk** durumda"_ ifadelerini kullandı.
Bu sarnıçların artık üzerinden insanların gelip geçtiği yerler olduğunu
anlatan Ulaş, _"Sarnıçlar şehir için hem **sanatsal** hem **mimari** açıdan
**özgün** yapılar. Bu sarnıçlar antik dönemden itibaren İstanbul'da **suyun
isalesi,** **tanzimi ve dağıtımı** noktasında çok önemli"_ diye konuştu.
## ‘Yüzyıllarca İstanbul’a su ulaştıran su yolları molozlarla kapanmış’
Su yollarının yer altında bazı bölgelerde insan boyunu aştığını söyleyen Arzu
Ulaş, şöyle devam etti:
> "İnsanların toplumsal belleğinde şöyle bir efsane var. İstanbul'da yer
> altına inilen her noktanın Ayasofya'dan çıktığını, ne yazık ki, ben böyle
> bir şeyle karşılaşmadım. Ama çalışmamın en önemli omurgası olan Osmanlı su
> yolları haritasını ilk defa da bu çalışmayla tespit ettik. Haritalara göre
> zamanında Edirnekapı'dan şehre giren su Topkapı Sarayı'na kadar bir isale
> hattı ile uzanmaktaymış. Ama günümüzde imar faaliyetleri, ya da kentin
> değişen silueti ile bu su yollarının moloz yığınlarıyla kapatıldığını
> gözlemledim. Yine su yollarının bazı bölgelerde sürünerek ilerlediğimiz
> noktalar oldu. Döneminde bu su yolları kaçış yolu olarak kullanılmış
> olabilir ancak ben geçiş ve [kaçış tünellerine
> rastlamadım."](https://sptnkne.ws/E9Sp)
###### ‘Şehzadebaşı Camii su yolu girdiğimiz en uzun su yoluydu’
Ulaş sözlerini şu şekilde tamamladı:
> "Osmanlı belgeleri ile tespit ettiğimiz ve beni en çok etkileyen bir diğer
> su yolu ise Şehzadebaşı Camii su yolu oldu. Şehzadebaşı Camii su yolu giriş
> noktaları ikiye ayrılmakta. Bu su yolu şu ana kadar girdiğimiz en uzun su
> yolu oluyor. Şehzadebaşı Camii su yolundan yaklaşık 200 metrelik bir su yolu
> tespit ettik.”