[Sağlıklı beslenme](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/saglikli-beslenme),
sağlıklı yaşama ve yaşlanmanın anahtarı... Aynı şey beyin ve ruh sağlığı için
de geçerli. Üsküdar Üniversitesi
[Beslenme](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/beslenme) ve Diyetetik Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Aliye Özenoğlu “Tükettiğimiz besinler, hücrelerimizin
yapıtaşları. Beynimizin yüzde 60’ı lipitlerden yani yağdan oluşur. Beyin
günlük alınan enerjinin yüzde 30’unu harcar. Bu yakıtta ne varsa beynimizin
yapısını, işlevini ve ruh halimizi etkiler” diyor. Hacettepe Üniversitesi’nden
mezun olduktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
[Psikiyatri](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/psikiyatri) Kliniği’nde
yaptığı araştırmalarla Türkiye’de psikiyatri diyetisyenliğinin öncülerinden
olan Özenoğlu ile akıl ve ruh sağlığımız açısından beslenmenin önemini
konuştuk.
**‘Ne yersek oyuz’ doğru bir tabir mi?**
Evet. Bu söz bir anlamda beslenmenin duygu ve davranışları da etkilediğini
doğrular. Mesela vejetaryenler sebze ağırlıklı beslenir; daha yumuşak, ılımlı
insanlardır. Karadenizliler [balık
](https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/astroloji/balik-burcu/)tüketir, kıvrak
ve canlılardır.
**Beslenme akıl sağlığımız için ne kadar önemli?**
Ruh halimizin düzenini sağlayan dopamin, serotonin ve norepinefrin gibi
nörotransmitterlerin (nöronlarla diğer hücreler arasında iletişimi sağlayan
kimyasallar) sentezi için proteinle birlikte vitaminler ve mineraller
alınmalı. Çalışmalar, Batı diyetindeki bozulmayla birlikte depresyonda bir
artış olduğunu gösteriyor. Bunun temelinde özellikle rafine karbonhidrat ve
doymuş yağların artışı var. Şekerli yiyeceklerin tüketiminin artmasıyla sadece
obezite ve kardiyovasküler hastalıklar değil, mental fonksiyon bozuklukları da
artıyor; hafıza ve öğrenme de olumsuz etkileniyor. Doymuş yağlar ve rafine
şekerler bağırsak mikrobiyotasını da bozuyor. Oysa serotoninin yüzde 95’i
sindirim sisteminde üretilir. Bu durum sindirim sistemimizin iç işleyişinin
duygularınızı da yönlendirdiği anlamına gelir.
**Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde beslenmenin rolü nedir?**
Farmakoterapi (ilaçlarla tedavi) ve/veya psikoterapi bu hastalıklarda
tedavinin temelidir. Beslenme psikiyatrisi giderek gelişen yeni bir bilim
alanı. Günümüzde çeşitli besin öğelerinin nörogelişimsel ve psikiyatrik
bozukluklardaki rolü daha iyi anlaşıldı. Hiperaktivite ve bipolar bozuklukta,
C vitaminiyle taurin amino asidinin beyinde sakinleştirici etki gösterdiği
bildirilmiştir. Omega-3 yağ asitleri sinir sistemi ve beyin sağlığı açısından
oldukça önemlidir. Kanda omega-3 düzeylerinin yüksek olması serotonin
düzeylerinin de yüksek olmasıyla ilişkilendiriliyor. Doymuş ve trans yağlardan
zengin gıdaların sık tüketilmesi, beyindeki nörotransmitterlerin etkinliğini
azaltabilir.
**Mental hastalıklarda en yaygın beslenme yetersizlikleri neler?**
Düşük D vitamini seviyeleri depresyonla ilişkili. Yeni doğanlarda hem düşük
hem de yüksek seviyelerde olmasının şizofreni riskini arttırdığı
bildirilmiştir. C vitamini anti-stres vitaminidir. Pek çok akıl hastalığı olan
bireyde C vitamininin yetersiz olduğu ve gereksinimlerinin normal bireylerden
10 kat yüksek olabileceği görülüyor. Şizofreni hastalarında sıklıkla yüksek
miktarda bulunan adrenaline C vitamini karşı koyabilir. Bipolar bozuklukta, C
vitamininin, vücudu aşırı vanadyumun (besinlerden aldığımız bir element) yol
açacağı hasardan koruduğu gösterilmiştir. Yüksek doz C vitamini takviyelerinin
manik semptomları azaltmada etkisi görülmüştür. Selenyum, çinko, magnezyumun
antioksidan görevleri var; yetersizlikleri zihinsel fonksiyon bozukluklarına
neden olabilir.
**D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ ŞİZOFRENİYLE İLİŞKİLENDİRİLİYOR
Prof. Dr. Aliye Özenoğlu
**
Özellikle çocukluk ve ergenlik yıllarındaki beslenme, kişinin ileri yıllardaki
sadece obezite, diyabet, kanser ya da kardiyovasküler hastalıklara maruz
kalmasını değil, aynı zamanda ruh halini de etkiler. Annenin gebelik
dönemindeki beslenmesi; çocukta ilerleyen yaşla birlikte anksiyete, otizm,
şizofreni, dikkat eksikliği, hiperaktivite gibi bozuklukların ortaya
çıkmasında etkili olabilir. Mesela D vitamini, folik asit ve demir
yetersizliği şizofreniyle en fazla ilişkilendirilen besin öğeleri. Gebelikte
demir eksikliğinin de şizofreniyle ilişkili nörobiyolojik süreçlerle ilgili
olduğu gösterilmiştir.
**KIRMIZI ET VE ŞEKER İLAVELİ İÇECEKLER SALDIRGANLIĞI ARTTIRABİLİYOR
Prof. Dr. Aliye Özenoğlu**
**Psikiyatrik rahatsızlık yaşayan kişiler beslenirken neye dikkat etmeli?**
\- Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, panik bozukluk gibi
hastalıklarda şekerli ve kafeinli uyarıcı gıdalar, enerji içecekleri dürtüsel
davranışlara neden olabilir.
\- Bipolar bozukluk, hiperaktivite bozukluğu, panik atak gibi durumlarda
uyaran etkisi olan besinlerden kaçınılmalı. Antioksidanlardan zengin bir
[diyet](http://www.hurriyetaile.com/ucretsiz-diyet-profili) tercih edilmeli.
\- Şizofrenide kan şekeri dengesiyle ilgili sorunlar daha belirgindir. Ayrıca
genetik olarak diyabete yatkın olurlar. Şekerli yiyecek ve içecekler, rafine
karbonhidratlar, beyaz ekmek, pirinç, patates, abur cubur yerine protein, yağ
ve kompleks karbonhidratlar, vitamin ve minerallerden zengin bir diyet
yardımcı olacaktır.
\- Depresyonda B6, B12, D vitaminleriyle folik asit, demir, çinko
eksikliklerinin giderilmesi tedaviye katkı sağlar. Probiyotik tedavi hayvan
modellerinde depresyonu bastırmada etkili olmuştur.
\- Lise öğrencileri arasında yaptığımız bir çalışmada akran zorbalığı-
beslenme ilişkisini inceledik. Kırmızı eti ve şeker ilaveli içecekleri fazla
tüketenlerde saldırgan davranışların daha fazla olduğunu gördük.
**BAĞIRSAKLARLA RUH SAĞLIĞI ARASINDA BAĞ VAR
**
**Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Alpay Ateş / Ataşehir Psikiyatri ve Psikoterapi
Akademisi**
Beslenme, ruh sağlığımız açısından son derece önemli. Örneğin fazla kaygılı
kişilere kaygısını azaltmak ya da uyku sorununu çözmek için daha az kafeinli
içecek tüketmesini öneririz. Yine omega-3 içeren balık
[yemek](https://www.hurriyet.com.tr/lezizz/yemek-tarifleri/), depresyona karşı
koruyucudur. Ayrıca son dönemlerde bağırsaklarımızla ruh sağlığımız arasında
yakın ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Bu anlamda kefir içmenin bile
sindirimimizin düzenlenmesi, bağırsak florasının iyileşmesi ve ruh sağlımıza
katkısı önemli hale gelmiştir. Yine glütensiz diyetin insan psikolojisine iyi
geldiğine dair çalışmalar vardır.
**Psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Habib Erensoy / Üsküdar Üniversitesi NP Etiler
Tıp Merkezi**
Tedavi sırasında uzman doktorla diyet protokolü yapmak gerekir. Örneğin
bipolar hastalarımızda su dengesi önemli. Psikiyatri hastalıklarında birçok
ilacın kilo aldırdığını düşünerek danışanlarımızın yemeklerine dikkat
etmelerini isteriz. **
**
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**