[Türkiye](/turkiye/)
13:14 12.06.2021URL'yi kısaltın
__10 __21
Marmara Denizi'nde görüldükten sonra gündeme gelen ve deniz salyası olarak
bilinen müsilaj konusunda Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi
akademisyenleri yaptıkları çalışmada sona doğru geldi. Deniz salyasından
yaralara merhem olacak kozmetik jel ve krem yapılabileceği kaydedildi.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim üyesi Prof.
Dr. Köksal Pabuçcu ekibiyle birlikte deniz salyasına karşı çalışma başlattı.
Prof. Pabuçcu, deniz salyasındaki mikroalglerin tespiti ve bunların
temizlenmesine yönelik yaptıkları çalışmada sona doğru yaklaştıklarını
kaydetti.
Deniz salyasından kozmetik bir jel ya da krem tasarlamayı planladıklarını
belirten Prof. Pabuçcu, konuya ilişkin şu bilgileri verdi:
_“Yaklaşık 4 aydır Marmara Denizini etkisi altına alan deniz salyası ile
ilgili olarak bu müsilajın mikroalg florasını tespit ettik. Deniz salyasına
neden olan fitoplanktondaki mikroalg (su yosunları) denilen mikroorganizmalar
üzerinde yaptığımız floristik envanter çalışmasının sonuçlarını üniversitemiz
Rektörü Prof. Dr. Akın Levent’le paylaştık. Fakültemiz laboratuvarlarında
gerçekleştirdiğimiz araştırmada, öncelikle bu müsilajın kaynağı olarak kistik
yapı gösteren fitoplanktondaki mikroalglerin florasını tespit ettik. Bu
florada, yaygın olarak dinoflagellat türleri, bazı cyanobacteria türleri,
çeşitli euglenophyta ve diyatome taksonların ağırlıkta olduğunu mikroskop
analizlerinde gözlemledik. Ayrıca, bu alg türleri içerisinde bazı farmasötik
değere sahip alglerin olduğunu ve bu alglerin farmasötik açıdan değerli primer
ve sekonder metabolitleri ürettiklerini ilave etti. Ekip olarak, bu
metabolitlerin farmasötik özelliklerin çalışmayı ve bu müsilajı farmasötik
açıdan değerlendirmeyi ve deniz salyasından bu konuda kozmetik bir jel ya da
krem tasarlamayı planlıyoruz. Deniz salyasının oksijenize edilerek elemine
edilmesi konusunda da bir çalışma başlattık, suya onda bir oranında deniz
salyası katıp oksijenize ederek salyayı dağıttık. Bu şekilde hem salyanın
çözüldüğünü, hem de alglerin olumsuz şartlardan ve sürekli müsilaj ürettikleri
kist yapısından kurtarılabileceğini düşündük ve bunun sonuçlarını ilgili
düzenekte hızlı bir şekilde gördük. Algler atmosferdeki oksijenin yaklaşık
yüzde 60’ını üreten faydalı organizmalardır. Bu organizmaların doğal
ekosistemlerinde yeniden re-aktive edilmesi durumlarında çevreye fayda
sağlayacaklarını, üstelik herbivor canlılara besin olacak.”_
## 'Çorbada tuzumuz olsun istedik'
Yapılan başarılı çalışmanın Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’ni
gururlandığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Akın Levent de, _“Erzincan Binali
Yıldırım Üniversitesi olarak son günlerde ülkemizin gündemini yoğun bir
şekilde meşgul eden musilaj olayı ile alakalı olarak üniversitemizin de
çorbada tuzu bulunsun istedik. Bildiğiniz üzere Marmara Denizi’ni çoğunlukla
ilgilendiren, halk arasında da deniz salyası olarak bilinen musilaj problemi
denizlerin yüze tabakasını kaplayarak alt tarafın oksijenlenmesini önleyip
deniz canlılarının yaşamasını mümkün kılmayacak boyutlara geldi. Bunun çözümü
noktasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı acil eylem planı ilan etti. Onun
haricinde YÖK Başkanı üniversitelerimizin bu konuyla yakın alakadar olmasını
istedi ve TÜBİTAK da bu bağlamda gerekli çalışmaları yapmaya başladı.
Üniversitemiz Eczacılık Fakültesinde Prof. Dr. Köksal Papuçcu hocamız ve ekibi
konuya yakın alaka göstererek, musilajın hangi etkenler altında olduğunu ve
bunların çözüm noktasında neler yapılacağı ile ilgili olarak çalışmalar
başlattı”_ dedi.