Eski düzenimize yavaş yavaş kavuşuyoruz. Kademeli normalleşme kuralları, artan
aşılanma oranlarıyla ilgili [haberler](http://www.hurriyet.com.tr/) geldikçe
sevdiklerimizle eskisi gibi buluşacak, gezip dolaşacak olmanın heyecanını
yaşıyoruz. Fakat bu durum bazılarımızda heyecanın yanı sıra
kaygıyı da beraberinde getiriyor. Çünkü sosyal ortamlarda havadan sudan
konuşma, oturup kalkma, giyinme pratiklerimizden uzaklaştık. Körelen
alışkanlıklarımız, yeni normale nasıl adapte olacağımız konusundaki
bilinmezlikle birleşince sosyal anksiyetemizi yükseltebiliyor. Eskisi gibi
sosyalleşmeye başlarken hissedebileceğimiz kaygı ve endişeyle baş etmek için
kullanabileceğimiz teknikleri
uzmanlara sorduk...
_ **KONFOR ALANINIZDAN YAVAŞ YAVAŞ ÇIKIN
**_ _
_**Uzman klinik psikolog Özge Şengün**
* Yanınızda güvendiğiniz biri olmadan dışarı çıkamıyor olabilirsiniz, ilk aşamalarda onların desteğini alın. Sonra bunu tek başınıza başarmayı deneyin.
*** Duygu ve düşüncelerinizi güvendiğiniz biriyle paylaşmak size iyi
hissettirecektir.**
***** Sosyal fobiniz yüzünden dışarıda zaman geçirmek sizi çok strese
sokuyorsa kısa sürelerle çıkmayı deneyin. Önce iki saat dışarıda
kalabilirseniz, ertesi günlerde bu süreyi kademeli olarak 3-4 saate
çıkarabilirsiniz.
*** Karantinada kimseyle temasta bulunmamaya çok özen gösterdiyseniz, dışarı
çıktığınızda insanlarla yakın olmak size zor gelebilir. Bunun için diğer
kişilerle aranıza çanta koyabilirsiniz.**
***** Konfor alanınızdan yavaş yavaş çıkın. Korktuğunuz, kaçındığınız sosyal
durumların bir listesini çıkarın. En az kaygı duyduğunuz seçenekten başlayıp
en korkulana doğru, kademeli olarak bunlarla yüzleşebilirsiniz.
*** Kafeinsiz yiyecek ve içecekler tüketmeniz, alkol ve sigaradan uzak
durmanız önemli. Bunlar sosyal ortamlarda oluşan stresi daha da arttıracaktır.
Uzun vadede, sosyalleşmek için bunlara bağımlı hale gelebilirsiniz.**
***** Nefes egzersizleri yapın. Sosyalleşirken strese bağlı oluşabilecek
hızlı solumaya karşı sizi hazırlar. Sosyal bir ortama girmeden önce gevşeme
egzersizleri de çok iyi gelecektir.
*** Yürüyüş, yoga gibi aktiviteler stresten gerilen kasları esnetir ve
dopamin, serotonin gibi beyni rahatlatan hormonların salgılamasına yardımcı
olur.**
_ **KALABALIK DEĞİL, KÜÇÜK GRUPLARLA BULUŞUN
**
_**Uzman klinik psikolog Esra Ezmeci**
* Sosyal aktivitelere katılmadan önce arkadaşlarınızla eğlendiğiniz, güzel şeyler paylaştığınız anları hayal edin. Kendinizi hazırlayın.
*** En yakınlarınızla görüşmeye başlayın. Onlarla muhabbet etmek, daha
mesafeli olduğunuz insanlarla konuşmaktan daha az kaygı verir.**
***** Kalabalık gruplarla buluşmadan önce yakın hissettiğiniz kişilerle bire
bir ya da küçük gruplar halinde buluşarak pratik yapın.
*** İlk olarak salaş ve rahat mekânları seçin. Lüks ve belli elit kodları
taşımamız gereken mekânlarda çevremizdeki insanların bizi izlediği ve
eleştirdiği hissine daha kolay kapılıp gerilebiliriz.**
***** Kendinizi rahat hissettiğiniz, daha önce çokça giydiğiniz kıyafetler
seçin. Saçlarınız bakımlı ve rahat edebileceğiniz sadelikte olsun. Ekstra
aksesuarlar ve fazla dikkat çeken ayakkabılardan kaçının.
*** Sohbet sırasında gerildiğinizi hissederseniz nefesinizi yavaşlatın. Nefes
aldıkça içinize sakinlik dolduğunu, verdikçe de kaygının uçup gittiğini hayal
edin.**
***** Kaygınız artarsa bacaklarınızı, karnınızı, omuzlarınızı ve yüz
kaslarınızı kontrol edin. Vücudunuzda gergin olan kasları fark edip gevşetmeye
çalışın. Diliniz damağınıza yapışıksa indirin, kaşlarınız çatıksa hafif masaj
yaparak yatıştırın.
*** Duygularınızı yakınlarınızla paylaşabilirsiniz. “Sizi görmek beni çok
mutlu etti. Ne zamandır çıkmıyoruz ya heyecanlı, kaygılı hissediyorum” diye
kendinizi ifade etmek daha rahat hissettirebilir.**
***** Kendinizi izole etmeyin. Rezil olmak, aptalca görünmek gibi en kötü
ihtimaller aklınıza gelebilir. Ama kaçmak yerine sosyalleşmeye çalışın. Siz
geri çekildikçe korku ve endişeleriniz büyüyebilir.
*** Önünüzde dört sosyal etkinlik varsa en azından birine gitme hedefi koyun.
Kendinize cesaret verici şeyler söyleyin ve güzel anılarınızı hatırlatın.
Hiçbir yere gitmezseniz kaçıracağınız şeyleri düşünün.**
_ **ETRAFINIZDAKİ KOKULARA, SESLERE ODAKLANIN**
_**Uzman psikolog Ayben Ertem**
* Her ne kadar restoranlar, AVM’ler açılsa da, tatil beldelerine seyahat izni çıksa da belirsizlik hali devam ediyor. İnsanların net bilgiler duymaya ihtiyacı var. Belirsiz haberler yerine daha net bilgiler verilen haberleri dinlemek daha faydalı olacaktır.
*** Agorafobide evden çıkıp herhangi bir alanda bulunmaktan korku yaşanırken
salgın sürecinde bu histe olanlar hastalanmaktan korktuğu için çıkmıyor. Bu
ikisini karıştırmamak gerekir. Agorafobi olduğunu, panik atak geçireceğini
zannederek evden çıkamayan insanlar için bu bilgi rahatlatıcı olabilir.**
***** Güvendiğiniz bir insanla birlikte canlandırma yaparak kendinizi
rahatlatabilirsiniz.
* Sarılma, öpüşme hâlâ mümkün olmadığı için kendinizi tuhaf hissedebilirsiniz ama unutmayın ki herkes aynı durumda. Yeni bir selamlaşma şekli herkese uyabilir.
*** Kendi ritminizde sosyalleşin. Kimsenin “Korkma, abartıyorsun” laflarına
kulak asmayın. Halihazırda bir kaygı bozukluğunuz varsa ve salgında
kötüleştiğini düşünüyorsanız bir profesyonelden yardım alın.**
***** Kimseyle kendinizi karşılaştırmayın. “Herkes nasıl kolay adapte oldu,
ben niye olamıyorum” demeyin. Hatta kendinizi pandemi öncesi halinizle bile
karşılaştırmayın. Neyi, ne zaman isterseniz o şekilde yapın.
*** Kendi ritminizde gidin ama “Ben hazır değilim” diyerek devamlı kaçmayın.
Kaygı kaçarak çözülmez, yavaş yavaş üstüne gidilmelidir. Öncelikle yalnız
başınıza parka giderken daha sonra tanıdığınız biriyle parkta mesafeli
buluşabilirsiniz.**
***** Kaygı yaşadığınız durumlarda bazı şikâyetlerle karşılaşabilirsiniz.
Mide bulantısı, baş dönmesi, nefeste daralma gibi durumlar
görülebilir. Bunları azaltmak için size rahat gelen bir ortamda yürüyüşe çıkın
ya da koşun.
*** Kaygılı bir beyin genellikle geleceği, en kötü senaryoları düşünür ve o
döngüye takılır. “Şu an nasılım? İyi hissediyorum. Sorun yok. Her şey
yolunda…” diyerek mümkün olduğunca anda kalmaya çalışın.**
***** Etrafınızdaki kokulara, seslere,
[yemek](https://www.hurriyet.com.tr/lezizz/yemek-tarifleri/) yiyorsanız tadına
odaklanın. Ormanda yürüyorsanız ağaçlara, yapraklara dokunun. Duyularınıza
odaklanmak sizi rahatlatacaktır.
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**