VIDEO
**Ozan, oyunculuğa karşı hissin ve bakış açın nedir?**
**[Ozan Dolunay](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/ozan-dolunay) :**
İlkokulda, ortaokulda, lisede tiyatro yaptım. Üniversiteye gelene kadar
oyunculuğa dair hep bir ilgim vardı. Onunla ilgili bir şeyler hep yaptım. Ama
[oyuncu](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/oyuncu) olma hayali ile
büyümedim. Çünkü çok ulaşılmaz bir hayaldi. Bir ihtimal değildi benim için.
Üniversiteyi kazanıp mühendislik okumaya başladım. Çok kolaylıkla o bölümleri
okuyup bitiren insanlar da var zorlananlar da. Benim kanımca zorlananlar
yanlış mesleği seçmiş oluyor. Ben de zorlanıyordum ama bunun sebebi
becerememek değildi. Onun içinde var olamıyordum. Çok mekanik çok teknik bir
eğitim. Duygulara hiç yer olmayan bir alan. Öyle olunca o tarafın ben de bir
boşluk oluşturduğunu hissettim. Sevmediğim için değil; seviyorum bunları da.
Ama insanlıktan uzaklaştıran bir şey gibi hissettim. Tabii benim için bu
böyle, herkes için değil.
**Kamera arkasından oyunculuğa nasıl evrildin Hazal?**
**[Hazal Subaşı](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/hazal-subasi) : **Ben
reklamcılık okudum ama [sinema](https://www.hurriyet.com.tr/film-izle/)
alanından yüksek lisans yapmak istiyordum. Sitelerde çalışmak ve reji yapmak
istiyordum. Çünkü ben tam görev adamıyımdır. Hala bilirim çalıştığım işte kim
kaçta gelecek, hangi gün ne çekilecek. Meraklıyım o konuya.
**Gerçek hayattaki Hazal’a inanmak çok zor gibi duruyor. Bu mizacınla mı
ilgili? Bu durum oyunculuğuna yansıyor mu? Cast’larda işe yarıyor mu?**
**Hazal Subaşı :** Bunu çok duyuyorum. Hatta yakın arkadaşlarımdan dahi
duyuyorum.
**Bu durumun sıkıntısını yaşıyor musun?**
**Hazal Subaşı :** Bazen yaşıyorum çünkü güvenilmez geliyor. Ben daha düz
biriyim. Çok fazla duygularımla hareket etmem, çok fazla şey düşünmem. Bence
bu durum yansıyor. Konforlu bir alan. Bir şeyin bana çarpmasını engelliyor
genelde.
**Nasıl buluştunuz? “Bizi Ayıran Çizgi” nasıl oldu?**
**Ozan Dolunay :** Yönetmenimiz buluşturdu.
**Hazal Subaşı :** İkimiz de seçildiğimiz zaman tanıştık.
**Anlaşabileceğinizi düşündünüz mü?**
**Ozan Dolunay :** Direkt anlaşırım dedim. Acaba anlaşır mıyız, oyunculukla
ilgili ne düşünüyor gibi bir düşüncem olmadı.
**Hazal Subaşı :** Ben de öyle dedim. Çok rahat ve hazırdık.
**Ozan Dolunay :** İkimizin doğum günü de aynı. Birçok konuda anlaşıyoruz.
Daha sakin insanlarız.
**Proje nasıl geçti?**
**Hazal Subaşı :** Çok güzel geçti. İki
[oyuncu](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/oyuncu) olmak çok konforlu bir
şeymiş. Konsantrasyon sen de ve odaklanabiliyorsun her şeye.
**Kendinizi izliyor musunuz?**
**Hazal Subaşı :** Evet, ben izlemeyi seviyorum.
**Ozan Dolunay :** Ben severek izlemiyorum. Ne yaptığımı görmek için
izliyorum.
**Kimine çok iyi gelen bir sahne kimisi için çok düz olabiliyor. Bir oyuncunun
iyi ya da kötü oynadığı nasıl anlaşılıyor?**
**Hazal Subaşı :** Mesela bir sahnede çok kişi vardır ve gerçekten çok iyi
yaşatmışlardır. Bir kafe sahnesi diyelim. Kasiyer bir şey yapıyordur, arkadan
biri geçiyordur, araba kaza yapıyordur. O sırada Ozan bir şey oynuyorsa çok
daha etkili olabilir belki. Oyuncu onun genelini daha fazla görüyor olabilir.
**Ozan Dolunay :** Ben de bazen bir şey izlerken vay be ne güzel oynamış
diyorum.Ama oyunculukla ilgili fikirlerine güvendiğim birisi beğenmeyebiliyor.
Bence bu algı ile alakalı. O, oyunculuktan anlıyor ya da ben anlamıyorum demek
değil. Oyuncunun temel işi nedir? Yaşanan bir duyguyu aktarmak. Bunu düzgün
aktarabiliyorsa ve yaşanan gerçek şeyi karşı tarafa hissettiriyorsa senin için
iyi oyunculuk yapmış demektir. Bunun bir doğrusu yanlışı yok. Ben, bir
karakteri okuduğumda başka bir şey çıkarabilirim. Başka bir oyuncu okuduğunda
başka bir şekilde oynar.
**Hazal Subaşı :** Kesin bir şey yok bence de. İzlerken ne beklediğinle
alakalı. Sen izlerken bir insanın içindeki şeyi gözünde görmek istiyorsundur.
Başka biri çok daha fazlasını görmek ister. Çok öznel bir şeye giriyor.
Bilinçli olmak, oyuncu olmak, başka bir sektörden olmanın dışında bence bunun
önemi var.
**En son en çok istediğin şey neydi?**
**Hazal Subaşı :** Tatile gitmek istiyorum. Dün bunu konuştum, baktım ama
gidemiyorum.
**Ozan Dolunay :** Uzun zamandır yaz ve kış aralıksız çalıştım. En azından 1
hafta tatil yapmak istiyorum.
**En son en çok hüzünlendiğin anı paylaşır mısın?**
**Hazal Subaşı :** Kedim sürekli evden kaçıyor ama buluyorum. Fakat geçen gün
yine kaçtı ve çok zor buldum. Büyük panik ataklar geçirdim. Hayatımda bir
şeyler yolunda giderken ya da yeni şeyler başlarken bir şeylerin gideceğini
düşünüyorum. O, bir denge gibi geliyor bana. O inanç, hayatımda iyi bir şeyler
oluyor ve kedim gitti diye düşündürdü.
**Ozan Dolunay :** Bir proje için görüşüyorduk. Ben de her oyuncunun yapması
gerektiği gibi o iş için audition verdim. İyi de audition verdiğimi
düşünüyordum ama olmadı iş.
**En son en çok neye şaşırdın?**
**Ozan Dolunay :** Ben kedi sahiplendim. Gözleri rahatsızdı, ameliyat
ettirdim. Ama maalesef iyileşemedi ve görmüyor. Görmeyen bir kedi olmasına
rağmen evde sinek yakalıyor, hiçbir yere çarpmadan yürüyebiliyor. Buna genelde
şaşırıyorum.
**En son en çok neye hayır dedin?**
**Ozan Dolunay :** Bir iş gelmişti, ona hayır dedim. Çok uygun olduğunu
düşünmedim.
**Bu, senaryo ile mi ilgiliydi yoksa uyuşmazlık mı yaşandı?**
**Ozan Dolunay :** Senaryo ile ilgiliydi. Bin tane parametre var orada
sonuçta. Nerede yayınlanıyor, nasıl bir senaryo, nasıl bir ekip gibi. Bana
hayır demeleri nasıl normalse benim de onlara demem normal.
**Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?**
**Hazal Subaşı :** Bazen karşı taraf kendi gördüğü, kendi hissettiği şeylerin
çok doğru olduğuna inanıyor. Bence karşı tarafı biraz dinlese belki öyle
olmama ihtimalini görebilmek sonuçta karşılıklı bir iletişimdir. Bunun önemli
bir şey olduğunu düşünüyorum. Kendi duygularına, kendi hissine bu kadar
güvenmesi bana tehlikeli gelen bir şey. O zaman karşındakini tamamen yok
saymış oluyorsun.
**Böyle bir düşüncen olduğundan haberi var mı?**
**Hazal Subaşı :** Var ama bence yine dinlememiştir. O yüzden dinlesin.
**Ozan, sen ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?**
**Ozan Dolunay :** Bazı insanlar sadece haklı olmak üzerine yaşıyorlar. Ama
hayatta doğrular, yanlışlar ve gerçekler bile sorgulanabiliyor. O yüzden
hayatta haklı olmak için değil; anlayabilmek ve anlatabilmek için var olmak
gerekiyor. Birilerinin bunu anlaması lazım.
**Kendini affettireceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?**
**Hazal Subaşı :** Şu anki aklım, yaşım ve tecrübelerim olsa yapmaya gerek
bile duymayacağım bir şeydi. Ama o zaman bunu bilmiyordum. İkimiz arasında
buna yol açacağını bilmiyordum. Böyle bir şeyin senin için bu kadar önemli
olduğunu bilmiyordum daha doğrusu. O yüzden özür dilerim.
**Üzgün müsün?**
**Hazal Subaşı :** Üzgünüm. 6-7 yıl geçti ama neden böyle bir şey yaptım
dedim hep. Buna benzer bir konuşma zaten yaptım. Ama bu kadar net değildi ve
bu kadar zaman geçmemişti.
**Ozan, kendini affettireceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?**
**Ozan Dolunay :** Yanında olmam gereken zamanda yanında olmaktansa seni
görmeyip reddetmeyi ve görmezden gelmeyi tercih ettim. Bu, sen de çok büyük
yaralar açtı. O yüzden özür dilerim.
**Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?**
**Hazal Subaşı :** Hayatıma girdiği günden itibaren bana hiç zararı
dokunmamış, hiç kötülük yapmamış aksine beni seven bir tutumda. Bu yüzden ona
sevgim çok karşılıksız ve çok sonsuz. Ne yaparsa yapsın onu seveceğim.
**Aşk diye bir kavram var mı sence?**
**Hazal Subaşı :** Çok inanmıyorum. Daha doğrusu herkesin aşk kavramının aynı
olduğuna inanmıyorum.
**Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin Ozan?**
**Ozan Dolunay :** İnsanlar, benim gördüğüm kadarıyla sevgi için
birbirlerinden bir şey bekliyor. Bu genelde fiziksel şeyler oluyor. Bana şunu
yapsın, şöyle yapmasın, şunu alsın gibi. Bu insanı sadece benimle hayatı
paylaşmaktan keyif aldığı için ve beni sevdiği için yanımda olduğunu
biliyorum. Ben de aynı şekilde aşk ya da sevgi şeklinde bir damga vurmadan
sadece hayatı onunla paylaşmaktan keyif aldığım için çok seviyorum. O anı
güzel yaşamak için bir insanla beraber oluyorsan o zaman değerli oluyor. Benim
de şükürler olsun ki öyle bir ilişkim var. Onunla çok mutluyum.
**Dilediğiniz kişiye dilediğiniz bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda
sorma imkanı verildi size. Bu kim olurdu ve ne sorardınız?**
**Ozan Dolunay :** Ben, Lost’u senaristine sonunu neden o kadar kötü
bitirdiğini sorardım. Game of Thrones için de olabilir.
**Hazal Subaşı :** “How to Get Away with Murder” diye bir dizi var. Viola
Davis, yapımı aldı ve kendi devam ettirdi o işi. Niye bitirdiğini sormak
isterdim.
****
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**