Görüş

01:31 14.11.2020URL'yi kısaltın

6 3

Sinop’ta, tüm hedeflerin vurulduğu S-400 atış testlerinin ardından Türkiye’de, ülkenin hava sahasını korumada temel araç olarak bu hava savunma sistemini kullanma kararlılığı daha da güçlendi.

Savunma Bakanı Hulusi Akar, S-400 hava savunma sistemini yoklamaya ve alarm durumuna hazırlama çalışmalarına devam edeceklerini söyledi.

Rus askeri sanayi gazetesi ‘Voyenno-promışlennıy kuryer’ yazarı Emekli Albay Oleg Faliçev, Sputnik’e açıklamasında, Türkiye’nin S-400 sistemiyle birlikte edindiği politik, askeri ve teknik üstünlükleri anlattı.

Öncelikle bu sorunun iki bileşeni olduğunu, bunların politik ve asker teknik unsurlar olduğunu belirten Faliçev, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Politik anlamda, Türkiye’nin S-400 alımı, ABD’den gelen itirazlara ve NATO Genel Merkezi’nin muhalefetine rağmen, Türkiye’nin dünyadaki en önemli oyunculardan biri ve NATO’nun en güçlü ordularından birine sahip bir ülke olarak konumuyla ilgili uzun vadeli siyasi ve askeri-stratejik sorunları çözme açısından, oldukça iyi düşünülmüş ve haklı bir adım oldu. Askeri teknik anlamda, S-400 sistemleri ülkeyi olası ve muhtemel çeşitli beklenmedik hava saldırılarına karşı korur. Çünkü bu silah sadece yakın alanda etkili değil, aynı zamanda neredeyse yakın uzayda da çalışıyor, aynı zamanda aerodinamik balistik füzeleri indikleri sırada vuruyor. Böylelikle askeri teknik anlamda Türkiye, diğer NATO ülkelerine kıyasla çok ciddi bir adım attı ve kendini, topraklarını ve temek sanayi merkezlerini böyle bir geçilemez şemsiye ile örttü”.

'S-400 kararıyla askeri-stratejik kararların alımındaki bağımsızlığının

altı çizildi'

Ayrıca S-400 alma kararının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın böyle önemli politik ve askeri-stratejik kararların alımındaki bağımsızlığının altını çizdiğini kaydeden Albay Faliçev, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kararın, Türkiye liderinin kendi halkı ve genel olarak tüm Müslüman alemindeki popülaritesinin artmasında olumlu etkisi olduğu aşikar. Uzun vadede de bu tür modern hava savunma silahına sahip olmak, Türkiye’nin, Batı’nın nasıl tepki vereceğine aldırmadan bağımsız kararlar almaya devam etme fırsatını sağlayacak. Yani politik açıdan bu, o an için muğlak ve olağanüstü olsa da tamamen doğru bir adımdı. Ama zaman ve üç hedefin tümünün vurulduğu Sinop’taki tatbikat şunu gösterdi ki, bu adım Türkiye’yi güçlendirdi”.

Türkiye’nin, son zamanlarda Rusya ile yaşadığı tüm zorluklara rağmen, ülkenin hava sahasını korumada temel araç olarak aktif bir şekilde Rus sistemlerini kullanma kararlığının iki ülke arasındaki askeri ve teknik işbirliğini güçlendirdiğini dile getiren Faliçev, “Çünkü bu sistem, uzmanların Rusya’da eğitim almasını ve garanti kapsamında üretici firma Almaz-Antey ve Rus uzmanlar tarafından bakımını öngörüyor. Böylelikle yakın gelecekte Rusya- Türkiye ilişkilerinde siyasi ve askeri teknik hakimiyet hakim olacak” yorumunda bulundu.

Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik'in görüşlerini yansıtmayabilir.