Özet (TL;DR) @ 2019-02-18 08:21:35.709168: 69. Berlin Film Festivali'nde Kız Kardeşler, 2011'den bu yana yaşanan ana yarışma özlemimizi dindirdi. 11 Şubat'ta Berlinale Palast'ta galası yapılan film, Screen International'ın yıldız tablosunda en…



Emin Alper paranoya ve hiçliğin uzerine giderken, 'gizem' ve 'gerilim' yuklu filmleriyle one çıkar. "Tepenin Ardı"nda (2012) taşra bunalımını farklılaştırıp 'Antonioni usulu Seyyit Han' olarak açtığı yoğun okumalarla dikkat çekmişti. "Abluka"da (2015) ise İstanbul'un bambaşka bir yuzu, Polanski'nin Apartman Üçlemesi'nin 'erkek gotiği' şubesi "Kiracı" ("The Tenant", 1976) ile Bertolucci'nin "Konformist"i ("Il Conformista", 1970) arası bir gotik gerilime malzeme edilmişti.

"Kız Kardeşler"de yonetmen, sinemamızda çokça gorduğumuz 'taşra'yı en bildiğimiz haliyle kullanıyor. Klişe urunu Turk erkeklerinin oylece ortada dolaşırken, 'kız kardeşler'in yaşadığı 'hamilelik', 'aşk', 'gelenek-gorenek' gibi saklı problemlerin uzerimize atılması esas çıkış noktası belki de. Bu, takdir edilesi bir bakış açısı. Ama filmi izlerken bize ozgun bir 'kız kardeşler filmi' ya da 'gotik gerilimi' tesir etmiyor. Boyle bir planlama yok. Aksine Kubilay Tunçer ve Mufit Kayacan başta olmak uzere, erkek oyuncuların diyaloglarından mimiklerine kadar çok daha başarılı yansıtıldığı bir taşra tablosu var.

Feminist bir taşra
guzellemesi

Ece Yuksel gerçek bir kasabalı kız olmuş. Cemre Ebuziyya idare ediyor. Ama Helin Kandemir hiçbir şekilde senaryonun malzemesine donuşemiyor. "Kız Kardeşler", 'taşrada kadın kimliği oluşturma' problemi uzerine Batı'nın seveceği 1.5 "Mustang" (2015) karakteriyle yol alıyor sanki. Bunlar ustunkoru devreye sokulunca sosyolojik analiz de çok tutarlı değil.

Ama kabul etmeliyiz ki 'Nuri Bilge Ceylan erkekleri'nin, 'taşra kızları' ile buluşması noktasında Alper'in 'cinsiyet ayrımcılığı'nı eleştiren gozlem yeteneği kayda değer. Gerçekte taşrada boylesi bir ataerkil duzen var, kadınların geri planda kalması da -ki bilinçli olarak erkek karakterlere gore daha az sure almaları planlanmış- yaşanan bir tablo.

Öte yandan "Kız Kardeşler"de Emin Alper karakterlerden birini kendi canlandırmış. Özellikle bu isimsiz tiplemenin, ilk gozuktuğu andaki ses tonu post-produksiyonda patlamış olsa da, sonrasında konuşmayarak idare ettiğini goruyoruz. Emre Erkmen şahlanmasa da mekanı bir olgunlukla yansıtıyor.

"Kız Kardeşler", "Kusursuzlar" (2013) etkisi yaratır mı bilinmez. Ama 'taşrada geçen kız kardeş oykusu' olarak cinsiyet eşitsizliği anlamında kendine ozgu okumalara açık. Bu ozelliğiyle hatırlanıp "Bir Zamanlar Anadolu'da" ile "Mustang"i birleştirmesiyle bir yerlere oturtulacaktır.

Feminist bir taşra
guzellemesi