Özet (TL;DR) @ 2019-02-06T14:18:00.000Z: AK Parti Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Köken, göçten kentleşme ve kültüre pek çok sorununa eğileceklerine işaret ederek “Suriyeliler İstanbul’a hiç getirilmemeliydi. Buna izin verilmemeliydi.…



Turkiye

14:18 06.02.2019(Guncellendi 18:15 06.02.2019) URL'yi kısaltın

AK Parti Eyupsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Koken, goçten kentleşme ve kulture pek çok sorununa eğileceklerine işaret ederek "Suriyeliler İstanbul'a hiç getirilmemeliydi. Buna izin verilmemeliydi. Biz Gaziantep'e '500 binin uzerindeki nufusu kabul etmiyoruz' dedik ve durdurduk. Aslında bunun formulleri var ama refleksimiz gecikti" dedi.

AK Parti Eyupsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Koken, İstanbul Eyup'un goçten kentleşmeye pek çok sorununa eğileceklerine işaret etti. İstanbul Eyup'te gazetecilerle bir araya gelen Koken "Yaşanabilir şehrin maddeleri aslında bellidir. Bizim surdurulebilir çevre, eğitim, ulaşım için yol gosteriyor olmamız lazım. Bunun için de once şehrin rontgenini çekerek bu şehir ne ile kalkınır, nufusu azalır mı artar mı ya da artmalı mı azalmalı mı, ona karar verilmesi gerektiğini duşunuyorum. Şehirler, insan vucudu gibidir. Nasıl ki insan hasta olduğunda doktora gider, şehir hasta olduğunda ise belediyeye gelir. O yuzden bizim 'şehir doktorluğunu' iyi yapmamız gerek. Yoksa teşhis koyulamadığında durumu kotuye giden hastalar gibi şehir de yaşanmaz hale gelir" dedi.

' SURİYELİLERİN İSTANBUL'A GELMESİ ENGELLENMELİYDİ, GAZİANTEP'TE 500 BİNİN ÜZERİNDE NÜFUS KABUL ETMEDİK'

****2014 y ılında Gaziantep Buyukşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak gorev yapmış olan Koken, Sputnik'in Eyup ilçesinin Suriye'den aldığı goç durumuna ilişki sorusunu "Halk tarafından çok şikayet var. Gaziantep'te bu denli bir şikayet yok. Bu sorunu, Gaziantep'te okulları karma yaparak ve ciddi bir altyapı oluşturarak çozduk. Suriyelilerin suç oranı Gaziantep'te yuzde 0.1 civarında. Biz muthiş bir mudahalede bulunduk. Hem okulları karma yaptık hem de Suriyelileri 70 kusur mahalleye dağıttık. Boylece komşuluk ilişkileri gelişti. Turkçe oğrenmeleri için de yaygın kampanya gerçekleştirdik. İstihdam sağlandıkça da sorunlar azaldı. Başka ulkeden Almanya'ya giden herkese uyum dersi veriliyor. Bu uyumu, entegrasyonu sağlamak onemli. Bence (Suriyelileri) İstanbul'a hiç getirmemiz lazımdı. Yerleştirilmemeleri lazımdı. Suriyelilerin en son İstanbul'a gelmesi lazımdı. İzin vermeyeceksiniz" dedi. Bu sozlerinin uzerine bir katılımcının "Çok kaçak goçek gelen var. Devletin isteği doğrultusunda buraya yerleşen çok Suriyeli olmadı. Durumu iyi olanlar zaten İstanbul'a gelmeyi ilk başta tercih ettiler, iş yapanlar yatırım bulmak için" sozlerinin ardından Koken "Engel olunabilirdi. Biz 'Gaziantep'e 500 binin uzerindeki nufusu kabul etmiyoruz' dedik ve (nufus akışını) durdurduk. Onların butun sağlık tesislerinden yararlanmasını yasakladık. 'Adıyaman'da doktora gideceksiniz" dedik. Aslında formulleri var ama bizim refleksimiz gecikti" dedi.

' SURİYE'DE TÜRKÇE BİLEN BİR NESİL OLACAK, BU ÖNEMLİ'

Bir gazetecinin 'toplumların birbirini kabullenmesinin zaman aldığı' yorumu uzerine Koken "Bir gun Suriyeli çocuklara yonelik bir spor etkinliği için resmi bir grup, Gaziantep'e geldi. Suriyeli çocuklar için spor etkinliği yapacaklarmış. 'İzin vermiyorum' dedim. 'Neden sadece Suriyeli çocuklara yapacaksınız?' diye sordum. 'Eğer bu etkinliği yapacaksanız karma bir şekilde hem Suriyeli hem de Turk çocuklarına yapacaksınız' dedim Şimdi ben bu etkinliğin sadece Suriyeli çocuklara yapılmasını kabul etsem diğer çocuklar da bana bir suru şey soyleyecekler. Daha sonra bu etkinlik, binlerce Suriyeli ve Turk çocukların toplandığı muthiş bir etkinlik oldu. Onlar da çok memnun oldular. Bizim bu meseleye bakma olçeğimiz onemli. Antep'teki çocuklara, oradaki çocuklarla kavga etmemelerini soyledim. Neticede oraya donduklerinde Turkçe bilen 1 milyon Suriyeli, bir nesil olacak. Suriye'ye donmeseler bile gidecek, gelecekler, ticaret yapacaklar. bunun ileride faydası olur. Ama her halukarda Suriyeliler İstanbul'a hiç getirilmemeliydi, ket vurulmalıydı. İstanbul'un kendi nufusu kendine yetiyor. Ama Anadolu'ya dağıtılabilirdi. İstanbul'a gelecekleri illere dağıtsak, hiç gozukmezdi, sıkıntı olmazdı. Efsaneler dolaşıyor. Bu durum ileride, Allah korusun, başka sorunlar doğurur. Bizim gunubirlik değil daha uzun vadeli şehircilik projecilerimizin olması lazım" ifadelerini kullandı.

' BELEDİYECİLİĞE TAYYİP BEY'İN BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDE BAŞLADIM'

1983 yılından beri Eyup'te ikamet ettiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı doneminde belediyecilik hayatına başladığına değinen Koken "Yaklaşık 25 yıldır belediyecilik yaptım. Anadolu'nun her koşesinde ufak dokunuşlarla da olsa, bir şeyler yapmaya çalıştık. 'Şunları da yapsaydık' dediğimiz çok şey var. Ekonomik nedenlerden veya vakit yetmezliğinden yapamadığımız. Ancak elimizdeki imkanlarla en guzelini yapmaya çalıştık. Şehirlerde en onemli faktor insan faktorudur. İnsan olmadan, şehir de olmaz, şehir çurur. İnsanlar şehirlerin ruhudur. Biz de insana yatırım yapmayı amaçlıyoruz ki, insan şehre hayat versin. Bu yasayla konutla olabilecek bir şey değil" dedi.

' İDEOLOJİYE KURBAN EDİLMEMİŞ KÜLTÜR SANAT, ŞEHİRLERE RENK GETİRECEK'

****K oken "Kultur ve sanat meselesine ideolojik bakmaktan vazgeçmediğimiz surece bizim buyuk bir sıkıntımız olmaya devam edecektir. Ben muzikten anlamayabilirim fakat anlayanlarla uğraşmak istiyorum. Ben 'şehir plancısı' mıyım ki şehirleri doğru planlayalım diyorum? Biz bazı şeyleri ideolojiye kurban ediyoruz. Matematikçilerle çocuklara matematiği sevdirmek için uğraşıyoruz. Tum bilimlerin ve sanatın alt yapısı matematik. Ama matematiği sevmeyen bir toplumuz, sevdirmedikleri için. Matematiği ve sanatı çocuklara korkutmadan sevdirmeyi başarabilirsek bana gore gelecekte daha iyi başarılar elde edebiliriz. Betonlaşma yerine yeşilliği daha çok seven bir adamım ama mucadelemizin ne kadar başarılı olmadığını zaman gosterecek. Bu yuzden bu konu benim için onemli. İdeolojiye kurban edilmemiş bir kultur sanatın şehirlere renk vereceğine inanıyorum. Çalışmalarımız bu bağlamda devam edecek." dedi.

' YAPAY ZEKAYA GEÇİLEN BU DÖNEMDE ÇOCUKLARA DAHA ÇOK YATIRIM YAPMALIYIZ'

Koken "İnsanlar evinin penceresinden nasıl goruyorsa şehri oyle algılıyor. Çocuklar ne gorurse o şekilde buyuyorlar. Çocuklarımızı okula 'yok yazılmasın' diye değil, her gun dağarcığına bir şey katmak için gondermemiz lazım. Endustri 4.0 nasıl yakalayacağız? Şu anda dunya dijital çağa, yapay zekaya geçti. Yapay zeka yeni kuşakla elde edilebilecek bir şey. Genç kuşağa yatırım yapmamız lazım. Guney Koreli çocuklar her gun yeni bir şeyler geliştiriyor. Bizde çocuklara 'icat çıkarma' diye fırça atılırdı. Çocuklara, daha ileri gitmek için, yatırım yapmalıyız. Ben de bu amaç için, Eyup'te çocukların bilimsel deneyler yapacağı merkezler oluşturacağım.Turkiye'de futbolun otesinde spora eğilmek şart. Turkiye, futboldan kurtulmadan diğer branşlarda gelişmez. Ülkede sporun gelişmesi için spor salonlarına eğilmek lazım" diye konuştu.