Özet (TL;DR) @ 2019-02-06T15:53:54.000Z: Suriye’nin Humus kentindeki Krak des Chevaliers isimli tarihi kalenin bekçisi Muhammed Hariri’nin basın mensuplarına yaptığı açıklamaya göre, arkeologlar kalede gizli bir oda keşfetti.



Ortadoğu

15:53 06.02.2019URL'yi kısaltın

Suriye'nin Humus kentindeki Krak des Chevaliers isimli tarihi kalenin bekçisi Muhammed Hariri'nin basın mensuplarına yaptığı açıklamaya gore, arkeologlar kalede gizli bir oda keşfetti.

Hariri, "Koridorları supurduğum esnada duvarda bir delik gordum, arkasında ise biraz boşluk vardı. Tuğlaları yerinden soktuğumuzde kimsenin varlığından haberdar olmadığı bir oda bulduk. Odayı temizlediğimizde ise bu çomlekleri ve sobayı bulduk. Burası ya bir çamaşırhaneydi ya da şarap mahzeni. Kale Memluklerin eline geçtikten sonra, muhtemelen oda duvar orulerek kapatıldı" dedi.

Hariri, duvar ve çomleklerden numunelerin Macaristan'da incelenmekte olduğunu ve elde edilecek yanıtların odanın tarihsel işlevini açıklayabileceğini de ekledi.

Krak des Chevaliers kalesi, Humus'un 65 kilometre uzağında ve deniz seviyesine 650 metre yuksekte yer alıyor. Zamanında Halep emirinin garnizonu olarak kullanılan kalenin ilk guçlendirme çalışmalarının 11. yuzyılda gerçekleştirildi. Bir yuzyıl sonra ise kale Haçlılar tarafından ele geçirildi ve kutsal topraklardaki en yenilmez kale haline geldi. Öyle ki, surların kalınlığı 30 metreye ulaşmıştı. Krak des Chevaliers kalesi, 2006 yılında UNESCO tarafından Dunya Mirası Listesi'ne alındı.

Kale, 2013 yılında teroristler tarafından ele geçirilmiş olsa da, Suriye guçleri bu kulturel miras niteliğindeki anıta zarar vermemek adına buraya saldırı gerçekleştirmedi. Suriye ordusu 2014 yılında teroristleri mağlup etmiş, ancak yine de kalenin iç mimarisi hasar gormuştu.

(C) AFP 2018 / JOSEPH EID

Geçtiğimiz kasım ayında, Krak des Chevaliers kalesindeki yıkıntıların temizliği son bulmuş ve kalenin kapıları ziyaretçilere açılmıştı.

Suriyeli yetkililer, şehirde savaş sırasında zarar goren diğer yapıtları da restore etmeyi surduruyor. Bu hususta Batılı devletler ve UNESCO ise desteklerini esirgemeyeceklerini tekrar tekrar dile getirseler de, elle tutulur herhangi bir yardımda bulunmuyor. Restorasyon çalışmaları Suriyeli ve Rus uzmanlar tarafından yonetiliyor.