Özet (TL;DR) @ 2018-08-15T00:12:06.000Z: Rusya merkezli Kommersant gazetesinin köşe yazarı Dmitriy Butrin, mevcut durumda TC Merkez Bankası için en mantıklı kararın, faizi yükseltmek ve aktif olarak enflasyona karşı mücadele etmek olduğunu…



Rus medyası

00:12 15.08.2018URL'yi kısaltın

Rusya merkezli Kommersant gazetesinin koşe yazarı Dmitriy Butrin, mevcut durumda TC Merkez Bankası için en mantıklı kararın, faizi yukseltmek ve aktif olarak enflasyona karşı mucadele etmek olduğunu ama bunun Cumhurbaşkanı Erdoğan için ABD'yle ticaret savaşında teslimiyet anlamına geleceğini belirtti.

Butrin, Kommersant gazetesi için kaleme aldığı 'Lira'nın kederli sesleri' başlıklı yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:

Turkiye Merkez Bankası, ulkedeki doviz kriziyle mucadele tedbirlerini açıkladı, ancak yine de Turk Lirası dun dolara karşı direnç gosterse de 7.24 seviyesine ulaştı. Kredi krizi olasılığı ve Turkiye ekonomisinin 2019'da sert iniş yaşayacağı tahminleri gerçeğe donuşuyor. Her ne kadar ABD'nin Turkiye'nin İçişleri ve Adalet Bakanlarına karşı yaptırım kararı ve Turk metalleri uzerindeki ABD ihracat vergilerini arttırması liranın değer kaybına yol açsa da, Uzun donemde sorunlara yol açan asıl neden Turkiye Cumhurbaşkanının Merkez Bankası'nın para politikalarına mudahalesi ve piyasaların Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından geliştirilmekte olan butçe konsolidasyon planına olan guvensizliğidir.

' EK LİKİDİTE'YLE DE LİRANIN ZARARI DURDURULAMADI'

Turkiye Merkez Bankası, dolara karşı yaklaşık % 30 değer kaybına uğrayan Turk Lirası'na Pazartesi gunu mudahale etmeyi denedi. Yapılan tum açıklamalar sadece mevcut likidite durumu ile ilgilidir: Merkez Bankası, Turk bankalarına yonelik rezervasyon oranlarını lirada 2.5 puan duşurdu, bankalarla yaptığı işlemler için bir dizi teknik oran ve talebi zayıflattı, repo piyasası dahil olmak uzere refinansman fırsatlarını genişletti ve genel olarak, bankacılık sistemine sınırsız miktarda likidite vaat edildi. 13 Temmuz'da bankacılık sisteminde yapılan duzenlemeler 11 milyar Euro'luk ek likidite olarak tahmin edilmektedir. Bununla liranın zararını durdurmak mumkun olmadı, lira Pazartesi gunu değer kaybetmeye devam etti.

' TRUMP'IN GETİRDİĞİ KİŞİSEL YAPTIRIMLAR TÜRK EKONOMİSİNDEKİ DURUMU BÜYÜK ÖLÇÜDE DEĞİŞTİRME GÜCÜNE SAHİP DEĞİL'

ABD Başkanı Donald Trump'ın geçtiğimiz hafta iki Turk bakanına karşı uygulama koyduğu kişisel yaptırımlar, çelik ve aluminyuma getirilen ek vergiler gibi aslında Turk ekonomisindeki mevcut durumu buyuk olçude değiştirme gucunde değil: ulkedeki doviz krizi şuphesiz endojen. Kriz, oldukça yuksek ekonomik buyume fonunda gerçekleşiyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Avrupa Birliği'nin tahminleri, 2018'deki ekonomik buyumenin yuzde 4-4.5 duzeyinde ongoruyor. 2017'deki buyume yuzde 7.2 olarak gerçekleştirmişti. Çoğu uzman, henuz nisan-mayıs doneminde, cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri oncesinde, ulke ekonomisinin aşırı ısındığından ve ekonominin duşuş riskinden bahsetmişti. Turkiye'nin 2017'deki başarıları buyuk oranda seçim oncesi harcamalar ve Merkez Bankası'nın ekonomik buyumeyi para-kredi politikasıyla teşvik etmesi sayesinde elde edilmişti, ulkedeki gerçek faizler yuzde 2-3 duzeyinde kalıyor.

' ANALİSTLER ARASINDA EN ÇOK TARTIŞILAN MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞINI SINIRLAYAN DEĞİŞİKLİK'

Bu doğrultuda, Maliye Bakanlığı, Turkiye Merkez Bankası ve BDDK'nın faaliyetleri, kredi dongusunun yukarı aşamasını uzatma girişimi gibi gorunmektedir. Analistler arasında en çok tartışılan, Merkez Bankanın para politikası komitesinin uyelerini atama işleminin bankanın bağımsızlığını sınırlayan değişiklik olduğu konusudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan Turkiye ekonomisinde duşuk faiz oranlarının baş destekçisi. Buna rağmen Turkiye Merkez Bankası faiz oranını % 17,75 seviyesinde tutmaya çalışıyor. Turkiye Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesi ile yıllık % 5'lik bir artışla, 2011 yılı Nisan ayında Turkiye'nin mevcut enflasyonu bu seviyeden daha duşuk gerçekleşmişti.

' EN BÜYÜK TEHDİT KREDİ KRİZİ'

Kaydedelim ki, Liranın devaluasyon derinliği yuksek olabilir: Turkiye, hammadde ithalatçısı. Ama şu anda ekonomisi için en buyuk tehdit kredi krizi. Bu oncelikle de 2012-2017 doneminde çok fazla doviz kredisi alan inşaat sektorunu ilgilendiriyor. Ucuz lira bu sorunu çozmez. IMF'nin yardımı ve Rusya gibi partnerlerden alınacak borçlar da bu sorunu çozmez. Bu durumda Turkiye Merkez Bankası için en mantıklı karar, faizi kaldırmak ve aktif olarak enflasyona karşı mucadele etmek olur ama bu goruşune bakılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan için ABD'yle ekonomik savaşta teslimiyet anlamına gelir. Dış yatırımlara guçlu bir şekilde bağımlı olan Turkiye'nin ekonomik savaş yurutme imkanı aslında buyuk değil. Hatırlatalım ki, Turkiye (temmuz ayı itibariyle GSYH'nin yuzde 6'sına denk gelen) dış açığın yanı sıra, GSYH'nin yuzde 3'une denk gelen butçe açığına sahip. Bu yaz aylarında ilk kez de sermaye çıkışı kaydedildi.

Bu arada Turkiye'nin dış borcu (GSYH'nin yuzde 60'ı) oldukça olçulu ve bu konuda piyasalar temerrutler beklenmiyor. Turk şirketlerin durumu çok farklı: 2019'da iflas sayısının artması ve işsizliğin buyumesi ihtimali onemli olçude yukseldi.