Özet (TL;DR) @ 2018-08-02T15:33:00.000Z: ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı, iktidar ve muhalefetin ortak tepkisine neden oldu. AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti'den yapılan açıklamalarda, kararın kabul edilemez olduğu vurgulandı.



ABD'nin Turkiye'ye yonelik yaptırım kararı, iktidar ve muhalefetin ortak tepkisine neden oldu. AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti'den yapılan açıklamalarda, kararın kabul edilemez olduğu vurgulandı.

AK Partili Mustafa Elitaş yaptırım kararını 'uluslararası kurallara uymayan saygısızca alınmış karar' olarak nitelerken, Turkiye'nin hiçbir konuda geri adım atmayacağını soyledi. CHP'li Yunus Emre  yaşanılan donemi "Amerikan gucunun gerilediği, buna karşılık Amerika'nın isteklerini zorla yaptırmaya çalıştığı bir donem" olarak nitelerken; MHP'li Kamil Aydın, "Turkiye olarak bolgede kiminle iletişim halinde olacağımızı, kiminle ticari anlaşma yapacağımızı ABD'ye mi soracağız?" dedi. İYİ Partili Aydın Sezgin de ABD'nin yaptırım kararını kınadıklarını vurguladı.

ABD'nin papaz Andrew Brunson'un tutuklanmasından sorumlu tuttuğu Adalet Bakanı Abdulhamit Gul ile İçişleri Bakanı Suleyman Soylu'ya yaptırım uygulanması kararı alması; ABD Senatosu'nda da daha once komisyondan geçen Turkiye'ye F-35 savaş uçaklarına yaptırım uygulanmasına ilişkin kararı onaylanması iki ulke ilişkilerindeki gerilimi tırmandırdı. ABD'nin kararları Turkiye'de tepkiye neden oldu. TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerden AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti, Turkiye-ABD ilişkilerindeki gerilimi Sputnik'e değerlendirdi.

AK PART İ: YAPTIRIM KARARI SAYGISIZCA ALINMIŞ, DERHAL GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı AK Parti Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'na yonelik yaptırım kararının ABD-Turkiye ilişkilerini olağanustu derecede zedeleyecek boyutta bir karar olduğunu ifade etti.

Yaptırım kararını 'uluslararası kurallara uymayan saygısızca alınmış bir karar' olarak niteleyen Elitaş, ABD'nin Turk yargısının aldığı bir kararı uluslararası yaptırım noktasına goturmesinin devletler hukuku açısından da sakıncalı, korkutucu, endişe verici bir durum haline geldiğini soyledi.

Elitaş, "Derhal ABD'deki aklıselim olan kişiler ve ABD'yi yonetenler bu konuyu gozden geçirmeli, yeniden değerlendirmeli ve hatta iki bakanımızdan da ozur dileme noktasına doğru gitmelidir diye duşunuyorum" dedi.

' ABD'NİN TÜM DÜNYADA BİR TEHDİT HALİNE GELDİĞİNİN İLK İŞARETLERİ'

ABD Senatosu'nun, Rusya'dan S-400 alan Turkiye'ye karşı, F-35 savaş uçaklarında yaptırım uygulanmasına ilişkin kararı onaylamasını da değerlendiren AK Partili Mustafa Elitaş, bunun uygulanmasının ABD'nin dunya nezdinde guvenilmez bir ulke konumuna girmekte buyuk bir adım attığının gostergesi olacağını soyledi. Elitaş, sozlerini şoyle surdurdu:

"Bir taraftan ekonomik savaşları Çin ile başlatıp obur taraftan AB'yi tehdit etmek ve şuursuzca, futursuzca, kontrolsuzce, etik kurallarına aykırı bir şekilde, canı sıkıldığı ulkeyi tehdit eden bir konuma gelmek açıkçası bundan 30-40 yıl onceki Afrika'nın kabile topluluklarının davranış şeklini gosteren bir sureci yaşadığımızı ifade etmek istiyorum. Boylesine bir sureç dunyadaki en buyuk ekonomiye sahip, guçlu bir ulke diye baktığımız, ortağımız diye duşunduğumuz, stratejik ortağımız diye değerlendirdiğimiz ABD'nin sadece Turkiye'de değil tum dunyada bir tehdit haline geldiğinin ilk işaretleri de bu olsa gerektir diye tahmin ediyorum."

' TÜRKİYE HİÇBİR KONUDA GERİ ADIM ATMAZ'

AK Partili Mustafa Elitaş, Turkiye-ABD ilişkilerinin tamir edilemez bir noktaya doğru gidip gitmediğine ilişkin soru uzerine, "Bu idare ile çok buyuk sıkıntının var olduğunu gosteriyor. Bundan 30-40 yıl once Afrika'nın kabile topluluklarının lideri gibi davranan bir ABD idaresi var. Önune geleni tehdit ediyor. Boyle bir şey olur mu?" dedi. Elitaş, ABD'nin bu tutuma karşısında Turkiye'nin S-400  kararında geri adım atıp atmayacağına ilişkin soruya ise, "Turkiye hiçbir konuda geri adım atmaz. Doğru işler planlar ve doğru işler yapar ve doğru işler çerçevesinde devam eder" yanıtını verdi.

Elitaş, Turkiye'nin savunma sistemiyle ilgili yaptığı girişimlere ABD'nin "Hayır" dediğini vurgulayarak, şoyle konuştu:

"Cumhurbaşkanının korumalarıyla ilgili bir tabanca işi vardı onu durdurdular, korumaların tabancasını durduran ABD'nin yarın ne yapacağı konusunda endişeler hakim olunca ister istemez savunma sistemini sadece ABD'ye bağlamak uluslararası duzeyde stratejik bir konum olmadığının gostergesidir. NATO ulkeleri içerisinde Rusya'dan hala savunma fuzeleri alan ulkeler var olmasına rağmen maalesef ABD sadece Turkiye ile ilgili boylesine bir tepki gostermiştir. Bu da manidardır, incelenmesi gereken bir konudur."

CHP: ABD 'NİN GÜCÜNÜN GERİLEDİĞİ, BUNA KARŞILIK İSTEKLERİNİ ZORLA YAPTIRMAYA ÇALIŞTIĞI BİR DÖNEM

TBMM Dışişleri Komisyonu'nun CHP'li uyesi İstanbul Milletvekili Yunus Emre, Turkiye-ABD ilişkilerinde bir suredir ciddi sorunlar olduğunun ortada olduğunu soyledi.  Emre, "Bu daha çok Turkiye'nin tercihlerinden bağımsız olarak ABD'nin kendi politikalarını alışık olmadığımız araçları kullanarak, dayatarak kabul ettirme, yani bolgedeki temel sorunlara yonelik ABD politikalarını Turkiye'ye bir takım başka konular uzerinden kabul ettirme, dayatma anlayışının bir sonucu" dedi.

ABD'nin Turkiye'nin iki bakanıyla ilgili yaptırım kararının bir yanıyla Turkiye'nin egemenlik haklarına bir devlet olarak varlığına donuk bir meydan okuma olduğunu vurgulayan CHP'li Emre, "O bakımdan da çok rahatsız etti. Yani bir egemen devletin kendi toprakları uzerindeki bir yargılama konusuyla ilgili boyle bir muameleyle karşılaşıyor olması gerçekten çok rahatsız edici. O bakımdan iktidar partisinin taraftarlarının duyarlılığını aşan bir geniş bir tepki oluştu. Bu az once soylediğim gibi genel olarak ABD'nin iş yapma biçimiyle ilgili bir durum" dedi. ABD'nin gucunde ciddi bir gerileme olduğunu da ifade eden Emre, ABD'nin kendi gerileyen gucunu başka şekilde tamir etme arayışında olduğunu belirtti. CHP'li Emre, şunları ifade etti:

"Genel manzara şu Amerikan gucunun gerilediği ve buna karşılık Amerikan'ın isteklerini zorla yaptırmaya çalıştığı bir donem. Yaşadığımız donemin temel ozelliği bu. Arzularının, taleplerinin gundeme alınmaması karşısında zorlama tedbirlere başvurma. Burada Turkiye için tabi rahatsız edici bir durum var. Bizim tabi hukumetin politikalarına olan itirazlarımız baki, bunlar bir kenarda duruyor. Biz tabi hukumetin politikalarını desteklemek zorunda değiliz ama bu olay ozelinde Turkiye'nin egemenliğine, bir bağımsız devlet olarak varlığına donuk bir yaklaşım var burada. "

MHP: YAPTIRIM KARARI KABUL ED İLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL

MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, ABD'nin AB başta olmak uzere Çin, İran ve Turkiye uzerine ekonomik bir yaptırım, bir dayatma yoluna gittiğini soyledi. "Bu kabul edilebilir bir şey değil" diyen Aydın, MHP olarak boyle bir dayatmayı, boyle bir hukuk dışı duruşu kabul edemeyeceklerini, şiddetle reddettiklerini belirtti. Turkiye Cumhuriyeti devletinin buyuk bir devlet olduğunu vurgulayan Aydın, "Turkiye'de gerekli tedbirleri alacaktır. Biz de gerekli cevapları gerekli ağızlardan vereceğiz" diye konuştu. ABD'nin tum bu girişimlerinin siyasi, stratejik boyutları olduğunu ancak en buyuk nedeninin ekonomi olduğunu kaydeden MHP'li Kamil Aydın,  sozlerini şoyle surdurdu:

' EGEMENLİĞİN İHLALİDİR, KİMİNLE TİCARİ ANLAŞMA YAPACAĞIMIZI ABD'YE Mİ SORACAĞIZ'

"ABD artık geçmişte olduğu gibi dunya ekonomisine hakim olup tek ses olmak istiyor, kontrolu elinde tutmak istiyor. Ama tabii hem AB ulkeleri bu konuda rahatsız hem Ortadoğu rahatsız, hem İran, Rusya, Çin, malumunuz Çin'e gumruk vergisi artırımına gitti yuzde 25 civarında. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Uluslararası anlaşmalar var, ticari anlaşmalar var, bunların yolu belli. F-35 anlaşmaları yapılmış, ticari anlaşmalar imza altına alınmış ama Senato'ya gondererek 'bunu biz vermiyoruz' demek uluslararası hukuka aykırı. Hele hele Turkiye Cumhuriyeti gibi guçlu bir devlete bunu yapmak kabul edilebilir değil. Bu hatadan donmek zorundalar. Sadece S-400 de değil, S-400'den once nukleer santral inşaatı ile başlayan bir sureç. Yani 'ben uygun gorduğum şekilde uygun gorduğum ulkelerle ticaret yapabilirsiniz ancak' anlayışı, bu anlayış kabul edilebilir bir anlayış değil. Bu egemenliğe tacizdir, egemenliğin ihlalidir. Turkiye Cumhuriyeti devleti bağımsız, hur, uniter bir devlettir. Tabii bunlar sanırım ABD kamuoyunda da tepki alıyor. Gumruk vergilerini artırınca ABD'deki sanayici de rahatsız oldu bundan. Turkiye Cumhuriyeti devleti olarak bolgede kiminle iletişim halinde olacağımız, kiminle ticari anlaşma yapacağımızı ABD'ye mi soracağız, boyle bir şey var mı, olmaz."

İ Yİ PARTİ: KINIYORUZ, KABUL EDİLEBİLİR BİR YANI YOK

(C) AA /

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Aydın Sezgin, ABD'nin iki bakanla ilgili yaptırım kararını parti olarak kınadıklarını, bunun kabul edilebilir yanı olmadığını soyledi. Sezgin, "Magnitskiy Yasası'nın bu vakada Turkiye Cumhuriyeti'nin iki bakanına karşı uygulanması kabul edilemez bir durumdur.  Bu ikili ilişkilerimiz bağlamında da yanlıştır, çok taraflı ilişkilerimiz bağlamında da yanlıştır. Dolayısıyla bunu ben kuvvetle kınıyorum" dedi. Sezgin şoyle devam etti:

"Ancak, Turkiye'nin belirli bir sureden beri hukuk devleti ilkesinden uzaklaştığına dair verdiği izlenim, diğer yandan yargının guvenirliliği konusunda ulkemizdeki tartışmalar ve yargının guvenirliliğinin aşındığına dair yaratılan, doğan izlenim ve AK Parti iktidarının bu konularda hoyratça beyanları bu tur bir kararın alınmasına, Turkiye'ye karşı boyle tavırların benimsenmesine bir olçude çanak tutmuştur. Bunu da doğru bulmuyorum açıkçası."

' BU KARARLAR DAHA ZİYADE ABD İÇ SİYASETİYLE BAĞLANTILI'

İYİ Partili Sezgin'e gore ABD'nin aldığı bu kararlar daha çok ABD iç siyasetiyle bağlantılı. Sezgin, "Bu aşamada bu kararın alınmasında daha ziyade ABD iç siyasetiyle bağlantılı olarak goruyorum. Biliyorsunuz 6 Kasım'da seçimler yapılacak. Trump'ın tamamen siyasi saiklerle bu kararı bu şekilde hızlandırdığını duşunuyorum. Tabi ben açıkçası bir Turk vatandaşı olarak bir Turk milletvekili olarak bu kararlar alınmasından once karanlık bir takım pazarlıkların yapıldığına dair duyumlara, rivayetlere de açıkçası inanmak istemiyorum. Ve bu karanlık pazarlıklar sonucu anlaşmaya varılamamasından dolayı boyle bir neticeye varıldığına dair o rivayetleri kabullenmek istemiyorum" diye konuştu.