Özet (TL;DR) @ 2018-07-29 21:26:49.894193: Yeditepe Üniversitesi İhtisas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, 290 milyon kişinin hepatitli olduğundan habersiz olarak hayatını sürdürdüğünü…



" 10 HASTADAN 9'U HEPATİT VİRÜSÜ TAŞIDIĞININ FARKINDA DEĞİL"

Viral hepatitlerin dunya çapında en onemli sağlık sorunlarından bir tanesi olduğunu soyleyen Prof. Dr. Sonmezoğlu, "Hepatit onlenebilir, tanınabilir, tedavi edilebilir, hatta tamamen yok edilebilir bir hastalık olmasına karşın, son yıllarda bu nedenle ortaya çıkan yaşam kayıplarındaki artış dikkat çekiyor. Dunya Sağlık Örgutu onderliğinde farkındalık çalışmaları yurutulse de ne yazık ki hastalık hala yeterince tanınmıyor. Karaciğer kanserinin de ana nedeni olan viral hepatit B ve C, dunyada 325 milyon kişiyi etkiliyor. Uzun yıllar hiçbir belirti vermeden devam edebileceği için de karaciğer kanseri ve siroza kadar uzanabilen sonuçlar doğurabiliyor. Daha da onemlisi viral hepatitli her 10 kişiden 9'u, hepatit B ya da C olduğunu bilmeden yaşıyor. Dunya Sağlık Örgutu de bu tablonun onune geçmek amacıyla yaptığı farkındalık çalışmalarını, "Kayıp Milyonları Bulalım" sloganıyla toplumun her kesimi ile işbirliği yaparak surduruyor. 2020 yılına kadar hastalığından habersiz yaşayanların yuzde 30'una ulaşmak hedefleniyor.

BATI AVRUPA 'DA DAHA ÇOK CİNSEL YOLLA, DOĞU ÜLKELERİNDE İSE HİJYENİK OLMAYAN KOŞULLARLA BULAŞIYOR

Hepatit B virusunun enfekte olmuş kan ya da vucut sıvılarına temasıyla bulaştığını belirten Prof. Dr. Sonmezoğlu, bulaşma şeklindeki sıklığın coğrafi bolgeye gore değişkenlik gosterdiğini de açıkladı ve şunları soyledi: "Yaygın bulaşma şekli coğrafi bolgelere gore farklılık gosteriyor. Örneğin Batı Avrupa ulkelerinde enfeksiyonların buyuk bolumu, enfekte kişiyle cinsel temas ya da iğne ve enjektor paylaşımıyla bulaşıyor. Asya ve Ortadoğu'da ise, genellikle anneden çocuğa ya da çocuktan çocuğa geçiyor. Diğer yaygın bulaşma yolları ise enfekte bireylerle diş fırçası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyaların ortaklaşa kullanılması, dovme ve piercing için sterilize edilmemiş alet kullanımı olarak sıralanıyor."

" HEPATİT AŞISI İLE HEPATİT B VE D'DEN KORUNULABİLİR"

Yenidoğan ve bebeklik doneminin taşıyıcılık ve kronik hepatit riskinin en yuksek olduğu donem olarak gosterildiğini de soyleyen Prof. Dr. SÖnmezoğlu, "Hepatit B aşısı ile hastalıktan korunmada etkili sonuçlara ulaşmak mumkun olabiliyor. Ancak buna rağmen ulkemizde hala 3 buçuk milyon hepatit B hastası bulunuyor. 1998 yılından itibaren tum yeni doğanlara ve risk grubunda bulunanlara Sağlık Bakanlığı tarafından ucretsiz hepatit B aşısı yapılıyor. Bu aşılama programıyla 2000 yılında enfekte olmuş kişi sayısı yuzde 12 civarındayken bugun oran yuzde 4'e kadar inmiş durumda. Aşılamanın devamı ile hepatit B oranı azalacağı gibi hepatit D'den de korunmak mumkun olabilecek" dedi.

"HEPATİT C HASTALARININ TAMAMINA YAKINI TEDAVİ EDİLEBİLİYOR"

İğne ve şırıngaların ortaklaşa kullanılması, bulaşmış kan ile yapılan kan nakilleri ya da enfekte kişilerden alınan organ nakilleri ve anneden çocuğa geçmek suratiyle hepatit C'nin ortaya çıkabildiğini soyleyen Prof. Dr. Sonmezoğlu: "Ülkemizde en yaygın bulaşma şekli tam olarak bilinmiyor. 1996 yılından sonra tum kanların hepatit C için taranması sayesinde kan yoluyla bulaşmanın onemli oranda azaldı. Hepatit C için etkin bir aşı henuz bulunmasa da etkin tedavisinin olduğu unutulmamalı. Erken tanı ile hastaların tamamına yakını tedavi edilebiliyor. Bununla birlikte ulkemizde 800 bine yakın hepatit C hastası olduğu tahmin ediliyor. Hepatit A virusu de dunyada en sık gorulen akut viral hepatit etkenlerinden biri. Ülkemizde orta yaygınlıkta gorulen bu virus çoğunlukla kirli, mikroplu su ve besinlerle salgınlara yol açabiliyor. Çocukluk çağında hafif belirtilerle geçirilebilirken ileri yaşlarda daha ağır seyreden ve şiddetli karaciğer hastalığına kadar gidebilen sonuçlara neden olabilen hepatit A enfeksiyonundan da aşı ile korunmak mumkun" dedi.

Hepatitlerden korunmak i çin gunluk hayatta alınacak bazı onlemler olduğunu da belirten Prof. Dr. Sonmezoğlu, bu onerileri şoyle sıraladı:

- Kan nakli gereken hastalarda guvenli kan ve guvenli transfuzyon ilkelerine uyulmalı.- Enjektor iğnesi ya da parmak delici iğneler tek kişide kullanılmalı.- Jilet, tırnak makası, diş fırçası gibi kan yoluyla geçebilecek hastalıklar için araç olan eşyalar kişiye ozel olmalı ve hiçbir şekilde paylaşılmamalı.- Kuaforler ve berberlerde kesici delici malzemeler kullanılmadan once mutlaka temizlenip dezenfekte edilmeli.- Cinsel ilişkiyle bulaşma riski olduğu hatırlanmalı ve mutlaka prezervatif kullanılmalı.

- Hepatit A ve B aşıları yaptırılmalı.