Özet (TL;DR) @ 2018-07-29 21:25:11.799552: 62 yaşındaki Mehmet Baykal’ın en büyük tutkusu spordu. Özellikle de yüzme. Boğaz’da yapılan yüzme yarışını kazanmak hayallerinden biriydi. Geçen hafta bu düşü gerçekleştirmek, Boğaziçi Kıtalararası…



Mehmet Baykal'ın hayatında spor her zaman vardı. Henuz Kabataş Erkek Lisesi'nde okuduğu yıllarda futbol oynamaya başlamıştı. Sonra 17 yaşında Tophane Spor'da kendini gostermiş, umut veren bir futbolcu olmuştu. En buyuk hayali de futbolcu olmaktı. Ancak kader ona izin vermedi. Babasını erken yaşta kaybetti. Çalışmak zorunda kaldı. Futbolu bıraktı.

İstanbul Üniversitesi İşletme Bolumu'nu kazandı. Belki futbolcu olamadı ama kuçuk yaşta kanına işleyen spor aşkı, hayatı boyunca devam etti. Farklı dalları da denedi: Bir ara Yeşilkoy Spor Kulubu'nde tenis oynadı.

Ancak en son yuzmenin kendisini en çok mutlu ettiğine karar verdi ve kendini geliştirmeye başladı. Aynı zamanda bir deniz aşığıydı ne de olsa. Tatile gittiğinde iki kızına ve eşine "Ben bir Ümit Burnu'na kadar gidip geleyim" demeden başlamazdı yuzmeye. Ve en az iki saat suda kalırdı...

En sevdiği yerde, 'Boğaz'da veda
etti

T um kontroller tamam

Bundan 10 yıl onceydi. Önce semtindeki bir spor kulubune yazıldı. Haftanın dort gunu antrenmanlara başladı. Cumartesi-pazar-salı-perşembe... Öylesine seviyordu ki spor yapmayı, saat 08.00'de açılan salonun kapısında 07.50'de hazır olur, gorevlilerle birlikte girerdi içeri. 2.5 saat yuzerdi. Arkadaşlarıyla sauna hamam keyfi yaptıktan sonra saat 11.30'da eve geri doner, ardından mali muşavirlik işlerine başlardı.

Bu rituel artık onun için bir terapi gibiydi. Beslenmesine, uyku duzenine çok dikkat ediyordu. Sağlığını da ihmal etmez, belli aralıklarla check-up yaptırırdı. En son mayısta gitti kontrole. Hiçbir sorunu yoktu.

Bu bir hobiydi ancak profesyonel bir atlet gibi hazırlanırdı. Ailesi de onun bu tutkusunu bilir, tum programlarını ona gore ayarlardı.

Sonra Boğaz'daki yuzme yarışına katılmayı duşundu. Elemeleri geçti. İlk yarışına girdi. Çok mutlu oldu. Ondan sonra tum yıl spor konusunda tek bir hedefi oldu. Boğaz yuzme yarışları... Sonraki yıllar yarışlara da katıldı.

Bu yıl da hazırdı. Ocak ayında kayıtlarını yaptırmış, kalp grafiğini çektirip, sağlık raporunu alıp Turkiye Milli Olimpiyat Komitesi'ne gondermişti. Yarış vakti gelip çatmıştı. Heyecanlıydı, her zamanki gibi. Arkadaşlarıyla surekli mesajlaşıyordu. Cep telefonundaki son mesajları da hep 'başarı dilekleri' ile doluydu. Çunku sadece ailesi değil tum sosyal çevresi, arkadaşları da onunla Boğaz'da yarışacakmış gibi hazır olurdu.

En sevdiği yerde, 'Boğaz'da veda
etti

" Goruşuruz kızlar" dedi ama...

Yarışa bir gun vardı. Eşi Sibel'le birlikte Kuruçeşme'ye gitti. Yarış malzemelerinin bulunduğu çantasını aldı. Organizasyon teknesiyle parkuru gezdi. Sporcuların hatıra fotoğrafı çektirmesi için kurulan platforma çıkmayı ihmal etmedi. Birincilik kursusundeydi. Ellerini kaldırdı. Şampiyonluğunu temsili de olsa ilan etti. Çok guzel vakit geçirdiler o gun...

Ve yarış sabahı... Yine erkenciydi. 06.00 gibi kalktı. Yarım bir tost yedi. 06.30'da evden çıktı. Kızı Beyza'yı ve nişanlısı llgaz'ı aldı. Onlar da heyecanlıydı. Film işiyle uğraşan, çift Mehmet Baykal'ın bu yıl ilk kez seruvenini kısa bir film haline getirecekti. Çekimler daha o dakika başladı...

Yarış 09.00'da başlayacaktı ancak onlar 07.30'da yarışın yapılacağı Kuruçeşme'ye vardılar bile. Dayanamadı, yine erkenden arkadaşlarının bulunduğu sporcu bolumune geçip ısınma hareketlerine başladı. Kızı Beyza kamera çekerken "Su soğuktur şimdi" dedi. "Kazık gibidir, kazık" cevabını aldı. Sonra eşini optu. Kızları Beyza ve Berna'ya el salladı. "Goruşuruz kızlar" dedi. Bu onları son goruşu oldu...

Bir saat kalp masaj ı yapıldı

09.00'da iki buyuk vapur Kuruçeşme'den hareket etti. Gemiler duduk otturuyor, izleyiciler el sallıyordu. Ben de geminin en ust katında, elimde kameramla el sallayanları çekiyordum. Muhtemelen Mehmet Baykal'la aynı vapurdaydık...

Kanlıca'ya vardık. 10.00'da da Boğaz'ın serin sularına kendimizi bıraktık... 30. Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yuzme Yarışı başladı.

İlk sporcu 56 dakika sonra sudan çıktı. Bir buçuk saat sonra da ben çıktım. Ardından da 2399 kişi... Ancak bir kişi çıkamadı. 62 yaşında, hayatının en guzel anlarından birini yaşayan Mehmet Baykal. Turkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin açıklamasına gore, bitime 500 metre kala fenalaşmıştı. Hemen kurtarma botlarına alındı.

Yaklaşık bir saat boyunca kalp masajı yapıldı. Geri getirilmeye çalışıldı. Ancak gelmedi. Son anlarına da uzaktan yaşananlara bizzat tanık oldum. Suda başına ne geldiğini şimdilik kimse bilmiyor. Onu hayata tekrar geri getirmeye çalışan doktoruna gore kalp kriziydi. Adli tıp raporu da yaklaşık iki ay sonra çıkacak. Soruşturma ise devam ediyor. Baykal'ın en buyuk hayali şu anda Boğaz yuzme yarışının en tecrubeli ismi 89 yaşındaki Levent Aksut'un rekoru kırmaktı. Ancak olmadı. 62 yaşında hayali yarıda kaldı. Ailesine gore, Boğaz'da yuzerken en mutlu anlarından birini yaşıyordu. Kendi mottosu da "İnsanlar guzel şeylere layıktır" sozuydu. Guzel yaşadı. Kendisi için en guzel şeyi yaparken de hayata veda etti...