Özet (TL;DR) @ 2018-06-17T20:42:00.000Z: HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın propaganda konuşmasının TRT'de yayınlanmasıyla tutuklu bir cumhurbaşkanı adayı dünya demokrasi tarihinde ilk kez devlet televizyonunda konuşma imkanı…



Demirtaş'ın konuşması şoyle:

"Çok değerli kardeşlerim, ulkemin guzel insanları,

Sizleri en sıcak duygularımla, sevgiyle, ozlemle, hasretle selamlıyorum. Siyasi tarihimiz açısından kara lekelerden biri olarak anılacak bu seçim kampanyasında, maalesef ki sizlere, Edirne F Tipi Yuksek Guvenlikli Cezaevinden seslenmek zorunda bırakılıyorum.

4 Kasım 2016 tarihinde, 12 milletvekili arkadaşımla birlikte, yasalar ayaklar altına alınarak cezaevine konulduk. 20 ayı aşkın suredir hukuksuz bir şekilde burada tutuluyorum. Hiçbir şekilde adil ve tarafsız bir yargı surecimiz olmadı. Bu 20 ay boyunca, tutuklu olduğum dosyada bile sadece iki defa mahkemeye çıkarıldım. Yargılama surecim rahatlıkla tutuksuz yapılabilecekken, siyasi baskılar nedeniyle, her aşamada tutukluluğuma devam kararı verildi. Hakkımdaki suçlamaların tamamı, sizlerin de defalarca dinlediği konuşmalarımdır; başkaca da bir suçlamayla muhatap olmadım.

' BURADA OLMAMIN SEBEBİ BENDEN KORKMALARI'

Benim halen burada olmamın tek nedeni, AKP'nin benden korkuyor olmasıdır. Benim burada elimi kolumu bağlayıp, meydan meydan dolaşarak bana iftira atmayı mertlik sanıyorlar. Hakkımda tek bir mahkumiyet kararı bile yokken, beni suçlu ilan ederek hem açıkça Anayasayı ihlal ediyor, hem de kamuoyunu yanlış bilgilendirerek yonlendirmeye çalışıyorlar.

Şatafatlı ve luks yaşamlarını, iktidarlarını kaybetmemek için açıkça yalan soylemekten, iftira atmaktan çekinmiyorlar. Ahlakını ve vicdanını bu derece yitirmiş olanların, ulkeyi hangi yuzle yonetmeye talip olduklarını da, doğrusu anlamakta zorlanıyorum. En kısa zamanda yargı onunde aklanacağımdan kuşkunuz olmasın. Yeter ki, yargı makamları iktidarın beklentilerini değil, hukukun ustunluğunu esas alsınlar.

#SelahattinDemirtaş'ın TRT konuşması #HDP'nin Bakırkoy miting alanında pur dikkat dinleniyor. Demirtaş: En kısa zamanda aklanacağımdan şupheniz olmasın. Tercihiniz Erdoğan'dan yana olursa yasama yurutme tek bir kişide olacak. Boyun eğmeyen dik duruşunuz aydınlığın teminatıdır pic.twitter.com/jH7y56gvVM

-- Selin Girit (@selingirit) 17 Haziran 2018

' YALANLARINIZLA BAŞ EDECEĞİM'

Ama şunu da unutmasınlar ki, Seyit Rıza şoyle demişti: "Ben sizin hilelerinizle, yalanlarınızla baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de senin onunde diz çokmedim, bu da sana dert olsun." Evelallah ben, sizin yalanlarınızla da baş edeceğim!

Saygıdeğer yurttaşlarım,

Bana uygulanan bu zorbalık ve hukuksuzluk, benimle sınırlı olsaydı bunları dile getirmeyi çok da gerekli gormezdim. Ama sizler, bu tur zorbalık ve hukuksuzlukları her gun yaşıyor veya çevrenizde yaşandığını goruyorsunuz. Bu zulmun mağdurusunuz zaten. Hayatınızın her anının buyuk bir trajediye donuştuğunu goruyor ve duyuyorum. Toplumun tamamını esir almaya çalışan derin bir umutsuzluk, korku ve karamsarlık var. Kamplaşma, kutuplaşma ve gerilim urkutucu boyutlara ulaştı. Komşu komşudan, kardeş kardeşten şuphelenir, korkar hale geldi. Bunun yanı sıra işsizlik, yoksulluk, enflasyon, dovizdeki durdurulamayan artış, yaşamı iyiden iyiye çekilmez hale getirdi. AKP yonetimi saraylarda, koşklerde, villalarda luks içinde gununu gun ederken, milyonlarca yurttaşımız ekmeğe muhtaç hale getirildi. Siyasi çıkarları uğruna, içerde ve dışarıda olumu kutsayan savaş politikaları, evlatlarımızın canı pahasına surduruluyor.

' HANGİ İSTİKAMETE DOĞRU YOL ALACAĞIMIZA SİZ KARAR VERECEKSİNİZ'

Sevgili kardeşlerim,

Elbette demokratik rejimlerde seçimler son derece onemli karar aşamalarıdır. Vereceğiniz oylarla yasalarımızı yapıp, ulkeyi yonetecek temsilcilerimizi seçeceksiniz. Alacağınız karar sadece bugunu değil, yarınlarımızı, çocuklarımızı ve torunlarımızı da yakından ilgilendiriyor olacak. 24 Haziran seçimlerinde oldukça kritik bir kavşağa gelmiş olan ulkemizin, bundan sonra hangi istikamete doğru yol alacağına sizler karar vereceksiniz.

Tercihinizi AKP ve Erdoğan'dan yana kullanmanız halinde, bundan sonra ulkenin tamamının kaderi tek bir kişinin iki dudağı arasında olacak. Yasama, yargı ve yurutme guçlerinin çok onemli yetkileri tek bir kişide toplanmış olacak. O tek kişinin yapacağı en kuçuk hatayı bile denetleyecek, kontrol edecek ya da sınırlayacak hiçbir kurum olmayacak. 81 milyonun kaderi, tamamen bir kişinin insafına terk edilmiş olacak. ****

' CUMHURİYETİN TÜM KAZANIMLARI BİR GECEDE ORTADAN KALKACAK'

Dunyanın geri kalanı demokrasi yolunda ilerlerken, Turkiye çağ dışı bir yonetim anlayışıyla yalnızlaşacak; otoriter, baskıcı, demokrasiden kopmuş bir ulkeye donuşecek. Cumhuriyetin artısıyla eksisiyle butun demokratik kazanımları bir gecede ortadan kalkmış olacak. Tek adam rejiminde karşı karşıya kaldığınız adaletsizlikler, haksızlıklar için başvurabileceğiniz hiçbir yer kalmayacak. Ne mahkemeler ne de diğer devlet daireleri sizin derdinize derman olmayacak. Her şey tek adamın isteğine, keyfine, çıkarlarına gore duzenlenecek. Bir korku ve istibdat rejiminde nefes alamaz hale gelecek, boğulur gibi hissedeceksiniz.

Bunları tahminlerime veya ongorulerime dayanarak değil, son birkaç yılda bilfiil yaşananlara bakarak soyluyorum. Bugunlerde yaşadıklarımız, tek adam rejiminin sadece fragmanıdır. Filmin asıl korkunç bolumu henuz başlamadı bile. İşte 24 Haziran'da, bu korku atmosferinin başlayıp başlamayacağına, siz kendi oylarınızla karar vereceksiniz. ****

' UMUTSUZLUĞA GEREK YOK'

Bu kararınızın demokrasiden ve ozgurluklerden yana olacağından kuşkum yoktur. Bunca zulme ve tehdide rağmen boyun eğmeyen dik duruşunuz, Turkiye'nin aydınlık yarınlarının teminatıdır. Bu karanlık tablo karşısında umutsuzluğa, korkuya, yılgınlığa duşmeye gerek yok. Sonu belirsiz, karanlık bir tunele girmeden once onumuzde ciddi bir fırsat var. Bu fırsatı hep birlikte doğru değerlendireceğiz ve goreceksiniz, ulkemizi bu uçurumun kenarından çekip alacağız.

Öyle, devletin butun imkanlarını sınırsızca kullanarak seçim kampanyası yapan; valisiyle, kaymakamıyla, yargısıyla, medyasıyla, butun burokrasiyi AKP'nin emrinde çalıştıran, buna rağmen meydanları dolduramayan kof kabadayılığın tehditleri cesaretinizi kırmasın. Bunların bir oyluk canları vardır. Meydanlarda bağırıp çağırarak, insanlara hakaret edip duşmanlaştırarak halka boyun eğdireceklerini zanneden bu siyasi karikaturlere, halkın kim olduğunu ve gucunu gostermek hiç de zor değil.

' MUTLAKA SANDIĞA GİDİN'

24 Haziran'da sandığa atacağınız zarfın içine demokrasi istediğinizi gosteren 2 pusulayı, HDP ve Demirtaş oylarını koyun, gerisini bize bırakın. Seçim akşamı sandıklar açıldığında gorun bakalım, o ha bire size parmak sallayıp, damarları çıkıncaya kadar bağıran sahte kabadayılar ne hale geliyor! Kendini dunya lideri zanneden bu uçuncu sınıf kasaba politikacılarına guzel bir ders verme fırsatını kaçırmayın. Bu nedenle mutlaka sandığa gidin. Oyunuzu kullanın ve sandıklara sahip çıkın.

Özellikle genç arkadaşlarım, bulundukları yerlerde muşahitlik için gorev almalıdırlar. Ben buradan, en çok da kadınlara ve gençlere guvenerek aday oldum. Benim buradaki imkanlarım çok kısıtlı. Yuksek guvenlikli bir hucrede tutuluyorum. Ama biliyorum ki, benim adıma seçim kampanyasını sizler inançla, coşkuyla surduruyorsunuz. Yine biliyorum ki, aynı inançla ve coşkuyla sandıklara da sahip çıkacaksınız.

Beni merak etmeyin. Sizler iyi oldukça ben iyi olacağım. Sizler ozgur oldukça ben ozgur olacağım. Beni değil 20 ay, 20 yıl daha hucrede tutsalar bile zulme boyun eğmeyeceğim. Barış için, demokrasi ve ozgurlukler için burada sizler adına direnmeye devam edeceğim. Bizi hapisle, hucreyle, olumle korkutacaklarını zannedenler kendi golgelerinden korkar hale geldiler. Onları kendi korkularıyla baş başa bırakıp, bizler, el ele guneşli guzel gunlere yuruyelim.

' BİRBİRİMİZE ÜSTÜNLÜĞÜMÜZ YOK'

(C) Fotoğraf : DHA

Peki, kimiz biz? Kurt'uz-Turk'uz, kadınız-erkeğiz, Aleviyiz-Sunniyiz, ama once insanız. Birbirimize yoktur ustunluğumuz. Sadece zulme karşıdır ofkemiz. Serez'in esnaf çarşısında Şeyh Bedrettin'dir adımız. Pir Sultan'dır bir yanımız. İşkence tezgahlarında Hallac-ı Mansur olduk. İbrahim'dik. Mazlum'duk biz. Dar ağacına yururken başımız dikti. Deniz'dik. Huseyin'dik. Yusuf'tuk. Sait'ti adımız, Dağkapı meydanında. Bolu Beyi'ne boyun eğseydik, Koroğlu'na çıkmazdı adımız. Mahir olmazdık, cesaret timsali. Kuyuda Yusuf'tuk, Kerbela'da Huseyin. Surgunde Ahmet Kaya, zındanda Yılmaz Guney'di namımız. Unutmayın ki;

Ekilir ekin geliriz,

Ezilir un geliriz,

Bir gider bin geliriz,

Bizi vurmak kurtuluş mu

diyerek yola çıktık. Bizim farkımız budur işte. Biz tek adam değil, çok insanız. Bu kadar çok insan, bir tek adamdan korkacak değiliz. Biz hep birlikte ulkemizin, çocuklarımızın yarını için yurek yureğe verip duze çıkacağız. Bizi idamla tehdit edenlere boyun eğmeyeceğiz.

24 Haziran'da sandığa atacağınız zarfın içine korkuyu değil, geleceğe yazılmış umut dolu mesajınızı koyun. 1 oy HDP'ye, 1 oy Demirtaş'a deyin. Karanlığa, korkuya ve kabusa değil; aydınlığa, umuda, huzura, guvene ve barışa şans verin. Bunu başaracağımıza inanalım ve birlikte yapalım. Unutma, senle değişir her şey. Gelin beraber değiştirelim, hepimiz kazanalım.

' TRT'YE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM'
Cezaevinde yaptığım konuşmamın birinci bolumunu bitirmeden once, TRT'yi de adaletsiz ve haksız uygulamalarından dolayı eleştirdiğimi, bunları yapan yoneticilere hakkımızı helal etmediğimi; bununla birlikte, TRT'nin butun emekçilerini de saygıyla selamladığımı ve bu adaletsizlikte onların rolunun olmadığını belirtmek istiyorum.

Bu duygularla sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyor, mubarek Ramazan Bayramınızı kutluyor, hepinize mutlu, umutlu yarınlar diliyorum."

' DÜNYA DEMOKRASİ TARİHİNDE BİR İLK'

Anadolu Ajansı, Demirtaş'ın konuşmasını "Dunya demokrasi tarihinde bir ilk" olarak duyurmuş ve şu ifadeleri kullanmıştı:

"HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın propaganda konuşmasının TRT'de yayınlanmasıyla tutuklu bir cumhurbaşkanı adayı dunya demokrasi tarihinde ilk kez devlet televizyonunda konuşma imkanı bulacak."