Özet (TL;DR) @ 2018-05-23T23:11:00.000Z: Musa Özuğurlu’ya göre Şam kırsalının cihatçı gruplardan tamamen temizlenmesiyle birlikte uluslararası topluma ‘Artık siyasi süreç başlatılabilir’ mesajı verildi. Özuğurlu, Türkiye’nin cihatçılardan…



Musa Özuğurlu'ya gore Şam kırsalının cihatçı gruplardan tamamen temizlenmesiyle birlikte uluslararası topluma 'Artık siyasi sureç başlatılabilir' mesajı verildi. Özuğurlu, Turkiye'nin cihatçılardan desteğini çekmesi halinde Şam'ın ilişkilerde kanal açmaya hazır olduğunu soyledi.

(C) REUTERS / SANA

Suriye'nin başkenti Şam, Suriye ordusunun çabaları sonunda yedi yılın ardından militanlardan tamamen temizlendi. Şimdi sırada ulkenin birçok yerinden militanların tahliye edilip goturulduğu İdlib şehriyle, guneydeki Dera'nın yer aldığı soyleniyor.

Şam'ın cihatçı militanların tehdidinden kurtulması ve Rusya'nın 'Suriye'den yabancı guçler çekilmeli' açıklamasıyla birlikte Suriye'de siyasi ve askeri açıdan tablonun nereye evirileceğini Gazete Duvar internet sitesi yazarı ve TELE1 Tv yorumcusu, gazeteci Musa Özuğurlu ile konuştuk.

' ŞAM KIRSALININ TEMİZLENMESİYLE GERİYE İDLİB VE DERA KALDI'

Musa Özuğurlu, Şam ve çevresinin tamamen Suriye ordusu kontrolune geçmesiyle birlikte askeri açıdan geriye İdlib ve Dera'nın kaldığını soyledi:

"Suriye'de son gunlerde başkent Şam ve çevresinin tamamen ordu kontrolune geçmesine birkaç başlık altında askeri, siyasi, toplumsal ve ekonomik açıdan bakabiliriz. Askeri açıdan bundan sonra Suriye ordusu için Kurt bolgelerinin dışında İdlib ve Dera gibi iki onemli merkez kalıyor. Bunlardan hangisine yonelecekleri konusunda bir kesinlik yok ama iki taraf için de bir hazırlık var. Dun itibariyle Suriye ordusu Dera tarafına bir yığınak yaptı ama aynı zamanda İdlib'e yonelik yığınak da devam ediyor. Tabii İdlib bolge ulkeleri arasındaki pazarlıkla da bağlantılı olarak gorulebilir. Ama Dera için boyle bir şey soz konusu değil. Dolayısıyla Dera'ya daha once yonelebilirler."

' ULUSLARARASI TOPLUMA ARTIK SİYASİ SÜREÇ BAŞLATILABİLİR MESAJI VERİLDİ'

Özuğurlu, Dera ve İdlib'in alınmamış iki kent olarak durmalarına karşın, stratejik açıdan siyasi surecin işletilmesine engel olacak pozisyonda olmadıklarını ve Putin-Esad goruşmesi ile uluslararası topluma artık siyasi sureç başlatılabilir mesajı verildiğini belirtti:

"Siyasi açıdan baktığımızda Soçi'de yapılan son Putin-Esad zirvesinde de açıklandığı gibi artık rahatlıkla bir siyasi sureç başlatılabilir. Dera ve İdlib alınmamış iki kent olarak duruyor ortada ama bunlar stratejik açıdan baktığımız zaman Suriye yonetiminin bundan sonraki siyasi sureci işletmesine engel olacak pozisyonda değiller. Birisi ulkenin kuzeyinde diğeri de guneyinde. Siyasi çozumun de daha net bir biçimde işletilebileceğini soyleyebiliriz. Bunu Suriye Devket Başkanı Beşar Esad da açıkladı ve BM'ye anayasa komisyonu oluşturması için temsilci gonderileceği soylendi. Dolayısıyla uluslararası topluma da biz artık siyasi surece geçebiliriz mesajı verilmiş oldu."

' ŞAM MERKEZE SALDIRILARIN SONA ERECEK OLMASIYLA PSİKOLOJİK RAHATLAMA GERÇEKLEŞECEK'

Şam merkeze kırsaldan gelen goçlerle birlikte çok buyuk yuk bindiği soyleyen Özuğurlu'ya gore merkeze saldırıların sona erecek olmasıyla birlikte psikolojik açıdan da rahatlama gerçekleşecek:

"Toplumsal açıdan baktığımızda Şam kırsalı ile merkezi ayırmak lazım. Merkezde uç milyona yakın insan yaşayordu. Ama Şam kırsalı daha buyuktu ve burası dort milyon insanı barındırıyordu. Savaş surecinden sonra ise burada 400-500 bin kadar insan kalmıştı ve bunların dışındakiler merkeze goçmuştu. Yani Şam merkeze çok buyuk yuk binmişti. Bu insanların sağlık, gıda gibi problemleri vardı. Artık bunların da rahatlayabileceklerini soyleyebiliriz. Toplum içinde de Şam'a yonelik saldırıların sona ermiş olması itibariyle psikolojik olarak bir rahatlama olacağını soyleyebiliriz. Bugune kadar yapılan saldırılarda binlerce insan hayatını kaybetti."

' ORDUNUN HAMLESİYLE ŞAM MERKEZE GİRMEYE ÇALIŞAN ÖRGÜTLERİN TEHLİKESİ BERTARAF EDİLDİ'

Şam'ın kırsalında hayvancılığın yeniden canlanmasıyla ekonomik açıdan da rahatlama yaşanacağını soyleyen Özuğurlu'ya gore ordunun Şam kırsalını temizlemesiyle merkeze girmeye çalışan orgutlerin tehlikesi bertaraf edildi:

"Ekonomik açıdan baktığımızda Suriye'nin kuzeyi tahıl ambarı diyebiliriz ama Şam kırsalında çok buyuk oranda ulkenin butun ihtiyacını karşılayan hayvancılık uretimi vardı. Kriz sırasında da devam etti bu uretim ama artık daha rahat bir şekilde olacağını soyleyebiliriz. Şam'ı kırsalının Suriye ordusu tarafından alınmış olması çok buyuk psikolojik ustunluk de getirdi. Şam bir vucudun başıysa, vucut tamamen sulara gomulmuş olsa bile yonetim o başı suyun ustunde tutmaya çalıştı ve bunu bu zamana kadar başardı. Şam'ın savunması için uç aşamalı bir sistem kurulmuştu. Çatışmalar Şam kırsalındaydı ama aslında oradaki orgutlerin niyeti Şam'a girmekti. 2012 yılında generallere yapılan suikastler sonrası bir giriş denemesi oldu. Daha sonra aynı yılın eylul ayında genelkurmaya yonelik bir saldırı vardı. Daha sonra Meydan semtinden bir giriş denemesi oldu. Mart 2013'te Cobar'dan vardı. Bunlar Şam'ın kenar mahallleleri ve merkeze çok yakın yerdeler. Şam kırsalındaki çatışmalarda en çok anılan yerler Deraya, Harasta, Duma, Berzi ve Cobar'dı. Dikkat edecek olursak en son buralar ordu tarafından geri alındı. Boylelikle bu buyuk tehlike de yonetim tarafından bertaraf edilmiş oldu. Şimdi artık guneyde Dera'ya kadar uzanan doğu tarafında da Ürdun sınrıına kadar --Tanf'ı ayrı tutuyorum- açılan alanlar şu anda Suriye ordusunun kontrolune girmiş durumda."

' RUSYA'NIN 'YABANCI GÜÇLER ÇEKİLMELİ' AÇIKLAMASI ŞAŞIRTICI'

Özuğurlu, Rusya'nın gelen 'Suriye'den yabancı guçler çekilmeli' açıklamalarının şaşırtıcı olduğunu ancak Rusya'nın her ne kadar çıkarlar farklı olsa bile İran ile birlikte Suriye'de bir strateji yuruttuğunu bu yuzden bu açıklamayı Hizbullah'a yonelik yapmış olabileceği yorumunu yaptı:

"Ben Rusya'dan gelen 'Yabancı guçler Suriye'den çekilmeli' açıklamasının İran'ı kapsadığını duşunmuyorum. Rusya'nın boyle bir açıklama yapmış olmasına kendi adıma şaşırdım. Eğer İran bunu ustune alındıysa ve bunu herhangi bir bilgiye dayalı olarak yapıyorsa bu şaşırtıcı bir durum aslında. İran ile Rusya, Suriye'de birlikte bir strateji geliştirdiler. Bu iki ulkenin de Suriye'de kendi hesaplarının olmadığı dolayısıyla kendi başlarına davranmayacakları anlamında soylemiyorum. Ama birlikte bir hedef olarak Suriye'de iki ulke tarafından boyle bir sureç yurutuldu. Şu anda İran hakkındaki bu açıklama, ozellikle Hizbullah ve diğer Şii unsurlarla ilgili. Çunku bu unsurların bir kısmı ozellikle Şii dunyası için kutsal birtakım yerleri korumakla gorevli ama aynı zamanda birtakım yerlerde Şii insanları korumakla da gorevliler. Fakat Hizbullah'ın orada bulunması sadece İran'a bağlanacak bir durum değil."

' BÖLGEDEKİ GRUPLAR İÇ İÇE GEÇMİŞ DURUMDA, KİM HİZBULLAH MİLİTANI KİM İRAN ORDUSUNDA GÖREVLİ BELİRLEMEK ZOR'

Özuğurlu, Rusya'nın İran'a yonelik olarak 'yabancı guçler çekilsin' şeklinde açıklama yapmasının temelinin olmadığını ve bu açıklamayla İran devletinden çok İran destekli grupların kastedildiğini soyledi:

"Hizbullah'ın Suriye'de hala stratejik noktalarda varlığı bulunuyor. İkincisi Hizbullah, Suriye ordusu ile birlikte operasyonlarına devam ediyor. Bu o kadar iç içe geçmiş bir durumda ki kimin Hizbullah militanı olduğu kimin Şii gruplara dahil olduğu kimin İran ordusunda gorevli olduğu ya da sadece danışman duzeyinde orada bulunduğu gibi konular tam olarak net bir biçimde bilenemiyor. Genel olarak İran devletinden çok İran'ın desteklediği birtakım gruplar kastediliyor. Rusya'nın İran'a doğrudan 'siz de yabancısınız orada siz de silahlı unsur olarak bulunuyorsunuz' demesinin bir temeli yok aslında. Dolayısıyla Rusya'nın ben oyle bir çağrıda bulunmuş olacağını zannetmiyorum."

' İRAN AÇIKLAMALARI BİR DANIŞIKLI DÖVÜŞ ÇERÇEVESİNDE DIŞARI KARŞI GEREKÇE BIRAKMAMAK İÇİN OLABİLİR'

İran'ın ABD ile yaşadığı gerginlikten dolayı Rusya'nın dışarıya karşı bir gerekçe bırakmamak için İran ve Suriye hakkında açıklamalar yapmış olabileceğini soyleyen Özuğurlu'ya gore Rusya'nın bu açıklamaları belli bir strateji dahilinde:

''Şu ana kadar Rusya şoyle bir strateji izledi: Hem bir yandan Batı'ya gerekçe bırakmak istemedi hem de bunu yaparken 'Esad'ın da demokratik birtakım adımlar atması gerekir, Suriye'de yeni anayasa olması gerekir, Kurtlerin de bunun içine katılması gerekir' gibi birtakım açıklamalarda bulundu. Bunlar Rusya ile Suriye arasında goruş ayrılığı olduğu izlenimi gosterse de ben bunun bir strateji dahilinde olduğunu duşunuyorum. Bu açıklama da İran şu anda ABD ile gerginlik yaşadığı için Rusya, İran ile acaba danışıklı bir dovuş mu içerisinde, İran'ı da kastederek dışarıya bir gerekçe bırakmak istemiyor mu sorusunu soruyorum. Buna da dikkat etmek lazım."

' İRAN, SURİYE'DEN ÇIKMAZ, BU SAVAŞ SADECE SURİYE TOPRAKLARIYLA SINIRLI DEĞİL'

Özuğurlu'ya gore bolgedeki bu savaş sadece Suriye ile sınırlı bir savaş olmadığından İran, Suriye'den çıkmaz ve Suriye'de boyle bir şeye 'evet' demez:

"İran, Suriye'den çıkar mı? Çıkacağını zannetmiyorum. Suriyelilerin boyle bir isteği yok ve bu savaş sadece Suriye topraklarıyla da sınırlı değil. Doğrudan Lubnan'ın guneyine kadar içine uzanan aynı zamanda Suriye'nin hedef haline geldiği bir savaş. Dolayısıyla Suriye'nin Rusya'nın bu teklifine evet diyeceğini ve bu açıklamayı İranlıların Suriye'den çıkması gerektiği şeklinde anladığını zannetmiyorum."

' İDLİB'E OPERASYONLA BİRLİKTE, TÜRKİYE'NİN HAKİM OLDUĞU BÖLGE PAZARLIK UNSURU OLARAK DURUYOR'

Suriye ordusunun yaptığı hazırlıkların Dera'ya yonelik operasyonun once gerçekleşeceğinin işaretini verdiğini soyleyen Özuğurlu'ya gore İdlib ve yanıbaşında Turkiye'nin hakim olduğu bolge pazarlık unsuru olarak masada duruyor:

"Askeri açıdan iki yer kaldı. Bir Dera bir de İdlib. Bunlar içinde Dera muhtemelen oncelikli olacak. İdlib pazarlık unsuru olarak duruyor. Ayrıca İdlib, hemen yanıbaşında şu anda Turkiye'nin hakim olduğu bolumle ilgili bir pazarlık unsuru olarak da duruyor. Oradaki militanlar herhangi bir operasyon durumunda nereye gidecek sorusu cevap bulmuş değil. Turkiye bunları kendi bolgesine kabul edecek mi, ya da geldikleri ulkelere geri mi gonderecek, bunu yapması halinde İdlib'teki gucunu kaybedeceği için boyle bir şeyi kabul edecek mi sorusu gundemde. Çavuşoğlu'nun Suriye İdlib'e operasyon yaparsa çok buyuk felaket olur açıklaması oldu. Demek ki Turkiye bu olasılığı goz ardı etmiyor. Eninde sonunda Suriye, İdlib'e operasyon duzenleyecek. Bu kısa sure içerisinde mi yoksa belli birtakım aşamalardan sonra mı yapacak şu anda bunu cevaplandırmak mumkun değil. Ama askeri açıdan baktığımızda İdlib'e yonecelekleri kesin. Kaplan Kuvvetlerinin şu anda Dera tarafına hazırlık yaptıkları yonunde haberler var. Bu kuvvetler hep onemli operasyonlarda kullanıldığı için ordunun İdlib'e, daha sonra yoneleceği tahmininde bulunabiliriz."

' TÜRKİYE'NİN DESTEKLEDİĞİ GRUPLARDAN DESTEĞİNİ ÇEKMESİ DURUMUNDA SURİYE, İLETİŞİME AÇIK'

Musa Özuğurlu son olarak Turkiye'nin desteklediği gruplardan desteğin içekmesi durumunda Suriye'nin ilişkilerde bir kanal açmaya hazır olduğunu ve bu durumu siyasi ve askeri açıdan rahatlamaları açısından fırsat olarak gordukleri yorumunu yaptı:

"Faysal Mikdad'ın Turkiye ile ilgili yaptığı açıklama Ankara ile bir kanal açmayı kabul edecekleri anlamında anlaşılabilir. Aslında Suriye, buna daha once herhangi bir şekilde hazır olduğunu ifade etti. Tek şartları Turkiye'nin bugune kadar desteklemiş olduğu orgutlerden desteğini çekmesiydi. Şu anda Turkiye'nin nerede desteği var? Bunlar İdlib ve aynı zamanda Turkiye'nin iki operasyonuyla hakim olduğu noktalar. Suriye buraları kendi toprağı olarak kabul ediyor. Turkiye'nin desteğini çekmesi durumunda Suriye boyle bir şeye hazır ve bunu tabii aynı zamanda artık sonuna gelinmiş olan savaşta kar-zarar hesabı yapmadan bundan sonrasında daha olumlu adımlar atılabilmesi, siyasi surecin işletilebilmesi ve kendilerinin de ordu olarak rahatlamaları açısından bir fırsat olarak goruyorlar. En azından bunu değerlendirmek istiyorlar. Sonuç itibariyle yaşanan yaşandı ve onlerine bakmak istiyorlar. En onemli kriterlerden birisi siyasi surecin işletilebilmesi için artık orgutlerin tamamen temizlenmesi ve bu orgutlere fiili olarak destek olduğu duşunulen --lojistik ya da maddi anlamda değil- Turkiye, desteğini çektiği anda Suriye, İdlib tarafında çok onemli oranda rahatlayacak. Bu yuzden Faysal Mikdad'ın boyle bir ifadeye başvurduğunu duşunuyorum."