Özet (TL;DR) @ 2018-04-07 14:49:57.514332: Son günlerde herkes onu konuşuyor. Yeni dizisi ‘Yasak Elma’da bunca yıldır bildiğimizden çok farklı bir Şevval Sam görüyoruz. O artık daha seksi, daha cesur... Artık maskülen olmaya ihtiyaç…

Yeni dizinizin ad ı 'Yasak Elma'. Yasaklar gunumuzde ne kadar cezbedici?- Yasaklar bir şeyi daha provokatif hale getiriyor. Bakacak olursan, yasakların çok olduğu toplumlar, aslında o yasakların en çok kırıldığı toplumlar... Yasakları kaldır, bazı şeyler insanlar için ilgi çekici olmaktan çıkıyor.
Ö zgurluk son donemde çok tartışılıyor. Bir oyuncu "Çok ozguruz" derken diğeri "Tiyatro oyunlarının yasaklandığı bir ulkede ozgurlukten bahsedemeyiz" diyor. Sizce?
- Hayatımdaki en buyuk hassasiyetim, bağımsızlık. Özellikle kadınlar için ozgurluk meselesi utopya haline donuşmuş vaziyette. Turkiye'de bir kadın olarak bağımsız yaşayabilen az sayıda kadından biri olduğumu duşunuyorum. Özgur bir toplum olduğumuzu soyleyemem. Biz muhafazakar bir toplumuz. Aslında buraları aşmamız mumkundu ama şu an daha da muhafazakarlaşmış durumdayız.
Neden?
- İnsanlar farklı yaşamların, algıların, kimliklerin ve parmak izlerinin olduğunu hem biliyor hem kabul etmek istemiyor. Burada toplumsal ego devreye giriyor. Kendini beğenen insanlar, diğerleri de kendi gibi duşunsun istiyor. Boylece butun ozgurlukler daha mahalle boyutunda kısıtlanıyor.
' Lemanne'nin kızı olduğum
i çin çok şanslıyım
Annenizin (Leman Sam) şohreti nedeniyle siz de insanların gozu onunde
buyudunuz. Bu sizin ozgurluğunuzu kısıtladı mı?- Şohret benim için hiçbir
zaman çok ozel bir anlam taşımadı. Kendimi hep kocaman bir mahallede yaşıyor
gibi hissettim. Ben 'Lemanne'nin kızı olduğum için kendimi çok şanslı
hissediyorum.
Anlamad ım?
- Anneme 'Lemanne' deriz (guluyor).
Sizinki nas ıl bir hayattı?
- Annem baskıcı değildi. Bizi ozgur yetiştirmesinde onun baskı altında geçen çocukluğunun etkisi vardır. Bunun yanında bir 'hayata tutunma sureci'miz oldu. En buyuk ağırlığı annem taşıdı.
Neydi zor olan?
- Bizi tek başına buyuttu. İki guzel ve yetenekli kız çocuğu yetiştirmek kolay değildi. Üçumuzun de başına buyruk tarafları vardı. Hep burnumuzun dikine gittik. Evrensel değerlerimiz ve barışçı tutumumuz sayesinde şohret ve para gibi dunyevi bazı unsurlar hayatımızda belirleyici olmadı. Başta annem olmak uzere tek başına birey olmayı becermiş uç guçlu kadın, hatta cinsiyetin de otesinde uç guçlu yapı olduk.
Botoks kadını değilim, bende belli oluyor
Son g oruştuğumuzden bu yana çok değişmişsiniz. Karşımda daha seksi ve daha çekici bir kadın var...- İçimdeki dişi enerjiyi keşfettim.
Ne oldu?
- Geçmişte daha maskulendim. Ama onun bir savunma mekanizması olduğunu, hayatta guçlenmeye başladıkça boyle mekanizmalara ihtiyaç duymadığımı gordum. Ait olduğum dişi enerjiye yaklaştım.
Bunlar iyi hoş da botoks ve estetik mudahale?- Mesela evin boyası dokuluyor, boyatıyorsun. Ben de kendimi doğal halimden uzaklaştırmayacak manipulasyonlar yaptım; vitaminler, bakımlar... Ama cerrahi mudahale ve botoks yaptırmadım. Zaten botoks kadını değilim. Bende belli oluyor.
Son d onemde sizin için sık sık soylenen 'Seksi Şevval' tanımına siz ne kadar katılıyorsunuz?
- Kadınlara ilgi duymadığım için bilemiyorum. Ama erkek olsaydım doğallığı daha seksi bulurdum. Yapaylık bana seksi gelmiyor.
Duygusal şiddete maruz kaldım
İ lk kez ekranda kotu karakteri canlandırıyorsunuz...- Oyunculuk bir laboratuvar çalışması gibi. Bir karaktere odaklanmaya başladıktan sonra içinde insana dair bir keşif sureci başlıyor. Ben de kabuğumu kırmak, içimde yeni bir yer keşfetmek istedim. Hiç kimse mutlak iyi ya da kotu değil.
m Canland ırdığınız karakter hem aldatıyor hem aldatılıyor. Siz hiç bunları yaşadınız mı?
- Hepsini yaşadım. Hayatta her şey var! İlişkilerde hayal edilen hiçbir zaman olmuyor. İnsan hatalara, zaaflara duşebiliyor. Zaman içinde nefsin ne olduğunu, farkındalıkla hayatın nereye donuşebileceğini anladım. Ne kadar farkındaysanız o tuzaklara o kadar duşmuyorsunuz. Benim gozumde aldatan aslında, aldanan oldu.
Karakteriniz duygusal şiddete maruz kalan bir kadın. Siz hiç şiddet gordunuz mu?
- Fiziksel değil ama duygusal şiddete maruz kaldım. Bunlar da beni Şevval yapan deneyimlerdi. O zamanlar olecek kadar uzulduğum oldu ama olmedim, guçlendim. Yaşadığımın duygusal bir şiddet olduğunu anlayana kadar durdum. Limit dolduğunda arkamı donup gider ve karşımdakine yakışıklı bir final yaparım.
Aktivite olarak birbirimize sar ılıyoruz
Daha once aşkı "Bir yaban hayvanıdır" diye tanımlamıştınız. Şimdiki aşk tanımınız ne?- Aşk tek kişilik bir olma hali. İnsan suçluyu da mucizeyi de aşkı da dışarda arıyor ama aslında cennet de cehennem de aşk da insanın içinde.
Bir evlilik yaşadınız ve ayrıldınız. 10 yıldır da muzisyen Sarp Maden'le birliktesiniz. Yeniden evlenir misiniz?
- Hayır, evliliği deneyimledim. Birilerine kağıt ustunde bir şey onaylatmaya ihtiyaç duymuyorum. Bu da aşkı her zaman taze tutan bir şey. Enteresan şekilde evlilik insanların psikolojisini değiştiriyor.
Neden sizi hi ç sevgilinizle gormuyoruz?
- Çok sosyal yaşamıyoruz. Sarp'la aktivite olarak birbirimize sarılıyoruz. Birbirimize iyi geliyor ve iyileştiriyoruz.
Bir çağ değişimine şahitlik ediyoruz
Muzeyyen Senar'ı anlattığımız 'Muzeyyen' projesi benim için yeni bir deneyim. Sahnede oynuyor, şarkı soyluyor, kostumler değiştiriyor ve kendimde yeni bir yeri keşfediyorum. Şimdi o gunlere bakıyorum da... Bir daha oyle bir donem gelmeyecek, bitti. Hayat bu kadar hızlı ilerlerken o donemleri de unutmamamız ve o zamanlardaki hassasiyete dikkat çekmemiz gerekiyor.
Bir çağ değişimine şahitlik ediyoruz. Bizler televizyonun bile olmadığı
donemlerden geldik. Artık insanlar kuantum fiziğini konuşuyor. İnsanoğlunun
tarihinde o kadar hızlı bir sureç var ki buna adapte olmak kolay olmayabilir.
"Toplum çığırından çıktı" gibi cumleler kurmaktansa bunu anlayıp analiz etmeyi
seçiyorum.
Oğlum benden daha marjinal. Kendini ifade etme biçimleri benden daha renkli,
daha dışa donuk... O da oyuncu. Oxford'da okudu. Derin sohbetlerimiz oluyor.
Sert bir ergenlik geçirdi. Biz de hırpalandık. Ama mayası iyi. Sular
durulmaya, ayakları yere sağlam basmaya başladı.