Özet (TL;DR) @ 2018-03-28T00:00:00.000Z: IEG CEO’su Stefan Heilmann, bugün Blockchain Venture Summit‘te yaptığı konuşmada blockchainin kurumsal ve daha transparan olması gerektiğini söyledi. Heilmann, IEG Blockchain...
IEG CEO'su Stefan Heilmann, bugun Blockchain Venture Summit'te yaptığı konuşmada blockchainin kurumsal ve daha transparan olması gerektiğini soyledi. Heilmann, IEG Blockchain Fund kapsamında blockchain topluluğunun daha kurumsal bir hale getirmek uzere çalıştıklarını belirtti.
IEG'nin CEO'su, konuşması boyunca blockchain teknolojisinin iki yıl içinde yarattığı değişimi, yasallaşma surecini ve daha transparan olması için yapılabilecekleri ele aldı. Öncelikle blockchain teknolojisi ile ilgili basının ve toplumdaki bireylerin olumsuz goruşlerini paylaşan Heilmann, para aklama, urun veya prototip gibi değerleme modellerinin eksikliği, white paperların ya çok teknik ya da çok yuzeysel olması gibi ornekler uzerinden ilerledi. Heilmann, ekosistemde ICO için guzel fikirlerin olduğunu ancak bir girişim yurutme deneyimden uzak bir durumda olunduğunu belirtti. Bir başka olumsuz konunun ise tartışmaya açık pazarlama yontemleri olduğunu soyleyerek yatırım için LinkedIn uzerinden gunde 50 e-posta aldığını ifade etti.
Blockchain teknolojisi hakkındaki bir takım temellere de değinen Heilmann, blockchain teknolojisini tarayıcılar ve IP'lerden sonraki en onemli gelişme olarak tanımladı. Blockchain teknolojisiyle aracıların ve hukumetlerin devre dışı bırakılarak bireyden bireye aktarım yapılabildiğini de hatırlattı. Başlangıçta kimlik doğrulaması ve para aklamasının onlenmesi için bir sistem bulunmadığını belirten Heilmann, blockchain teknolojisi kapsamında akıllı sozleşmelerin ve guvenli para transferinin de onemini vurguladı.
Heilmann ekosistemde bulunan saçma kripto paralara da değindi. Bu tarz kripto paralara Bullshit Coin ismiyle hitap eden Heilmann, Jesus Coin'den bahsetti. Jesus Coin'in gunahları affetme yetkisinin bulunduğunu belirten Heilmann, bu paraya yatırım yapanların varlığından bahsederek bir anlamda kurumsal ve şeffaf olmanın gerekliliğine gonderme yaptı. Heilmann, merkezileştirilmiş bir iş modeline ihtiyaç duyulduğunu sozlerine ekledi.

Heilmann'ın verdiği kurumsallaşma nedenleri arasında Kodak'ın
ICO'su da yer aldı. ICO'nun açıklanmasıyla yuzde 40 artan
Kodak hisseleri, kripto parayı ve urunu yetiştiremediğini duyurmasıyla hisse
değeri yuzde 18 duşmuştu.
2017 ve 2018 yılları arasında değişen dinamikleri de aktaran Heilmann, 2017 yılında hukumetlerin ve yasaların işe çok dahil olmadığımı, çoğunlukla White Paper uzerinden ilerlendiğini ve Hollanda ve İsviçre'deki 2 banka dışında bankaların bu teknolojiyle çok ilgilenmediğini ifade etti.
2018'de ise Stellar ve NEO gibi yeni blockchain platformlarının soz konusu olduğunu belirten Heilmann, hukumetler ve bankaların bu teknolojiye yakınlaştığını ifade ederek yasallaşma sureçlerinin altını çizdi. White Paper'ın PPM'e donuştuğunu belirten Heilmann, kimlik doğrulamanın ve para aklama işlemlerinin zorunlu hale geldiğini ifade etti. Aynı şekilde artık işlemlerin ATS lisansı gerektirdiğini vurguladı.
Tokenları 3 başlık altında inceleyen Heilmann, kripto paralar, kuponlar ve dijital hisselerden bahsetti. ICO yatırımlarının kotu olarak algılanmasının onune geçilmesi gerektiğini belirten Heilmann, bu alanda ciddi bir yatırımın soz konusu olduğunu da sozlerine ekledi.

Son olarak pazardaki buyuk oyunculardan bahseden Heilmann, Singapur başta olmak uzere Asya'nın olumlu yasalar ile one çıktığını, ifade etti. Heilmann, yasal anlamda ABD'nin de ciddi adımlar attığını da soyledi. ABD'de yasal ve lisanslı olmadan herhangi bir yatırım ya da danışmanlığın soz konusu olmadığını vurguladı.