Özet (TL;DR) @ 2017-12-19T00:00:00.000Z: Facebook, 2017’nin ilk yarısında devletler tarafından kendisinden istenen verilerin toplam rakamını ve bu verilere geri dönüş oranını içeren Şeffaflık Raporu’nu...
Facebook, 2017'nin ilk yarısında devletler tarafından kendisinden istenen verilerin toplam rakamını ve bu verilere geri donuş oranını içeren Şeffaflık Raporu'nu yayınladı. İlk şeffaflık raporunu 2013 yılında yayınlayan şirket, hukumetlerin gun geçtikçe kendisinden daha fazla veri talebinde bulunduğunu da gozler onune sermiş oldu.
Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak Facebook, Şeffaflık Raporu'nda hukumet taleplerinin yanı sıra telif hakları, ticari marka ve taklit hesaplar konusundaki talepleri içeren Fikri Mulkiyet başlığına da yer verdi. Şeffaflık Raporu'nda hukumetlerin talepleri hakkında fazla detay veremeyen Facebook yine de talepleri kategorize ederek sunmayı tercih etti. Hesap bilgileri, içerik kısıtlamaları ve internet aksamalarını içeren talepler, Acil ve Adli olarak kategorize edilirken, ABD için geçerli olan Ulusal Guvenlik kapsamında paylaşılan veri sayısı da belirtildi.
Rapora gore yıldan yıla yuzde 33 artış gosteren hukumet talepleri, son altı ayda ise yuzde 23 artış gosterdi. Dunyada en çok veri talep eden ulkeler ise ABD, Hindistan, İngiltere, Almanya ve Fransa. Üstelik Facebook bu ulkelerin taleplerinin yuzde 50'sinden fazlasına da cevap vermiş durumda. Detaylandırmak gerekirse ABD için yuzde 85 olan bu oran, İngiltere için yuzde 90 ve Fransa için ise yuzde 75 oranında. ABD bu yılın ilk çeyreğinde toplam 52,280 kullanıcının verisini talep ederken, İngiltere 8,167 kullanıcının verilerini talep etti. Fransa da ise 5,485 kullanıcının verisi talep edildi. Yapay zeka ile birlikte bu verilerin bizi akında Minority Report evrenine taşıması olası.
T urkiye Veri Talepleri ve İçerik Kısıtlamaları
Turkiye'de ise durum diğer ulkelerin nufusuyla karşılaştırıldığında İngiltere ve Fransa'dan biraz daha iyi diyebiliriz. Şimdiye kadar 1.367 kullanıcı bilgisini talep eden Turkiye Cumhuriyeti, bu talebine yuzde 71 oranında cevap almış durumda. Bu taleplerin 1,341'i Adli İşlemler kategorisinde yer alırken, 26'sı Acil kategorisi kapsamında değerlendirildi. Facebook'un 2013 yılında, Turkiye hukumetinden aldığı taleplerin sadece 170 kullanıcıya/hesaba yonelik olduğunu bu taleplerin yuzde 47'sine yanıt verdiğini de hatırlatalım.
Facebook, 2017'nin ilk çeyreğinde Turkiye'de 712 içeriği kısıtladı. Bununla ilgili yaptığı açıklama ise şu şekilde:
" Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK), Turk mahkemeleri, Sağlık Bakanlığı, Gumruk ve Ticaret Bakanlığı ve Erişim Sağlayıcıları Birliği'nden yasal taleplere yanıt olarak Turkiye'deki maddelere erişimi kısıtladık. İçerikler, kişisel hak ihlalleri, kişisel gizlilik, Ataturk'e hakaret ve duzenlenen malların yetkisiz satışı da dahil olmak uzere çeşitli suçları kapsayan İnternet Yasası (5651 sayılı Kanun) uyarınca kısıtlandı."
Fikri M ulkiyet Verileri
Fikri mulkiyet tarafında ulkeler bazında bir ayrıştırmaya gitmeyen Facebook, açıkladığı rakamlara gore sadece bu yılın ilk çeyreğinde telif hakları tarafında 22o binin uzerinde şikayet aldı ve bu konuda 1 milyon 800 binden fazla içerik uzerinde işlem yaptı. Instagram'da ise 70 bini bulan şikayetlerin ardından şirket, 685 bin içerik hakkında işlem yaptı.
Konu Ticari Marka olduğunda ise bu rakamların daha az olduğunu goruyoruz. 41 binin uzerindeki şikayet bulunan Ticari Marka alanında 110 binden fazla içerik uzerinde işlem yapıldı. Aynı iekilde Instagram'daki Ticari Marka şikayetleri 16 bini aşarken, uzerinde işlem yapılan içerik sayısı 37 binin uzerinde.
Son olarak markalar, işletmeler ve kullanıcıların yani hemen hemen herkesin baş belası olan taklit hesaplar konusunda Facebook 14 binin uzerinde Instagram'da ise 10 binin uzerinde şikayet alınmış durumda. Facebook 217 binden fazla taklit hesap uzerinde işlem yaparken, Instagram'da bu sayı 108 bin 094'u buldu.
Fikri Mulkiyet haklarını bir kenara bıraktığımızda aslında Facebook'un yayınladığı Şeffaflık Raporu'nda dikkate almamız gereken tek şey hayatımızla ilgili paylaştığımız sevimli detayların devletler nezdinde birer veri haline geliyor olması. Diğer yandan belki de suçluların bu sayede yakalandığını duşunebilir ve biraz olsun kendimizi guvende hissedebiliriz.
Devletlerin taleplerinin ciddi bir artışla devam ettiği ve cevap verme oranlarının bu kadar yukseldiği bir ortamda ise ozel hayatınızın gizliliğini sağlamanın tek bir yolu var: paylaşımı durdurmak. Yine de bu kesin bir çozum olmayabilir. Sonuçta bilgisayarlarımız, cep telefonlarımız ve tabletlerimiz her geçen gun, alışkanlıklarımız, ziyaretlerimiz ve konumumuz sayesinde bizi alınıp, satılan ve hatta hedeflenen bir veriye donuşturmeye devam edecek.