Özet (TL;DR) @ 2017-11-30T09:52:00.000Z: Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesi ve yakınlarına yönelik yurt dışı hesap iddiaları hakkında "Elinde bomba patladı. Kendisini iftiracı duruma…
Turkiye
09:52 30.11.2017(Guncellendi 11:10 30.11.2017) URL'yi kısaltın
Hukumet Sozcusu Bekir Bozdağ, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ailesi ve yakınlarına yonelik yurt dışı hesap iddiaları hakkında "Elinde bomba patladı. Kendisini iftiracı duruma duşuren belge halini aldığını fark etti" dedi. Bozdağ, tarihte birçok iftira atıldığını soylerken "Meryem Hanımefendi'ye de iftira atıldı" dedi.
Anadolu Ajansı'nın (AA) Editor Masası'na konuk olan Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesi ve yakınlarına yonelik olarak gosterdiği belgeler hakkında şunları soyledi:
- (C) Fotoğraf: DHA
CHP'nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çamur siyaseti dediğimiz bir siyaset tarzını Turk siyasi hayatına maalesef istikrarlı bir şekilde yerleştirmeye çalışıyor. Daha once de defalarca benzer iftiralarda bulundu. Pek çok şey atıyor, soru soruyor, 'Siz şoyle yaptınız mı, yapmadınız mı? Yoksa belgeleri açıklayacağım.' diyor. Açıkladığı bir belge yok. Kılıçdaroğlu'nun belgeleri medyaya dağıtması gerekiyor. Sarraf davasıyla eş zamanlı iftira kampanyası başlattı.
' MEDYAYA DAĞITMAKTAN ÇEKİNİYOR'
- (C) Fotoğraf: CHP
Çıkıp 'İşte benim elimdeki belgelerim bu ve bunu size dağıtıyorum.' demesi gerekmez mi? İddiasını ispat etmesi gerekmez mi? Elinde bomba patladı, perişan oldu da ondan dağıtamadı. Çuvalladı ve bomba elinde patladı. Sahtekarlığı, muftericiliği, yalancılığı, ahlaksızlığı deşifre olduğu için kağıt parçalarını medyaya dağıtmaktan çekiniyor.
' KILIÇDAROĞLU'NUN YAPTIĞI YENİLİR YUTULUR DEĞİL'
- Kılıçdaroğlu, uluslararası ve milli bir sorun haline geldi. Yaptığı yenilir yutulur değil. Her gun iftira ile zarar veren bir kişi ile karşı karşıyayız. Sorarak iftira atıyor.
' BU KADAR ÖNEMLİ GÖREVLERDE BULUNAN BİRİSİNİN 'YANILTILDIM' DEME HAKKI YOKTUR'
- Bu kadar onemli gorevlerde bulunan birisinin 'Ben yanıltıldım' demeye hakkı yoktur, çunku gelen her konuyu tetkik etmek, 'doğru mu, eğri mi' diye incelemek, ondan sonra konuşmakla mukelleftir. Bu, gonullu bir taşeronluk iş birliğidir.
' BODOSLAMA DALIYOR'
- Kim Turkiye'nin, Cumhurbaşkanının aleyhine bir iftira veriyorsa eline, adam 'bu iftira mıdır, değil midir' diye bakmıyor bile. Aldığı gibi bodoslama dalıyor. Nedir, ne değildir, ne getirir, ne goturur bakmıyor. Gozu kin ve nefretten hiçbir şeyi goremez hale gelmiş.
' MERYEM HANIMEFENDİ'YE İFTİRA ETTİLER'
- Tarihte çok iftiralar oldu. Meryem Hanımefendi'ye de iftira ettiler.
' TERÖR ÖRGÜTÜNÜN LEGAL SÖZCÜSÜ CHP'DİR'
- Merkel, 'Turkiye guvenli ulke değildir gitmeyin.' dedi. Kendisi açıklama yaptı Alman gazetelerine 'Turkiye guvenli bir ulke değil gelmeyin' dedi. Onlar Turkiye'nin aleyhine ne açıklama yapıyorlarsa, uluslararası guçler, istihbarat orgutleri, gazeteler, devletler, teror orgutleri, onun Meclis'teki ve Turkiye'deki legal gorunumlu sozcusu hiç tereddutsuz CHP. Burada aynısını goruyoruz.
' SENİ KİM KULLANIYOR?'
- (C) Fotoğraf: CHP
Durust adam, ahlaklı, şerefli olduğunu iddia eden birisi bir belge açıklıyorsa bu belgeyi kimden aldığını da açıklaması lazım. 'Ben haber kaynağımı gizli tutarım'. Sen gazeteci falan değilsin, boyle bir yeminin falan yok. Ben şimdi soruyorum, diyorum ki 'Bunu kim verdi sana? FETÖ'culer mi verdi, yoksa bazı ulkelerin istihbarat orgutleri mi verdi, yoksa diğer teror orgutlerinden herhangi birisi mi verdi, yoksa Turkiye duşmanlarından bizim bilmediğimiz başka birisi mi verdi veya siz mi oluşturdunuz bu sahte belgeleri veya çarpıtıyor musunuz?' Yani seni kim kullanıyor?
' BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?'
- Turkiye'nin Cumhurbaşkanından ne istiyorsunuz da siz Turkiye'nin butun duşmanlarıyla Turkiye'ye, Turk milletine, Turkiye'nin hukumeti ve Cumhurbaşkanına karşı ittifak ve işbirliği yapmaktan çekinmiyorsunuz.' Boyle bir şey olabilir mi? Kılıçdaroğlu, bugun Turkiye'nin ulusal guvenlik sorunu haline gelmiştir, milli bir sorunu haline gelmiştir. Yaptıkları yenilir yutulur şeyler değildir.
' TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İLİŞKİN NEDİR?'
- Fısıltı gazeteleri dolaşıyor, 'şunlar verdi, bunlar verdi'. Ben de merak ediyorum, herhangi bir istihbarat orgutu mu verdi? Verdiyse sen veren ulkenin çıkarlarına mı çalışıyorsun? O istihbarat orgutlerinin angaje ajanı mısın? Nesin sen, kendi ulken aleyhine çalışıyorsun? Yok bir teror orgutu verdiyse o zaman sen bu orgutunun destekçisi misin? Bu teror orgutuyle arandaki ilişki nedir, onu açıkla. Turkiye duşmanları verdiyse senin bu Turkiye duşmanlarıyla olan muhabbetinin sebebi nedir, bunu açıklaması lazım.
' ŞİMDİ GELMİŞLER, MECLİS ARAŞTIRSIN…'
- Şimdi gelmişler, 'Meclis araştırsın.' Sen araştırmadın mı, incelemedin mi bunu? Doğru mu, eğri mi diye teyit etmedin mi? Belli ki kağıdın geldisine, gittisine, şurasına, burasına bakmamış. Veriyorlar, kullanıyorlar. Turkiye'de kullanımı en kolay malzeme Kılıçdaroğlu'dur. Onun için uluslararası orgutler, teror orgutleri veya istihbarat orgutleri Turkiye'de kimi kullanacaklarını çok iyi biliyorlar. Hemen geliyorlar, kullanıyorlar. Bu kullanışlı malzemeden CHP'yi, Cumhuriyet Halk Partililerin kurtarması lazım.
' RUSYA İLE İLİŞKİLER BOZULUYOR, RUSYA'NIN YANINDA'
- Kılıçdaroğlu, FETÖ, PKK ve DHKP-C'nin urettiği gundemlerin tek savunucusu. Kılıçdaroğlu, Suriye politikasında Esad'la aynı dili konuşuyor. Almanya'nın aleyhine tek bir kelime soyleyemez ama mesele Turkiye olunca konuşuyor. Turkiye politikalarında kim bizim karşımızda ise Kılıçdaroğlu onların yanında. Rusya ile ilişkiler bozuluyor, bakıyorsun Rusya'nın yanında. Ne istiyorsun sen bu ulkeden? Hiç Turkiye'nin haklı bir yonu yok mu bu kadar olay içerisinde.
' DIŞARI BİR KURUŞ PARA GÖNDERMEDİK'
- Dışarı bir kuruş para gondermedik, diyoruz. 'Doğrusunu ben soyluyorum, ben gondermedim' diyorsam, bunu gonderdiğimi kim ispat edecek, 'gonderdi' diyen ispat edecek. Bunu neyle ispat etmesi lazım? Kendisi 'Ben gonderdiğini ispat ediyorum' dedi salı gunu grup toplantısında, o kağıt parçalarını oyle kullandı. Ben de diyorum ki 'Ben gondermedim, o kağıt parçaları sahtedir, senin soylediklerin de yalanlandır.' O zaman uzerine duşen ne, bu kağıt parçalarının sahte olmadığını veya tahrifat yapılmadığını ve doğru olduğunu soylediğini ispat etmesi lazım.
' ACABA BU KAĞITLARI PARTİDE KAÇ KİŞİYE VERDİ?'
- Ben şimdi soruyorum Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine, medyaya bu kağıt parçalarını niye vermiyorsunuz? Daha başka bir şey soracağım, acaba Kılıçdaroğlu bu kağıt parçalarını partide kaç kişiye verdi?
' NAMUSSUZ, AHLAKSIZ, ŞEREFSİZ'
- İftirayla rakibini yıpratmak, halkın gozunden, gonlunden duşurmeye çalışmak çok net, çok buyuk bir şerefsizliktir, çok buyuk bir namussuzluktur, çok buyuk bir ahlaksızlıktır, çok buyuk bir alçaklıktır hiç tereddutsuz ama iftirayla rakibinin çocukları, akrabaları, arkadaşları, dostlarını da lekeleyerek rakibine zarar vermeye kalkmak ise daha buyuk bir namussuzluktur, daha buyuk bir şerefsizliktir ve daha buyuk bir ahlaksızlıktır, daha buyuk bir alçaklıktır.
' BİR İNSAN BUNU YAPAR MI?'
- Bazı uluslararası çevreler, 'Turkiye DEAŞ teror orgutune yardım ediyor' iftirasını ortaya çıkardı. Sonra FETÖ teror orgutu eliyle Turk yargısı uzerinden bu iftirayı, kurdukları kumpasla ispat etmeye kalktılar. Şimdi, 'Teror orgutune Turkiye yardım ediyor' sozunu Turk siyasetinde en çok kullanan parti hangisi, CHP. Genel başkan hangisi, Kılıçdaroğlu. Boyle bir şey olmadığını kendi de bildiği halde bunu niye kullanıyor? 'Turkiye devleti terore yardım eden devletlerden biri olsun. Turkiye'yi yonetenler uluslararası ceza mahkemesinde yargılansın. Turkiye uluslararası toplumdan izole edilsin, Turkiye'ye yaptırım uygulansın' diye. Bir insan kendi ulkesinin aleyhine uluslararası alanda sonuçlar çıksın diye bunu yapar mı?
' CHP'NİN YARGIDAN KAÇABİLECEĞİ BİR KONU DEĞİL'
- Bu konu artık CHP'nin yargıdan kaçırabileceği bir konu değil, 'Onlar versin, gotursun' falan değil. Sen ister ver ister verme, zaten tazminat davaları açıldı. Savcılıklara suç duyurusu yapıldı. Dolayısıyla bunların karşılığını yargıda verecektir ama bunların buyuk karşılığını da halk sandıkta soracaktır.
' BATI'YLA AYNI DİLİ KULLANIYOR'
- Darbe girişimi oldu, herkes yurt dışında FETÖ'yu himaye ediyor. Amerika, Almanya himaye ediyor, diğerleri himaye ediyor. Şimdi bu himayenin Turkiye'deki yansıması kim? Aynısını onlar yapıyor, başka bir şekilde. 'Turkiye guvenli ulke değil, gitmeyin' deniliyor, kendisi (Kılıçdaroğlu) açıklama yapıyor, 'Evet gelmeyin, Turkiye guvenli ulke değil' diyor. Neden? Turkiye zarar gorsun. Basın ozgurluğu ve diğer konularda Batı'yla aynı dili kullanıyor.
- İftiralarla hedefe varamayacaklar. Cumhurbaşkanımızın Turk halkı nezdindeki saygısını ve sevgisini yok edemeyeceklerdir.
' SİLAH VERİLİP VERİLMEDİĞİNİ TAKİP EDECEĞİZ'
- Bizim muhatabımız kimdir? ABD'yi temsil eden Başkandır, Trump'tır. Sayın Trump bizim muhatabımızdır, Pentagon Trump'ın muhatabıdır, bizim muhatabımız doğrudan değildir. Devlet olarak Sayın Trump ile muhatabız. Bu sozun arazideki yansımalarını da bizim gormemiz gerekir. Sayın Trump bu açıklamayı yaptı, arazide bundan sonra silah verip verilmediğini elbette biz de takip edeceğiz. Bu sozun hayata geçmesini biz bekliyoruz."