Özet (TL;DR) @ 2017-11-01T07:49:57.000Z: Merkez Bankası, 2017 yılı enflasyon tahminini yüzde 8,7'den yüzde 9,8'e çıkardı.



Merkez Bankası bu yılın 4. ve son Enflasyon Raporu'nu açıkladı.

Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, "Enflasyonun, yuzde 70 olasılıkla, 2017 yılı sonunda orta noktası yuzde 9,8 olmak uzere yuzde 9,3 ile yuzde 10,3 aralığında, 2018 yılı sonunda ise orta noktası yuzde 7 olmak uzere yuzde 5,5 ile yuzde 8,5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz." dedi.

Enflasyonu duşurmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında, enflasyonun yuzde 5 hedefini kademeli olarak yakınsayacağını ongorduklerini belirten Çetinkaya, bu doğrultuda, enflasyonun 2017 yıl sonunda yuzde 9,8 olarak gerçekleşeceğini, 2018 yıl sonunda yuzde 7'ye, 2019 sonunda ise yuzde 6'ya geriledikten sonra orta vadede yuzde 5 duzeyinde istikrar kazanacağını ongorduklerini kaydetti.

"2017 yıl sonu enflasyon tahminini Temmuz Enflasyon Raporu'na gore 1,1 puan yukarı yonlu guncelledik. Tahminler uzerinde etkili olan en onemli unsur Turk lirasındaki değer kaybı ile petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki artışın etkisiyle Turk lirası cinsi ithalat fiyatlarında yapılan yukarı yonlu guncelleme oldu. Bu gelişme 2017 yıl sonu enflasyon tahminini 0,5 puan yukarı çekti. İktisadi faaliyet gorunumundeki iyileşmeye bağlı olarak bir onceki rapor donemine gore yukarı yonlu guncellenen çıktı açığı, 2017 yıl sonu tahminine 0,4 puan yukseltici yonde etki yaptı. Ayrıca, uçuncu çeyrekteki enflasyon gerçekleşmelerinin Temmuz Enflasyon Raporu'ndaki tahminlerin uzerinde olması ve enflasyon ana eğilimindeki yukseliş, 2017 yıl sonu enflasyon tahminini 0,2 puan arttırıcı yonde etkiledi."

2018 yıl sonu tuketici enflasyon tahminini ise Temmuz Enflasyon Raporu'na gore 0,6 puan yukarı yonlu guncellediklerini anlatan Çetinkaya, "Özellikle petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak Turk lirası cinsi ithalat fiyatları varsayımındaki guncelleme enflasyon tahminini 0,4 puan yukarı çekti. Öte yandan çıktı açığındaki yukarı yonlu guncelleme 2018 yıl sonu enflasyon tahminine 0,1 puan yukarı yonde etki yaptı. Ayrıca, enflasyonun ana eğilimindeki artışın 2018 yıl sonu enflasyon tahminini 0,1 puan artırıcı etkisi oldu. Boylece Temmuz Enflasyon Raporu'nda yuzde 6,4 olarak açıklanan 2018 yıl sonu tuketici enflasyon tahminini yuzde 7'ye yukselttik." diye konuştu.

" SIKI DURUŞU KARARLILIKLA KORUYACAĞIZ"

Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, "Enflasyon gorunumunde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar sıkı duruşu kararlılıkla koruyacağımız yonundeki iletişimimiz ve fonlamanın buyuk olçude tek bir kalemden yapılmasının para politikası belirsizliğini azalttığını değerlendiriyoruz." dedi.

Çetinkaya, bu yılın 4'uncu Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla duzenlenen toplantıda, son donemde, gelişmiş ekonomilerdeki toparlanmanın belirginleşmesi ve kuresel ticaret hacminde suregelen artış eğiliminin, kuresel ekonomide bir onceki rapor donemine kıyasla sınırlı da olsa daha olumlu bir buyume performansına işaret ettiğini soyledi.

Mevcut rapor doneminde, emtia ve petrol fiyatlarının bir miktar yukseldiğine dikkati çeken Çetinkaya, buna karşın kuresel enflasyonun ılımlı seyrini surdurduğunu kaydetti.

Çetinkaya, eylulde ABD Merkez Bankası'nın (Fed) normalleşme surecindeki kararlılığını vurgulamasının, piyasa oynaklığında ve gelişmiş ulke tahvil getirilerinde sınırlı bir yukselişe neden olduğunu aktararak, buna karşın, kuresel risk iştahının surmesiyle gelişmekte olan ulkelere yonelen portfoy akımlarının son donemde de guçlu seyrettiğini vurguladı.

Gelişmiş ulke para politikalarının normalleşme surecine dair algılamalardaki değişimlerin, gelişmekte olan ulkelerin risk primlerinde bir miktar artış gozlenmesine yol açtığını anlatan Çetinkaya, şunları ifade etti:

"Turkiye'de ise ozellikle jeopolitik riskler nedeniyle bu artış daha yuksek oldu. Turkiye'ye yonelik portfoy akımları, geçtiğimiz rapor donemine kıyasla ivme kaybetmekle birlikte birikimli olarak geçmiş yıllar ortalamasının uzerindeki seyrini surdurdu. Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı kredilerde limitlere ulaşılmış olması ve işletmelerin kredi talebindeki normalleşme sonucu kredi kullanımı, yılın 3. çeyreğinde ılımlı seviyelerde dengelenmeye başladı. Sıkı para politikasına karşın, bankaların kredi koşullarındaki gelişmeler finansal koşulların iktisadi faaliyeti destekleyici rolunun 3. çeyrekte devam etmesine katkıda bulundu."

" POLİTİKA DURUŞUMUZDA DAHA TEMKİNLİ HALE GELDİK"

Murat Çetinkaya, tuketici fiyatları enflasyonunun temmuzda ulaştığı duşuk seviyeden sonra, Turk lirasının doviz kuru sepeti karşısındaki değer kaybı ile başta petrol ve ana metaller olmak uzere ithalat fiyatlarında gozlenen artış sonucunda eylulde yuzde 11,2'ye yukseldiğini anımsattı.

Maliyet yonlu baskılara ilave olarak, iktisadi faaliyetteki guçlu seyir nedeniyle talep koşullarının enflasyona duşuş yonunde verdiği desteğin ortadan kalktığını belirten Çetinkaya, "İktisadi faaliyete ilişkin gostergeler, ekonominin 3. çeyrekte guçlu seyrini koruduğuna ve canlanmanın genele yayıldığına işaret ediyor. Buna karşılık, son çeyrekte destekleyici politikaların etkisinin azalmasıyla yurt içi talebin sınırlı olçude ivme kaybetmesi ancak buyumeyi suruklemeye devam etmesi beklenmekte. Net ihracatın da ozellikle turizm sektorundeki canlanma, kuresel buyume gorunumundeki iyileşme ve doviz kurlarının rekabetçi seviyesi sayesinde buyumeye katkısının sureceğini değerlendiriyoruz." diye konuştu.

Çetinkaya, enflasyonda yaşanan maliyet yonlu yukselişin onune geçmek amacıyla 2017'nin ocak-nisan aylarında para politikasını kademeli olarak sıkılaştırdıklarını kaydetti.

Sonraki donemde de enflasyonun geldiği yuksek seviyeler ve çekirdek enflasyon gostergelerine ilişkin gelişmelerin fiyatlama davranışları uzerindeki etkisini sınırlamak amacıyla sıkı para politikası duruşunu koruduklarını anlatan Çetinkaya, "Son Para Politikası Kurulu kararıyla da politika duruşumuzda daha temkinli hale geldiğimizi ifade edebilirim." dedi.

" TL DİĞER GELİŞMEKTE OLAN ÜLKE PARALARINDAN OLUMSUZ AYRIŞTI"

Murat Çetinkaya, onceki rapor doneminde olduğu gibi, gecelik borç verme faiz oranından sağladıkları fonlamayı sabit tuttuklarına ve sistemin fonlama ihtiyacının buyuk kısmını Geç Likidite Penceresinden sağladıklarına işaret ederek, şunları soyledi:

"Enflasyon gorunumunde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar sıkı duruşu kararlılıkla koruyacağımız yonundeki iletişimimiz ve fonlamanın buyuk olçude tek bir kalemden yapılmasının para politikası belirsizliğini azalttığını değerlendiriyoruz.

Eylul ayının ikinci yarısından itibaren, jeopolitik gelişmeler ve gelişmiş ulkelerin para politikası normalleşme sureçlerine dair yapılan açıklamalar doviz kuru piyasalarında oynaklığa yol açtı. Kur takası getirilerinde bir onceki rapor donemine gore bir miktar artış gozlendi. 2017 genelinde olumlu performans gosteren gelişmekte olan ulke para birimleri, eylulden itibaren dolara karşı değer kaybetmeye başladı. Aynı donemde, gerek para birimlerindeki değer kaybı gerekse ima edilen doviz kuru oynaklıkları açısından, Turk lirasının diğer gelişmekte olan ulke para birimlerinden jeopolitik gelişmelerin etkisiyle olumsuz yonde ayrıştığını goruyoruz."

Bu yılın 3. çeyreğinde Hazine destekli KGF kefalet imkanının onceden belirlenen limitlere yaklaşması nedeniyle ticari kredilerde ivme kaybı yaşandığına dikkati çeken Çetinkaya, ote yandan, makro ihtiyati tedbirlerin gecikmeli etkileri ve iç talepteki canlanmanın, tuketici kredilerinin guçlu seyretmesine yol açtığını soyledi.

Çetinkaya, bankaların işletmelere verdikleri kredilere ilişkin standartların, 2. çeyrekte kredilere yonelik tedbirlerin de etkisiyle gerek bir onceki çeyreğe gerekse tarihsel ortalamalara gore daha gevşek seyrettiğini aktararak, 3. çeyrekte ise standartlarda belirgin bir değişim kaydedilmediğini bildirdi.

Banka Kredileri Eğilim Anketi sonuçlarına gore bireysel kredi talebinin de oldukça guçlu seyrettiğini vurgulayan Çetinkaya, işletme kredileri talebinde ise doygunluk gozlendiğini ifade etti.