İstanbul’un en gözde semtlerinden Nişantaşı’nda, şehrin en ‘popüler’
camilerinden biri... Sadece tarihi önemi ve kent kültürüne kattıklarıyla
değil, ünlü isimlerin cenaze törenlerinde avlusundan sokaklara taşan görkemli
kalabalıklara ev sahipliği yapmasıyla da meşhur...
Üç yıldır kapalıydı Teşvikiye Camisi... Restorasyon çalışmaları geçen hafta
nihayet tamamlandı ve cami kapılarını cuma namazıyla açtı.
Restorasyonu, D2 Tasarım Mimarlık şirketinin sahibi yüksek mimar ve
restorasyon uzmanı **M. Fatih Aydın** yaptı. Aydın, Teşvikiye Camisi için
restoratörler ve sanat tarihçilerinden oluşan bir ekip kurduklarını söylüyor
ve yapıyı Abdülmecit dönemine döndürmeyi hedeflediklerini anlatıyor. Çok titiz
bir çalışma yürütülmüş. Dediğine göre, Osmanlı döneminde fotoğraf teknolojisi
olmadığı için sağlıklı kayıtlar tutulmamış, sadece tamirat üzerine kayıtlar
varmış. Aydın ve ekibi bu tamirat kayıtlarını incelemiş, hangi duvarların daha
sonra ilave edildiğini, hangilerinin özgün olduğunu tespit etmiş: “Yapıdaki
her iz, bize hangi dönemde yapıldığına dair bir işaret veriyor. Örneğin, giriş
katta imam odası vardı. Oranın özgün olma ihtimali olmadığı için o kısmı ve
sonradan eklenmiş ara bölmeleri kaldırdık. Restorasyonda ‘nitelikli dönem eki’
denen yapıları korumakla yükümlüyüz. Yapıya 17’nci yüzyılda yapılmış bir
ekleme, bizim için çok önemli. Restorasyonda amaç özgün duruma en yakın haline
getirmek. Biz de Teşvikiye Camisi’nde yapılacak değişiklikleri günlerce,
aylarca kendi içimizde tartıştık, yapıyı en özgün hale getirerek restorasyonu
tamamladık.”
**‘SULTANLARIN YAPTIRDIĞI, MİNARELERİNİN ÖZEL OLARAK TASARLANDIĞI
CAMİLERDEN’**
**Prof. Dr. İlber Ortaylı (Tarihçi, Hürriyet yazarı)**
Teşvikiye, İstanbul’un selatin camilerindendir. Yani sultanların yaptırdığı,
minarelerinin özel olarak tasarlandığı yapılardandır. Teşvikiye Mahallesi’ni
Teşvikiye Camisi kurdurdu. Buradaki tüm semtler, bu camilerin etrafında
kurulmuştur. Bu cami farklı dönemlerde tamiratlardan geçti, son olarak
[restore](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/restore) ettirdiler. Ünlü
cenazelerinin sık sık kaldırıldığı yer olmasını anlayamıyorum. İstanbul’da çok
daha geniş, görkemli camiler var. Teşvikiye’nin son geldiği durumda
[trafik](http://www.hurriyet.com.tr/yoldurumu/) tıkanıyor, büyük kalabalıklar
oluyor. Ben vefat edersem bu camiden kaldırılmak istemem.
**‘ÖZEL EĞİTİMLİ İMAMLAR GETİRİLİRDİ’**
**Murat Bardakçı (Yazar)**
İstanbul’da Osmanlı döneminde yeni bir mahalli bölge yapılacağı vakit
öncelikle iki yapı kurulurdu. İlki, düzeni sağlayacak bir zabıta ya da
güvenlik birimi; ikincisi, cami... Teşvikiye Camisi’nin yapıldığı vakitler
Teşvikiye boş, hiç yapı yok... Ama saraya yakın olduğu için burada yeni
yerleşimler kurulmasına karar veriyorlar. İlk olarak Teşvikiye Karakolu
yapılıyor, ikinci olarak da Teşvikiye Camisi... Teşvikiye Karakolu’nun önünde
dikili bir taş vardır, Nişantaşı’nın tam köşesindedir. O taşın ardından
konaklar başlıyor. Teşvikiye Camisi ve karakolunun yapılışı diğer semtlerde
olduğu gibi yeni yerleşimin başlangıcı oluyor. Bu camide öyle Anadolu’dan
getirme imamlar görev almazdı, özel eğitimli imamlar getirilirdi. Fatih semti
imparatorluk döneminde aristokrasi merkezi olarak anılırdı. Bir süre sonra bu
çevreler Teşvikiye ve Nişantaşı bölgesine geçiyor. Teşvikiye ve Nişantaşı
1960’lardan itibaren bozuldu. Ünlü isimler bu bölgede yaşadığı için Teşvikiye
Camisi de ünlü cenazeleriyle anılır oldu.
**‘OSMANLI MİMARİSİNDE YENİ BİR TARZ BAŞLAMIŞ OLDU’**
1839’da Tanzimat’ın ilanıyla Osmanlı devleti kendini yenileme kararı aldı. Bu
bütün alanlarda yeniden yapılanma demekti. Devlet kendini yeniliyordu.
1850’den itibaren başkentte önemli değişiklikler yaşandı. Eskiden sur içine
sıkışmış olan devlet yönetimi Dolmabahçe Sarayı çevresine konumlandı.
Nişantaşı önemli bir merkez olarak kabul edildi. Sadrazam Konağı, Dışişleri
Bakanı Konağı ve önemli devlet ricalinin köşkleri ve konakları Nişantaşı’na
toplandı. Teşvikiye Camisi geleneksel cami formunun dışında Avrupa tarzı bir
girişe sahipti. Dört büyük sütun tarafından taşınan girişi oldukça
etkileyiciydi. Böylelikle Osmanlı mimarisinde yeni bir tarz başlamış oldu.
**‘ARTİST CENAZESİ DENEN BİR ŞEY VARDIR...’**
Teşvikiye Camisi, sanatçıların, iş dünyasından ve siyasetten isimlerin cenaze
törenlerine de sık sık ev sahipliği yaptı. Cem Yılmaz, ‘CMYLMZ’ isimli stand-
up gösterisinde “Artist cenazesi denen bir şey vardır. Mutlaka Teşvikiye
Camisi’nden kalkar. Gözlük markası sponsorluğunda, gözlüğü olmayan giremez.
‘Acımız büyük’ gözlükleri... Acı ne kadar büyükse gözlük de o kadar büyüyor”
dedi. Mizah sitesi Zaytung “Yoğun talepten dolayı cenazesi Teşvikiye
Camisi’nden kaldırılacak merhumlar için en az uzun metrajlı bir filmde oynama
veya bir albüme sahip olma şartı getiriliyor” başlığıyla bir
‘[haber](http://www.hurriyet.com.tr/)’ yayımladı.
_Münir Özkul, Tarık Akan, Yaşar Kemal ve daha onlarca ünlü isim, burada
kılınan cenaze namazının ardından defnedildi._
**‘İYİLİKSEVERLİĞİNİN ESERİ OLAN YENİ TEŞVİKİYE MAHALLESİ...’**
* Teşvikiye Camisi resmi kaynaklara göre 1854’te Sultan Abdülmecit tarafından yaptırıldı. Caminin yerinde daha önce, 1794-1795 yıllarında 3’üncü Selim tarafından yaptırılmış bir mescit vardı. Yapının ilk mimarının Krikor Amira Balyan olduğu, Garabet Amira Balyan ve oğlu Nikoğos Bey’in de caminin yapımında çalıştıkları tahmin ediliyor. Ortaköy Camisi ve Dolmabahçe Camisi’yle aynı dönemde inşa edilen ve benzer mimari özellikler taşıyan bu cami, 1877’de Yuvan Efendi, 1891’deyse Küçük Yorgi Kalfa tarafından onarıldı.
* Cami geniş avlusuyla dikkat çekiyor. Bu avluda 3’üncü Selim’in ve 2’nci Mahmut’un tüfekle nişan attıklarına dair ‘nişan taşları’ yer alıyor. Avlunun köşesinde 1854 tarihli bir çeşme ve muvakkithane (namaz saatlerinin tespit edildiği, küçük astronomik çalışmaların yapıldığı mekân) var.
* Teşvikiye’de farklı noktalarda ’Eser-i Avatıf-ı Mecidiye Mahalle-i Cedide-i Teşvikiye’ (‘Abdülmecit’in karşılıksız iyilikseverliğinin eseri olan yeni Teşvikiye Mahallesi’ anlamına geliyor) ibaresini taşıyan iki taş, Abdülmecit’in bölgede yeni bir mahalle kurulması konusundaki yönlendirmesini ve semtin adının kaynağını da açıklıyor.
_Osmanlı döneminden kalan fotoğraf kayıtları olmadığı için restorasyon dönemin
tamirat notlarına göre yapıldı._
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**