Özet (TL;DR) @ 2019-03-25 08:15:46.318218: İzmir Kiraz’daki çocuk gelinler, Güneydoğu’daki kadın intiharları, Siirt’te tecavüze uğrayan çocuklar, Bingöl’de 33 askerin şehit olduğu katliam... Salı günü, 61 yaşında aramızdan ayrılan…



Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

27 yıllık dostu, foto-muhabiri Sebati Karakurt anlatıyor...
**Adresi terziye mi berbere mi sormal ı?

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

**2000 yılında, donemin milletvekili Hasan Mezarcı kendisini 'mesih' ilan ettiğinde, goruşmek için yaşadığı yere gittik. Adresi ararken esnafa sormaya karar verdik. Berbere mi terziye mi sorsak diye duşunurken, "Terziler olçer biçer, az konuşur, bilgi vermez. Berberlerin çeneleri de makasları gibi hareketlidir, her şeyi soylerler" diyerek berberden tam adresi almıştı. Test için terziye gittim, yaşlı bey gozluklerinin uzerinden bakarak "Bilmiyorum" demişti.

2012'de Ezidiler'le ilgili bir haber için Urfa'ya gittiğimizde mağaralar içindeki mabetlere dalıp çamur ve toz içinde kalmıştık.

İşimizi tamamlayıp donuşe geçtik ama gel gor ki uçağa çamurlu halimizle binemezdik. Yoldaki oto yıkamacısına gidip giyinik vaziyette tazyikli suyla kendimizi yıkatmıştık. Islak elbiseler uzerimizde kururken 42 derecelik Urfa sıcağında uşumeye başlayınca kahkahayı basmıştık. Peşmerge bağırdı: Stop, stop!2016'da Musul Bartilla'da DAEŞ'lilerin bırakıp kaçtığı tunellere girmiştik. Gulden telefonunun feneriyle duvarlardaki yazıları çozmeye çalışıp ortalardaki yiyeceklerle bir dedektif gibi DAEŞ'lilerin profilini çıkarmaya çalışıyordu. Onlarca metre ilerledikten sonra ışık huzmesine doğru yaklaştığımızda, Gulden gorduğu derin dondurucunun kapağını açmak uzereyken yanımızdaki peşmerge çığlık atarak "Stop, stop" diye bağırdı. Gulden bu durur mu? İllaki bakacak. Zorla durdurduk. Meğerse içi bomba doluymuş ve bubi tuzağı varmış. Daha sonra yerdeki bir bebeğe de dokunacaktı ki peşmergeler bizi panik halinde bolgeden çıkardı.Hangi birini anlatsam... Gulden, canım kardeşim, ortağım... 27 yıl doyamadım muhabbetine, sensiz dedikodunun da tadı olmaz artık.

Foto-muhabiri Sel çuk Şamiloğlu anlatıyor:

**K ırmızı saç, beyaz pantolon...

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

Suriye Telabyad, 2015'te DAEŞ'ten kurtarılmıştı. Gulden Abla'yla hemen Akçakale'deki sınır kapısına gittik. Suriyeliler ulkelerine donuyordu, biz de karşı tarafa geçersek guzel iş çıkarırız dedik. O sırada Telabyad'da hiçbir medya mensubu yoktu çunku. Bolgeyi iyi bilen bir vatandaş, "Ben sizi gizlice geçiririm" dedi. Gulden Abla ilk geçen biz olacağımız ve haberi patlatacağımız için heyecanlıydı. Fakat sınırdan geçirecek kişi Gulden Abla'yı gorunce iyice bir suzdu. Sonra "Hanımefendinin saçları kırmızı, pantolonu da beyaz. Dikkat çekiyor. Sınırdan geçerken yakalanan en komik tayfa oluruz" dedi. Bence aynı zamanda o uzun yolu gece karanlığında yuruyemeyeceğini duşundu. Gulden Abla çok sinirlendi. Kadın olduğu için boyle davrandıklarını duşundu. Urfa'ya gidip koyu renk giysiler aldı. Gece yarısı yine sınıra geldik. Zifiri karanlıkta uç saat dikenli, kayalık patikalardan yuruduk. Gulden Aydın'ın enerjisine hayran kaldım. Kayalıklardan yuvarlanan ilk Gulden olur diye herkes konuşurken ben yuvarlandım.
MEZARCI 'NIN
KED İSİ**

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

Duzce'de, bir turlu bulunamayan Hasan Mezarcı'nın evinin peşine duşmuştu. Gitmişken Mezarcı'nın kedisi Adem'le de bir kare fotoğraf çektirmişler.

E ŞEĞE ADI VERİLDİ

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

2013'te Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde sokağa terk edilen ve donmak uzereyken bulunan beş eşeğin peşine duşmuş, anne-baba ve uç yavru eşeği sığındıkları Tekirdağ Şarkoy'deki çiftlikte ziyaret etmişti. Eşeklere kapısını açan işinsanı Cevat Korkmaz, birine daha sonra Gulden'in adını vermişti.

Beni de ka çırsalar ne guzel yazı dizisi olurdu!

Hurriyet Pazar'ın 9 Kasım 1997 tarihli sayısında Yemen'le ilgili izlenimlerini aktarıyor: Sık sık uyarılıyoruz; tek başımıza dolaşmamamız için. Kaçırılma ihtimalimiz buyukmuş... Biz oradayken dort Rus doktor, bir İngiliz diplomat kaçırıldı... Zaman zaman ben de kaçırılmayı beklemedim değil. Ne guzel yazı dizisi olurdu...

**İ Z PEŞİNDE

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

**Cinayet haberlerinde polislerin fark edemediği ipuçlarını yakalar, olay mahalini bir polis gibi incelerdi. Elindeki fener de kendisine ait.

DAE Ş tunelinde

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

2016'da girdiği DEAŞ tunelinde açmak için uzandığı derin dondurucu bubi tuzaklıydı. Peşmergeler son anda engelledi.

Telefon sap ığıyla buluşma...

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...

Gulden'e, 1993 yılında Aktuel dergisinde çalışırken gece yarısından sonra surekli ev telefonundan arayan biri musallat oluyor. Konuşmadan kapatan bu kişi bir sure sonra Necla adında bir ev işçisi olduğunu, dertleşecek birini aradığını soyleyip hayatını tum detaylarıyla anlatmaya başlıyor. Gulden rahatsız olmakla birlikte bu çok kibar kadının yuzune bir turlu telefonu kapatamıyor. Birkaç hafta sonra anlaşılıyor ki, Necla aslında erkek. Evli ve bir kız çocuğu babası. Üstelik iyi eğitimli bir muhendis. Bu noktada Gulden'in dillere destan merakı devreye giriyor. Adamla tanışmaya, sonra da yazmaya karar veriyor. Ve buluşuyorlar: "Yolda sapığımı inceliyor, neden boyle bir şey yaptığını anlamaya çabalıyorum. Duz saçları, kemerli burnu ve kısık mavi gozleriyle yakışıklı sayılabilecek bir erkek... Hiç de ağzından salyalar akan sapık imajına uymuyor... Karısını soruyorum. 'O bir salak' diyor. Kadınları pek sevdiği soylenemez... Ertesi gun ilk iş, gereken araştırmaları yapıp işyeri telefonunu oğreniyorum... Merakımı giderebilmiş değilim. Neden 'telefon sapıklığı', neden Necla? Bunun peşindeyim ve içim hiç rahat değil, çunku çozumleme yapmaya yetecek kadar veri yok. Onunla son kez buluşmak için teklif benden geliyor..."

G ulden Aydın anlatıyor...
Tecr ubem hiçbir işe yaramayacak, dudaklarım uçuklayacaktı...

18 yıldır gazeteciyim. Birbirine benzemeyen birçok haber yaptım. Ermenistan'daki PKK koylerine de gittim, savaş koşullarındaki Afganistan'a da. Tecavuze uğramış perişan kadınlarla da konuştum, babası tarafından satılan kadınlarla da... Arkadaşım Sebati Karakurt'la gitmediğimiz acayip iş, atlatmadığımız badire kalmadı. Berlin'de bir Turk'un açtığı ve Avrupa'nın en buyuk genelevi diye lanse edilen Artemis de bizim için bir işti. Ben zaten Turkiye'deki genelevlerle ilgili haberler yapmıştım. Mesela Karakoy Genelevi'nin Refah Partisi'ne oy veren kadınlarıyla konuşmalar, Kemal Derviş'i destekleyen Çorum Genelevi'nde roportajlar... Artemis'e bu deneyimlerimle gidiyordum. Akşam saatlerinde Berlin-Charlottenburg'daki Artemis'teydik. Kendini ele vermeyen, mavi ışıklarla kaplanmış dış cephesi, her nedense sanatoryuma gelmişiz duygusu verdi bana. Birazdan bu duygum yerle bir olacak, tecrubem hiçbir işe yaramayacak, dudaklarım uçuklayacaktı...

Gerçek bir gazetecinin anatomisi... Meslektaşımız, dostumuz Gulden Aydın'ın
ardından...